“Adıyaman’da depremin ardından ilk birkaç gün istediğimiz çalışmaları yapamadık” diyerek helallik istemiş Tayyip Erdoğan.
Hakkımızı asla helal etmiyoruz!
“Birkaç gün de nedir ki” mi diyorsun?
Kaybedilen her saat, her dakika bir vatandaşımızın enkaz altında hayatını kaybetmesiydi!
Depremden hemen sonra, daha ilk saatlerde bölgeye ulaşmak, binlerce insanı sağ salim ailesine kavuşturmaktı.
Ama siz ancak 2 gün sonra deprem bölgesindeydiniz!
Gölbaşı’nda depremzedeler, ne dedi biliyor musunuz?
“Yakınlarımız enkaz altındaydı. 2 gün konuştuk, su verdik, tırnaklarımızla kazıya kazıya çıkartmaya çalıştık ama olmadı. 2 gün sonunda donarak öldüler.”
İşte siz birkaç gün geç kaldığınız için soğuktan donarak öldüler.
Saatler geçti, günler geçti!
Vatandaşlarımız enkaz altında direndiler. “Mucize kurtuluş” diye enkazdan çıkarılanlar oldu.
Evet, hayattalardı. Kimileri neredeyse 10 gün hayata tutunmuştu. Birileri kurtaracak ümidiyle.
Kurtarıldılar.
Ama sonra…
Bir çoğu enkazdan kurtarıldı ama hayata tutunamadı.
Neden mi?
Çünkü sizin birkaç günlük gecikmeniz yüzünden!
Acımız çok büyük!
Bu acı hiç geçmeyecek!
Enkaz altından gelen “sesimi duyan yok mu” çığlıklarını unutmayacağız!
Hakkımızı helal etmeyeceğiz!
Elbet bir gün siz de o enkazda kalacaksınız!
Filiz ÇAKIR