Geçtiğimiz hafta Ravza Kavakçı, Fatma Betül Sayan Kaya ve Rabia İlhan Kalender’in İBB’den aldıkları haksız burslarla yurtdışına gittikleri ve kendilerine yaklaşık 2 milyon TL masraf ödendiği ortaya çıkmıştı. Gazetemiz yazarı Ali Özsoy, bu tutarın 1406 üniversite öğrencisinin İBB’den aldığı bursa eşit olduğunu yazmış ve önemli bir noktaya dikkat çekmişti. (https://www.turksolu.com.tr/ravza-fatma-rabianin-bursu-1406-ogrencinin-bursu/)
İBB’de işe girdiği gün, İBB’den yurtdışı bursu kazanan “şanslı” AK Parti İstanbul Milletvekili Betül Sayan Kaya hakkındaki iddialara yanıt vermedi. Kaya’nın kardeşi Fatih Sayan’ın da 18 yaşındayken üniversiteyi kazandığı yıl İBB’de işe başladığı ortaya çıktı.
AKP Milletvekili Ravza Kavakçı Kan, 34 kişinin faydalandığı burs imkanından faydalanmasının normal olduğunu söyleyerek, “Usulsüzlük bunun neresinde?” diye sordu. Kavakçı, bursun karşılığı olarak İBB’de yapılması gereken zorunlu hizmetini milletvekilliği bittiğinde tamamlayacağını dile getirdi.
AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı görevinde bulunan Rabia İlhan da, burs tartışmasına girmemeyi tercih ederek, herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Kamuoyu önünde bir açıklama yapılmamasının sebebi, faydalanılan “imtiyaz”ın herhangi bir gerekçeyle aklanamayacak kadar “aleni” olması. Savunulabilecek bir tarafı olmadığı için de susmayı ve tartışmanın daha da büyümemesini istiyorlar. Bu tür akçeli işlerde, AKP’nin kendi içinde de bir tartışmanın oluştuğu; ortaya çıkan bilgi ve belgelerin AKP içindeki farklı kamplar tarafından kullanıldığı da açık.
Ancak tüm bu isimlerin suskunluğuna ya da verdikleri yanıtlara bakıldığında; hiçbirinin kendi iç dünyasında vicdani bir yük hissetmediği, AKP’lilerin bu tarz olayları “AKP neferlerinin” faydalanabileceği fırsatlar olarak gördükleri ve devlet kurumlarına “ganimet” olarak baktıkları ortada. AKP’li dernekler ve vakıflar üzerinden referansla işe alımların yapılması, listelerin ortaya saçılması, bazı insanların mülakatlarda elenmesi gibi şeyler bu kesime son derece “doğal” geliyor. Kafalar böyle “değişik” çalışıyor.
Örneğin Meclis’te “Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi” olarak çalışan Ravza Kavakçı Kan’ın özgeçmişini araştırdığımızda geçmişte yazılmış standart bir metinle karşılaşıyoruz. Birçok site kopyala yapıştır yapmış.
Ancak geçtiğimiz günlerde TBMM ve Vikipedi’de bulunan özgeçmişteki bazı ifadelerin “çıkarıldığını” görebiliyoruz.
Önceki özgeçmişte, “1994’de Belbim A.Ş.’de İstanbul’un ilk elektronik bilet sistemi olan AKBİL Projesi mühendis ekibinde ve Müşteri Hizmetleri şefi olarak çalıştı. 2008’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa Birliği’nden fon alan ilk projesinin yürütücüsü oldu.” ifadesi bulunuyor.
Yeni özgeçmişte ise, diğer cümleler aynı olmasına rağmen “Avrupa Birliği’nden fon alan ilk projesinin yürütücüsü oldu” ifadesinin metinden çıkarıldığını görüyoruz.
Ne zaman geliyor bu “güncelleme”? İktidar basının, ABD ve AB’den fonlanan basın kuruluşlarının listesini açıklamasından ve “fon” kelimesine yönelik bir saldırı kampanyası başlatmasından sonra.
Binlerce öğrencinin alamadığı bursu tek başına alan ve bunda bir sorun görmeyen Ravza Kavakçı, özgeçmişinde “fon” ifadesi geçmesinden rahatsız olmuş ve özgeçmişini değiştirmiş. Siz böyle tali konular için kafanızı yormaya devam edin, biz sizin yerinize de utanıyoruz zaten!