Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir anketle ilgili haber, AKP Türkiye’sinin en çok önem verdiği kurumlardan biri olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın nasıl bir çürüme içerisinde olduğunu ortaya koydu.
Anketi yapan, AKP’ye yakın Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen. Diyanet-Sen, toplam 6 bin 406 Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin katıldığı anketi, “Diyanet Çalışanlarının Sorunları” ismiyle rapor haline getirmiş ve 17 Ocak’ta Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sunmuş.
Anketten çıkan sonuçlar oldukça ilginç. Tabi burada tüm sorulara verilen cevaplar üzerinden bir değerlendirme yapmayacağım. Ancak dikkat çekici belli başlı maddelere değinmek farz oldu.
Örneğin, AKP döneminde epey dönüştürülen Diyanet’in “Türkiye’de İslam Dini’ne ilişkin en etkin ve saygın kurum” olduğunu söyleyen imamların oranı yüzde 68. Yani ankete katılan imamların yüzde 32’si, Diyanet’i din ile ilgili en yetkin kurum olarak görmüyor.
Benim asıl merak ettiğim, bu yüzde 32’nin hangi tarikat liderini “en yetkin” olarak gördüğü. Malum, Diyanet içinde o kadar tarikatçı var ki…
Ankete katılan Diyanet çalışanlarının yüzde 35’i, “seçme hakkım olsa başka devlet memurluğuna geçmek isterim” demiş. Bunun en büyük sebeplerinden biri olarak imamların yüzde 44.9’u ekonomiyi gösteriyor. Ankete katılan imamların yarısı, ekonominin 10 yıl öncesine göre kötüye gittiğini söylemiş.
E, hani “fiyatları tayin eden Allah’tı”? Aynı Diyanet böyle fetva vermemiş miydi? Bize bunu telkin etmiyorlar mıydı: “Darlık da bolluk da Allah’tan” diye. Bizi isyan etmemeye davet eden imamların yarısı isyankâr çıkmış. Hatta ellerinden gelse imamlığı bugün bırakıp gidecekler, başka bir memuriyete talip olacaklar.
Diyanet çalışanlarının yüzde 45’i, yıllık izinlerini kullanamamaktan şikâyetçiymiş. İzin kullanamayanların yarısından fazlası, “yöneticilerin izin kullanmada zorluk çıkardıklarını” söylemiş. Bu da memnuniyetsizliğin ikinci en büyük nedeni olarak görülebilir.
Anket sonuçları içinde asıl bomba olanı, torpil konusunda. Diyanet çalışanları içinde, “Diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık yoktur” diyebilen imam oranı sadece yüzde 7. Torpil konusunda kararsız olanların oranı da yüzde 13.
Bu da demek oluyor ki, ankete katılanların yüzde 80’i “Diyanet’te torpil, iltimas ve kayırmacılık vardır” diyor!
AKP her şey gibi Diyanet’i de kendine benzetmiş. İmamların çok büyük bir çoğunluğu, diğerlerinin torpille işe alındığını düşünüyor. Muhtemelen diğerleri de bunlar hakkında aynı şeyi düşünüyordur. Diyanet, herkesin bir diğerini “torpilci” olarak gördüğü, birbirlerine güvenmeyen, ekonomik zorluklar ya da izin kullanamamak gibi sebeplerle ilk fırsatta başka bir memuriyete geçmek isteyen din adamlarından ibaretmiş.
Türkiye’nin dini, diyaneti bunların eline kalmış.
AKP’nin kurmak istediği dindar ülkeye bu imamlar mı rehberlik edecek?
İnsanlara kul hakkı yememeyi torpille imam olan, kul hakkına giren insanlar mı öğretecek? Tam AKP’lik iş!
Bir de bu adamları din görevlisi olarak ilkokullara bile sokuyorlar! AKP, çocuklarımızı bu adamlara emanet ediyor.
Balık baştan kokarmış atasözünün ne manaya geldiğini merak eden, Diyanet-Sen’in anketine baksın. AKP gibi bir partinin 20 yılı aşkın zamandır iktidarda olmasına rağmen neden dindar bir toplum yaratamadığını cevabını Diyanet-Sen’in anketi veriyor.
AKP din adamı yaratamamış ki, dindar nesil nasıl yetiştirsin, dindar toplum nasıl yaratsın? Yarata yarata kendileri gibi torpilciler yaratıp her yere doldurmuşlar. Sonuç ortada…
