“İsrail topraklarına düşen her füze insanlık hanesine artı yazılır, böylece not edelim bunu.”
Bu cümle ne Akit gazetesinden ne de radikal şeriatçı bir “ak-trolün” sosyal medya paylaşımından. Açıkça antisemit bir ırkçının cümlesi de değil… Ama elbette öyle de olabilirdi. Sonuçta, şeriatçı molla rejiminin füzeleri, İsrail’de sivil bölge gözetmeksizin her yere düştü. Bunu ancak bahsettiğimiz tipte kişiler böyle savunabilirdi. Ancak dün bu X paylaşımını yapan, meşhur komünistlerimizden Fatih Yaşlı’ydı.
Son İran-İsrail Savaşı bağlamında sadece Yaşlı değil, Türkiye komünistlerinin tümü benzer tavırlar sergiledi ve benzer söylemler kullandı. Başta TKP lideri Kemal Okuyan olmak üzere, irili ufaklı birçok komünist çevrenin sözcüleri, büyük bir şevk ve heyecanla İran’ı savundular. İran’ı övdüler ve ne kadar “iyi savaştıklarının” güzellemesini yaptılar.
A Haber‘de yapılan konuşmalarla, Yaşar Hacısalihoğlu, Cem Küçük, Gaffar Yakınca gibi isimlerin kurdukları cümlelerle, komünistlerinkini bir karşılaştırın. Arada hiçbir fark olmadığını hemen göreceksiniz. Peki bir komünistin işi, AKP kalemşorlarının dediklerini tekrar etmek midir? Demek ki komünizm böyle bir şeymiş, bizim haberimiz yokmuş… TKP Merkez Komitesi’ne Cem Küçük tarzı adamlar da çok yakışacaktır.
Sizi komünistlerimizin bol bol ürettiği “ak-trol” tezleriyle yormak istemem. Ancak Kemal Okuyan’ın şu eşsiz tahlilini görmeden geçmeyin derim:
“Bugün İran’da komünist tutum, öncelikli olarak, ABD ve İsrail saldırganlığı karşısında daha direngen bir İran yaratmak için çalışmaktır. ‘Ben İsrail’e de mollalar rejimine de karşıyım’ dediğiniz anda söyledikleriniz doğru bile olsa bağımsız bir tavır almış olmazsınız ve dışsal bir güç olan İsrail’in ekmeğine yağ sürersiniz. Bu tutum acımasız mollalar rejiminde elbette kolay değil. Ancak ‘hazır İsrail mollaları hırpalıyorken, biz de fırsattan istifade edelim’ politikası ya vatan hainliğiyle ya da işgalcilerin veya işbirlikçi bir hükümetin çanak yalayıcılığı ile sonlanır.”
Okuyan’a göre komünist tutum, her koşulda İran’ı ve mollaları savunmakmış! Ama diğer yandan İran rejimi ultra gericiymiş, arkasında saldırgan Rus emperyalizmi varmış, kimin umurunda? Evet, molla rejimi acımasızmış ama işte iyi bir komünist de böyle bağrına taş basıp anti-emperyalizm, anti-Siyonizm gayretiyle mollaların yanında saf tutmalıymış…
Gerçekte her dış politika tezi, bir iç politik duruşun yansımasıdır. Yani Okuyan, Yaşlı ya da bir başka komünistimiz İran’da emperyalizme karşı mollaların tarafını tutmak gerektiğini savunuyorsa, bunun asıl anlamı gizlense de açıktır: “Dış güçlere, emperyalistlere karşı AKP’nin, yerli ve milli molla rejiminin tarafındayız!” Elbette AKP anti-emperyalist filan değildir ama işte bu tam da AKP’li trollere özgü yaklaşım, dış güçlere karşı “Reis’in yanında saf tutan” yerli ve milli komünistlerimize yakışmıştır!
Bu arada TKP’nin yayın organı Sol Haber, İsrail Komünist Partisi ile TUDEH’in ortak açıklamasını örnek olarak verdi. Bu alıntı oradan:
“Binyamin Netanyahu’nun sağcı, gerici hükümeti; ABD emperyalizmi, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği’ndeki müttefiklerinin desteğiyle Gazze ve Batı Şeria’da işlediği suçlarla yalnızca 55 binden fazla Filistinlinin ölümüne ve 18 binden fazla çocuğun yaşamını yitirmesine neden olmakla kalmamış; aynı zamanda İsrail’e, ABD emperyalizminin stratejik hedefleri doğrultusunda Ortadoğu’nun haritasını yeniden çizme amacıyla bölgedeki diğer ülkelere karşı daha da saldırganlaşması için de yeşil ışık yakmıştır.”
Açıklamada Netanyahu için kullanılan sağcı ve gerici tespitinin mollalardan esirgenmesi, Rus etkisinin görmezden gelinmesi ayrı konu ama asıl mesele, 1979 Molla Darbesi’nin ardından toplu kırıma uğratılan TUDEH’in yurt dışındaki mülteci yöneticilerinin 45 yılda kendine gelemeyen aklı ve vicdanıdır! Bari öldürülen, işkence edilen yüz binlerce taraftarınıza acısaydınız. Ama iyi bir komünist vicdanıyla hareket etmez, değil mi? Akıl mı? O da Avrupa’da konforlu bir şekilde yaşayan TUDEH’çinin tatlı totaliter uykusundadır…
Bu arada komünistlerimize şunu da hatırlatalım: İsrail Komünist Partisi, çoğu üyesi ve yöneticisi İsrail vatandaşı Hristiyan Araplar olan ve açıkça anti-Siyonist olduğunu beyan eden yasal bir siyasi partidir. İsrail parlamentosunda milletvekilleri vardır. İran’da elbette bırakın bir komünist partiyi, molla rejimine karşı bir parti de olamaz! Molla rejiminin TUDEH’e ve İran komünistlerine sunduğu yerler ise işkencehaneler ve mezarlardır.
Yerli ve milli komünistlerimizi gördüğünüz yerde kendilerine bunları da sorun…