No Result
View All Result

İsrail-İran savaşına nasıl bakmalıyız? (2)
İran Gerçeği: Müslüman düşmanı Haşhaşi Devleti

Gökçe FIRAT by Gökçe FIRAT
17 Haziran 2025
in GÜNLÜK
0
İsrail-İran savaşına nasıl bakmalıyız? (2)İran Gerçeği: Müslüman düşmanı Haşhaşi Devleti

İran devleti, 1925 yılında Türk Kaçar devleti yıkılarak kuruldu, kurucusu İngiltere idi.

1979 yılında ise İran’da bir Fransız darbesi oldu, Paris’ten yola çıkan Humeyni, Fransızlar tarafından İran’ın başına geçirildi; Fransızların çok sevdiği “devrim” sıfatı ile İran İslam Devrimi gerçekleşti.

…

1925 ile 1979 arasında değişen çok şey oldu ama Türk düşmanlığı hiç değişmedi. İran’ın temel politikası Farslaştırma idi ve bu politika İran İslam Darbesi sonrasında da devam etti.

İran’da Türk düşmanlığının örneklerinden biri ise çok yakın bir zamanda yaşandı. İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan aslında Türk kökenli biri ve bu yıl Tebriz’de düzenlenen Ana Dil Günü’nde Türkçe şiir okudu. Daha doğrusu okumaya başladı ama tamamlayamadı çünkü sözde Cumhurbaşkanı, Devrim Muhafızları tarafından susturuldu.

Evet, bugün İsrail saldırılarını durduramayan Devrim Muhafızları, kendi cumhurbaşkanlarını susturmayı başarmıştı!

Sadece bu tablo bile İran’da kökleşmiş Türk düşmanlığının değil aynı zamanda İran’ın bir devlet olmadığının, İran’da cumhurbaşkanının bile bir anlamı olmadığının en açık örneklerinden biri.

…

İran nasıl bir devlet derseniz adındaki İslam Cumhuriyeti ibaresine aldanmayın derim: İran, ne cumhuriyettir ne de İslam’dır.

İran, Müslüman olmamakla kalmaz, Müslüman düşmanıdır.

Aslında İran tam olarak bir Haşhaşi çetesidir.

…

Sözde İran İslam Devleti’nin kurulduğundan bu yana kimlerle savaştığına bir bakmak bile yeter bunu anlamak için.

1980 yılında Müslüman Irak ile savaşmaya başladı, bu savaş 8 yıl sürdü.

ABD’nin 2003 yılındaki Irak saldırısına fiili destek verdi ve sonrasında Irak’ta iç savaş başlattı, Irak’ın Sünni Müslüman nüfusunu soykırıma uğrattı. 1 milyon Müslüman Arap ABD-İran ortak operasyonu ile katledildi.

ABD’nin 2001 yılındaki Afganistan işgaline kara gücü olarak destek verdi.

1982 yılında İran’a bağlı olarak kurulan Hizbullah örgütü, Filistin ve Lübnan’daki Müslümanlara savaş açarak buradaki Sünni Müslüman örgütleri tasfiye etmeye başladı. Filistin’de Arafat liderliğinde sağlanan Filistin devletinin kuruluşu yönünde atılan adımlardan ve ABD dahil dünyanın kabul etmesinden sonra FKÖ’ye yönelik savaşa başladı, sadece Hizbullah ile değil fiili destek verdiği Hamas ile birlikte Filistin’in İsrail karşısındaki tüm kazanımlarını ve gücünü yok edecek adımlar attı.

Arap Baharı’nın hemen ardından Suriye’de rejim güçlerine destek için İran Devrim Muhafızları devreye girdi, Sünni Müslümanlara yönelik soykırıma başladı. Bu soykırımdan kaçan milyonlarca Suriyeli Türkiye’ye kaçtı.

Yemen’de Şii Husileri örgütledi ve burada da Sünni Müslümanlara savaş açtı.

Her dönem PKK’ya destek vererek Müslüman Türklere savaş açtı.

…

Yani kuruluşundan bu yana İran tam 45 yıldır sadece ve sadece Müslümanlarla savaşıyor ve Müslümanları öldürüyor!

Ama bu Müslüman düşmanlığını anti Amerikan söylemleri ile anti Siyonist söylemleri ile örtüyor.

…

İran’ın savaş sahasını Şii Hilali kavramı ile ifade ediyoruz ve ne kadar ilginçtir ki bu Şii Hilali, Haşhaşilerin bin yıl önceki faaliyet sahası ile aynı.

Bu faaliyetin iki ana düşmanı var: Türkler ve Sünni Müslümanlar.

Mesela Haşhaşiler, Büyük Selçuklu Devleti’ne savaş açmış, liderlerine suikastlar düzenlemekle kalmamış aynı zamanda Filistin’de Kudüs’te Selahaddin Eyyubi’ye bile suikast girişiminde bulunmuşlardı.

Bugün İran’ın da Haşhaşilerin yaptığının aynısını yaptığını görmek hiç şaşırtıcı değil.

…

İşte bu İslam düşmanı Haşhaşi Çetesi şimdi tüm Müslümanlara çağrı yapıyor, destek istiyor.

Kimi saf Müslümanlar ise İran’a saldıran İsrail olduğu için İran’a sempati besliyor.

O zaman bir kez de BOP’u hatırlatalım.

Bakalım İran, BOP’ta neredeymiş?

…

ABD, BOP’u açıkladığında hedef Irak’tı, Saddam’dı. Saddam Hüseyin’e karşı ABD ve İngiltere’ye hava sahasını açan ise İran’dı.

Üstelik sadece Irak’a saldırıda değil ABD’nin Taliban’a karşı Afganistan’a yaptığı işgal harekatına da İran doğrudan destek vermişti.

İran’ın eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad, 2009 yılında şöyle demişti:

“Amerika, İran’ın şer ekseni olduğunu söyledi. İran, Afganistan ve Irak’ta kendileriyle en çok iş birliği yapan ülke olmasına rağmen böyle bir harekette bulundular.”

Bu sözler, İran’ın en anti Amerikancı ve anti İsrailci yetkilisinin sözleri.

Ve ne diyor, İran, ABD ile en fazla işbirliği yapan ülkedir diyor!

Peki size ABD’nin öldürdüğü ünlü Kasım Süleymani’nin, Afganistan’da Taliban karşıtı kuvvetlere bizzat kumanda ettiğini söylesem ne dersiniz?

Yeterli görmeyenler için İran’ın eski cumhurbaşkanı Hatemi’nin şu sözlerini hatırlatalım:

“Taliban bizim düşmanımızdı. Amerika’da Taliban’ı kendi düşmanları addediyordu. Eğer Taliban’ı devirirlerse bu İran’ın çıkarlarına hizmet edecekti.”

Evet, İran budur!

İran, kendi çıkarları için diğer Müslüman devletlerin işgal edilmesi için Amerikan askeri olmayı kabul etmiş bir devlettir.

Ve şimdi bu devlet, Müslüman kamuoyunu yanına çekmek için İslam kardeşliğinden bahsediyor.

Bu, Haşhaşilerin bin yıllık taktiğidir, dost görünür seni tuzağa düşürüp hançerler.

İran’a acıyanlar bence Müslümanlara acımalı, çünkü İran Müslümanların bu bölgedeki en büyük düşmanıdır.

Previous Post

Orta Doğu cehenneminde Türkiye siyasetinin esas gündemi

Next Post

Türkiye’deki en güçlü istihbarat ağı ve lobi: İrancılık

Next Post
Türkiye’deki en güçlü istihbarat ağı ve lobi: İrancılık

Türkiye’deki en güçlü istihbarat ağı ve lobi: İrancılık

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.