Türkiye artık iyiden iyiye seçim sürecine girdi. Siyasi parti liderleri, belediye başkan adayları birbiri ardına mitinglere başladılar. Elbette seçim süreciyle birlikte şehirlerde de yoğun bir afişleme sürecine girildi.
Özellikle İstanbul özelinde İyi Parti ile CHP arasında, daha doğrusu Akşener ile İmamoğlu arasında bir afiş tartışması yaşanıyor. Akşener, daha önce yaptığı açıklamada partisinin afişlerinin asılmasının İBB tarafından engellendiğini “Bizi sansürlemek isteyen saray değil, belediye. Bizi engellemeye çalışan Beştepe değil Saraçhane.” sözleriyle ifade etmişti.
Akşener’in iddialarına karşın İmamoğlu da yaptığı açıklamada “Bizim öyle bir engelleme veya bu tarz girişimde, eylemde bulunmayacağımızı en iyi kendileri bilirler.” dedi.
Ancak ortada bir de görünen durum var. İstanbul’da yaşayan biri olarak ben, seçim sürecine girildiği andan itibaren her yerde Ekrem İmamoğlu’nun afişlerini görüyorum. Bu çok normal bir durum. Ekrem İmamoğlu, neticede İBB başkanıdır ve kendi şehrinde yoğun bir propaganda çalışması yaptırmasından, her yerde bilboardlarda, üst geçitlerde, binalarda afişlerinin olmasından daha doğal bir şey olamaz.
AKP adayı Murat Kurum’un da hatırı sayılır yoğunlukta afişlerini görüyorum. İktidar partisinin adayı olarak bu da gayet doğal.
Ancak her ne hikmetse İyi Parti afişlerini bilboardlarda göremiyorum. İstanbul’da İyi Parti adayı Buğra Kavuncu’nun ismi var ama cismi yok. İyi Parti’nin bu kadar iddialı bir şekilde girdiği seçimde hiç afiş bastırmayıp astırmamak gibi bir stratejisi yoksa “İyi Parti gerçekten İmamoğlu tarafından engelleniyor mu?” diye sormadan edemiyor insan.
AKP’yi engelleyemeyen İmamoğlu, İyi Parti’yi mi engelliyor?
İmamoğlu’nun açıklamasıyla birlikte top reklam şirketine atılmıştı ancak oradan da bir sonuç çıkmadı. İBB’den veya Ekrem İmamoğlu’ndan da sorunun çözüldüğüne dair bir açıklama gelmedi.
Seçimi kazanmak için Kürt oyları kadar milliyetçi oylara da ihtiyacı olan İmamoğlu’nun, İyi Parti’yi etkisizleştirerek Buğra Kavuncu’ya gidecek oyları kendine çekmeye çalışması ihtimali bayağı yüksek ve bilinenin aksine tam da İmamoğlu’na uygun bir hareket. Ne de olsa ortaklık bitti ama hâlâ eski ortağının tabanına muhtaç.
İmamoğlu’nun “İstanbul İttifakı”, Özgür Özel’in “Türkiye İttifakı” dediği şey, İyi Parti tabanından bağımsız değil. Onlar da çok iyi biliyorlar ki, Türkiye’deki milliyetçi taban, Kürt oylarına oranla çok daha büyük bir potansiyel taşıyor. O nedenle milliyetçi tabana sahip partiyi yok sayarak veya yok göstererek bu tabanı kendilerine kanalize etmeye çalışıyor olmaları kuvvetle muhtemel.
***
İyi Parti üzerinden bir afiş tartışması yürürken, diğer taraftan Esenyurt’ta Apo posterleri ve sloganları krizi patlak verdi. Bilindiği gibi İstanbul’un Esenyurt ilçesi, CHP ile DEM Parti arasındaki “Kent uzlaşması”nın kilit yerlerinden biriydi.
DEM Parti İstanbul İl Örgütü’nün dün Esenyurt Meydanı’nda gerçekleştirdiği “Özgürlük ve Demokrasi” mitinginde bebek katili teröristbaşı Apo için sık sık Kürtçe sloganlar atıldı ve Apo’nun posteri açıldı.
Biz Türk Solu olarak ta en başından beri CHP ile DEM Parti arasındaki ittifakın “kent uzlaşısı” değil “PKK uzlaşısı” olduğunu yazıyoruz. Şimdi sivri zekâlı CHP trolleri diyecekler ki, “CHP mitingi değil ki o DEM Parti mitingi, CHP ile ne alakası var?”
İyi de CHP ile DEM Parti Esenyurt üzerinde uzlaşmadı mı? DEM Parti sözcüsü uzlaşmayı açıkladı ve CHP’den “uzlaşmadık” açıklaması gelmediği gibi adaylarını değiştirip eski HDP’li adayı, Kürtlerin devlet kurmaya hakları olduğunu söyleyen birini aday yaptılar.
DEM Parti ile seçim ittifakı kuranlar, şimdi DEM Parti’nin arkasına saklanmasınlar. DEM Parti’nin PKK adına yaptığı her şeye artık CHP ortaktır. Esenyurt’ta Apo posteri açanlar elbette CHP’liler değil. Apo sloganı atanlar da. Ama artık açılan her Apo posterinden ve atılan her Apo sloganından ittifak ortağı olarak CHP’de sorumlu olacaktır.
CHP’nin DEM Parti ile kurduğu ittifak ile birlikte artık İstanbul Türk milliyetçi adayların afişlerinin asılmasının engellendiği, buna karşılık Apo posterlerinin açıldığı, bebek katili lehine sloganlar atılan bir şehre mi dönecek?