Şehitlik konusu Atatürk’ün önceliklerinden biri olmuştur. Bu yönde silah arkadaşı Merkez Komutanı General Şakir Güleç’i görevlendirmiş, 1926 da Türk Şehitlikleri İmar Vakfı’nı kurdurmuş, Vakıf Edirnekapı, Sakızağacı ve Çanakkale’deki şehitliklerimizi koruma çalışmalarını başlatmıştır.
Bu Türkiye Cumhuriyetinin başlattığı ilk şehitlik ve savaş alanı koruma çalışmasıdır.
İstanbul’daki 11 şehitliğin[1] en eski tarihli olanı Hürriyet-i Ebediye Şehitliğidir.
Gerici isyanı bastırmak için Selanik’ten gelen Hareket Ordusu ( Miladi 13 Nisan 1909, Rumi 31 Mart 1325) 31 Mart Ayaklanmasını bastırırken, İstanbul’da tarihi bir mekanın da oluşumuna neden olur. Çatışmada şehit düşen askerlerimiz için mutena bir mekan aranır. Şehremanetinde Abide-i Şüheda-i Hürriyet komisyonu kurulur.
Çatışma sırasında şehit düşen askerlerimizin, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u kuşatması esnasında otağını kurduğu, fetihten sonra Hürriyet-i Ebediye Tepesi adı verilen tepeye gömülmesi kararı alınır. Geniş bir arazi tahsis edilir. Anıt mezar yapımı için açılan yarışmayı Mimar Muzaffer Bey’in projesi kazanır.
Hürriyet Abidesi dikilir. Anıtın altı Mescit olarak düzenlenir. Kapı üzerine “Makbere-i Şüheda-i Hürriyet” yazılır. Mescit mihrap duvarı içine 3’ü subay 71 şehit askerlerimizin lahitleri konur. Anıtın madalyonu, pulları bastırılır.
Açılışa Sultan Mehmet Reşad da katılır (23 Temmuz 1911).
Şehit edilen Sadrazam Mahmut Şevket Paşa (14 Haziran 1913) da bu mekana gömülür. Şehitlik Osmanlı devletinin “Anıtkabir”i olma özelliği kazanır. Osmanlı devletinin kuruluş bayramı kutlamaları, resmi ziyaretler Hürriyeti Ebediye Şehitliği’nde yapılmaya başlar.
Hürriyet-i Ebediye Şehitliğine Atatürk de büyük önem verir. 11 Eylül 1927 günü Hürriyet-i Ebediye Tepesi’ne gelir, 1909 yılında kendisinin de görevli olduğu Hareket Ordusu’nda çatışma esnasında şehit düşmüş silah arkadaşlarına saygısını gösterir[2].
Farklı yerlere gömüşmüş olan Birinci Dünya Savaşı döneminin önemli şahsiyetleri şehit Talat Paşa 1943’te, Mülazım Atıf Bey 1947’de, Sadrazam Mithat Paşa 1951’de, Hürriyet kahramanı Kolağası Eyüp Sabri Bey 1953’te, İttihat ve Terakki Partisi Katip-i Umumisi Mithat Şükrü Bey 1956’da, Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’ne gömülür.
4 Ağustos 1922’de Kızılordu ile çarpışırken şehit düşen Enver Paşa’nın cenazesi 74 yıl sonra Tacikistan’dan Türkiye’ye getirilir. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Tacikistan Cumhurbaşkanına Cegan tepesine Türkiye’nin anıt mezar yaptıracağını vaat eder[3]. Enver Paşa’nın cenazesi Orgeneral seviyesinde yapılan askeri törenle Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’ne getirilir (4 Ağustos 1996).
Birinci dünya savaşı döneminin önemli şahsiyetlerinden İzmir Valisi Rahmi Bey’in eski arkadaşlarının yanına gömülme vasiyetini torunu yerine getirir. 2009 yılında cenazesi Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’ne nakledilir.
Bu gerçeklere rağmen bir süre sonra Hürriyet-i Ebediye Şehitliği unutulur. Şehitlik mescidinin kapısı, avizesi, pirinç parmaklıklar, lambalar çalınır. Mahmut Şevket Paşa’nın mermer kalpağı çalınır. Hırsızlıklar görmezden gelinir, işlem yapılmaz.
MSB kayıtlarına göre mekanın adı Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’dir. Bu konu Osmanlı Devletinin 700’üncü kuruluş yıldönümü etkinlikleri programı içinde MSB’nin yayımladığı şehitliklerimizin 1999 yılı envanteri özelliğindeki Yurtiçi Şehitlikler, Yurtdışı Şehitlikler[4] kitabında bulunmaktadır.
Şehitliğin İsmi: Hürriyet-i Ebediye Şehitliği
Şehitliğin yeri: Şişli Hürriyeti Ebediye Tepesi.
Şehitliğin yapıldığı tarih: 23 Temmuz 1911
Bakımından sorumlu makam: Bilinmemektedir.
İstanbul’un en eski şehitliklerinden biri olan Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’nden sorumlu olan makamı MSB’nin bilinmediğinin yazılı olması çok gariptir.
İnternetin yaygınlaşmaya başlamasıyla gizli bir el mekanın Hürriyet-i Ebediye Şehitliği olduğu gerçeğini saklar, şehitliğin varlığından hiç söz etmeden Abide-i Hürriyet Anıtı’nın varlığına vurgu yapan eksik bilgi paylaşılmaya başlar[5], bu sebeple de şehitlik unutulur.
İşte bu fikri sabotaj İBB kayıtlarında Hürriyet-i Ebediye Şehitliği adının silinmesinin önünü açar. Artık tarihi şehitlik gitmiş “Abide-i Hürriyet Anıtı Proje ve Restorasyon Uygulaması” gelmiştir[6]. İste bu bakış açısıyla da proje alanının mülkiyeti Maliye hazinesi olan şehitliğin geniş arazisine el konulmaya başlanır.
2006 yılında hazırlanan, İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylı Abide-i Hürriyet Anıtı Proje ve Restorasyon projesi uygulanmaz.
Son dönem AKP’li ve CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyeleri şu kadar padişah türbesi, bu kadar han, hamam, mescit restore ettik diye övünme yarışmasına girseler de konu Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’ne gelince restorasyon bir türlü yapılmaz. Siyasi iktidar İstanbul’un merkezinde adalet sarayı yapımı için yer aramaktadır. İBB Başkanı Kadir Topbaş, Adalet Bakanlığına Hürriyet-i Ebediye Şehitliği arazisini önerir.
Dönemin Maliye Hazinesi yetkilileri de mekanın şehitlik olduğu gerçeğini inkar ederek şehitlik arazisini Adalet Bakanlığı’na tahsis eder.
Şehitliğin kalan son arazi parçasının deprem toplanma merkezi olarak saklanması düşünülmez. Adalet Sarayı inşaatı 2006 yılında başlar. İhaleyi alan firma, şehitliğin önüne kocaman reklam panosunu diker. Şehitliğe inşaat şantiyesi kurulur. 2013’te Adalet Sarayı açılır.
Gerekli tedbiri almamakla Savcı Selim Kiraz’ın şehit olmasında eksik davranan Adalet Sarayı yönetimi şehitliğe çöreklenir. Görünüşe göre işlerinde çok titizdirler.
Şehitliğin Şişli yönündeki tarihi giriş kapısını kapatırlar, yeni bir kapı açarlar.
Hafta içi ziyaret saatlerini kısaltıp ,Cumartesi-Pazar günleri ziyareti yasaklarlar.
İzin alınması bile gerekmezken Enver Paşa’yı, Talat Paşa’yı mezarları başında anma töreni yapmak isteyen kuruluşlara zorluk çıkarırlar.
İstanbul Başsavcısı Ş. Y’nın isteği üzerine şehitliğe koşu yolu yapılır. Artık savcı ve ekibi üzerlerinde eşofman, omuzlarda havlu, ellerinde kahve bardaklarıyla koşarak ter atmaya başlar. Bu yönde bir fotoğraf vermemek için polisler de çevresinde koşar. Bu kötü tabloyu Türk milleti hak etmiyor.
Adalet Sarayı yönetimi şehitlikten elini çekmeli, şehitliğin önündeki pano ve koşu yolu kaldırmalıdır. MSB, Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’ne sahip çıkmalı şehitliğe yakışan tertip düzeni sağlamalıdır.
Şehremini, şehrin emanet edildiği muteber kişi sıfatını taşıyan İBB, Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’nin restorasyonunu yapmalı, şehitliğe saygılı ve sorumlu davranmalıdır.
Hürriyet-i Ebediye Şehitliği’ne itibarını iade ettirmek hepimizin görevidir.
Dipnotlar:
[1] MSB ,1999 .Yurtiçi Şehitlikler.
[2] Kaynakçalı Atatürk günlüğü, 11 Eylül 1927 Atatürk’ün Hürriyet-i Ebediye Tepesi’nde şehitleri ziyareti. S.405.
[3] Türkiye Tacikistan’a verdiği anıt mezar yapma sözünü tutmaz.
[4] MSB.
[5] Google –Abide-i Hürriyet diğer adıyla Hürriyet-i Ebediye Abidesi, 31 Mart Vakasında ölenlerin anısını yaşatmak üzere İstanbul’un Şişli ilçesinde Hürriyet-i Ebediye Tepesi’ne 1909-1911 yılları arasında inşa edilmiş olan anıt (Şehitlikten hiç bahsetmiyor. Sadece anıttan bahsederek yanıltıcı eksik bilgi veriliyor).
[6] İBB, Projelerimiz ve Restorasyonlarımız (2004-2016), İstanbul, 2017.