Emekli diplomat, tarihçi, araştırmacı yazar, Türk Tarih Kurumu şeref üyesi, Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı Bilâl Niyazi Şimşir, önceki gün Ankara’da 90 yaşında vefat etti. Türk yakın tarihine ilişkin yazdığı kitaplarla “ona atıf yapılmadan yakın tarih yazılamaz” dedirten Bilâl N. Şimşir, dün Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.
Özellikle İngiliz arşivlerinde yaptığı araştırmalar ve İngiliz belgelerine dayanarak başta Atatürk olmak üzere Malta sürgünleri, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet, Ermeni meselesi ve Kürtçülük üzerine yazdığı kitaplar bugün bu konulardaki temel eserlerdir.
Bilâl N. Şimşir gibi büyük bir araştırmacı tarihçinin vefatı, basında da geniş yer buldu. Gazeteler gerek internet sitelerinde gerekse basılı nüshalarında Bilâl N. Şimşir’in ardından onun diplomatlığını, tarihçiliğini, araştırmacılığını vurgulayan haberler yaptılar.
Bu gazetelerden biri de Davutoğlu’nun Karar gazetesiydi. Dünkü Karar gazetesinde Bilâl N. Şimşir ile ilgili neredeyse tam sayfa bir haber yapılmıştı. “Hem hariciyenin hem bilimin kaybı” başlıklı haberde tarihçi, yazar ve diplomatların Bilâl N. Şimşir’in ardından söylediklerine de yer verilmişti.
Haberde şöyle bir bölüm var: “Ermeni terör örgütü ASALA’nın katlettiği diplomatlarımızın hayatını anlatan Şehit Diplomatlarımız, Malta Sürgünleri, Lozan Günlüğü, İngiliz Belgelerinde Atatürk, Ege Sorunu, Türk Yazı Devrimi, Osmanlı Ermenileri, Ermeni Meselesi, Türk Yahudileri gibi önemli kitaplar bıraktı.”
Karar gazetesi Bilâl N. Şimşir’in bütün külliyatını saymış saymasına da Karar‘ın haberinde ne yok dersiniz?
Bilâl N. Şimşir dendi mi Karar gazetesindeki haberden alıntıladığım bütün o eserler akla gelir. Peki akla gelip de haberde yer almayan eseri nedir?
KÜRTÇÜLÜK!
Bilal Şimşir’in iki ciltlik Kürtçülük kitabı ne haberde ne de haberin görselinde geçmiyor. Oysaki Bilâl N. Şimşir’in Kürtçülük kitabı da diğer kitapları kadar önemlidir. Bilâl N. Şimşir, Kürtçülük kitabında Avrupa ülkelerinin Osmanlı’da Kürtleri keşfi ve Kürtçülüğün hem Osmanlı’da hem Cumhuriyette nasıl bir sorun haline getirildiğini, 1700’lü yılların sonundan 1999’a kadar belgelere dayanarak yazmıştır.
Kürt-İslamcı Karar gazetesi, Bilal N. Şimşir’in arkasından ağlarken diğer taraftan da onun Kürtçülük kitaplarını sansürleyerek Kürtçülüğe karşı bir kişi olduğunu, bu alanda yine birinci kaynak olacak iki ciltlik bir kitabı olduğunu gizliyor.
Ama işte Karar gazetesi gizliyor diye Bilâl Şimşir’in ne Kürtçülüğe karşı duruşu, ne de iki ciltlik Kürtçülük kitabı yok olmuyor. Tersine Karar gazetesi çevresinin ne kadar iflah olmaz Kürtçü olduğu gün gibi ortaya çıkıyor.
Atatürk düşmanı, Cumhuriyet düşmanı, yalancı ve iftiracıların tarihçi, araştırmacı-yazar diye el üstünde tutulduğu günümüzde, Bilâl N. Şimşir gibi gerçek araştırmacı, tarihi ideolojilerine göre değil belgelere göre yazan değerli tarihçiler, bıraktıkları eserlerle öldükten sonra bile yalan ve iftiraya karşı gerçeğin savaşında en ön safta olmaya devam ederler.
Bilâl N. Şimşir’i Türk tarihine olan katkıları için saygıyla ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun…
