No Result
View All Result

Kenan Evren kafalı Nagehan Alçı’dan, Atatürk’e ve Atatürkçülere saldırı

Erkan KARAARSLAN by Erkan KARAARSLAN
1 Kasım 2022
in GÜNLÜK
0
Kenan Evren kafalı Nagehan Alçı’dan, Atatürk’e ve Atatürkçülere saldırı

Mahir Ünal’ın AKP Grup Başkanvekilliği’nden istifası, kimileri için Atatürkçü kesime yönelik yeni bir saldırı malzemesi haline getirilmiş durumda. Geçmişte AKP’li olmuş, iktidar bloku içindeki yerlerini ya da önemlerini kaybederek bugün muhalif saflara geçmiş bazı kalemler Ünal’ın istifasının “Atatürkçülüğün başarısı olduğunu ve AKP ile ulusalcılar arasında bir mutabakat” olduğunu söyleyerek, inşasında büyük pay sahibi oldukları bu otoriter düzenin sorumluluğunu Atatürkçülere yıkmaya çalışıyorlar.

Bunların içindeki en cırtlak isim ise elbette Nagehan Alçı. AKP’nin yarattığı düzen sayesinde var olmuş ve ekranlardan eksik olmayan N. Alçı yaptığı paylaşımda Atatürkçüleri tebrik ederek(!) resmi ideolojinin hala Atatürkçülük olduğunu, AKP’nin bunun yanına “biraz İslami ton, biraz da muhafazakarlık” eklediğini, ancak egemen Kemalist düzeni yıkmaya cesaret edemediğini söylemeye getiriyor.

Bir diğer isim ise yine Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca. Karaca, Ünal’ın istifasının “iktidarın neo-ittihatçı bir blok tarafından paylaşıldığını, bu blokun İslamcı + sağ milliyetçi + Kemalist ulusalcı ve uzantılarının ittifakından oluştuğunu” söyleyerek Mahir Ünal’ın bu ittifakı tespit edemediği için ocak dışı bırakıldığını yazıyor.

Karaca’nın yazdığı en “komik” nokta ise Atatürkçüğü eleştirmenin artık mümkün olmadığı ve bu konuda “12 Eylül’den bile geride olduğumuz” saçmalığı. Atatürk’e daha fazla hakaret edilemediği için AKP’yi eleştirecek kadar ülke gündeminden uzaklaşmış bir ismin ulusal medyada köşe yazarlığı yapabilmesi, aslında Karaca’nın fikrinin ne kadar “çöp” olduğunu ispatlıyor.

Bu iki örnek, bu kesimlerin duruşunu net biçimde ifade ediyor. Bu kesimlere topyekun “liberal” demek güç. İçlerinde Nagehan gibi gedikli iktidar sevicileri de var, Karaca gibi ıskartaya çıktığı için muhalif takılmaya çalışanlar da var. Ama duruşları ne olursa olsun bu isimlerin hepsi Atatürkçülük düşmanlığı konusunda anında birleşebiliyor.

“Hangi taşı kaldırsam altından Atatürk çıkıyor.” diyen Kenan Evren kafasıdır bu. Ülkedeki enflasyonu bile “CeHaPe”ye bağlayan iktidar kafasının muadilleri olarak ülkedeki her olayı Atatürkçülere bağlayan isimler bunlar.

Gezi olayları döneminde “Kabataş’ta deri pantolonlarla gezip kadınların üzerine işeyen garip adamlar” yalanını bu isimlerin üretmiş ve yaymış olması elbette tesadüf değil. Deri pantolonlu adamlar palavrasını gözleriyle görmüş gibi anlatıp dolaşıma sokmuş bu isimlerin baktıkları her köşede Atatürkçüleri görmesi elbette çok doğal. Büyük bir devrim-karşı devrim kavgasının karşı devrimci kalemşorlarıdır bunlar ve bulundukları konumları da AKP’yle yaptıkları bu işbirliğine borçludurlar.

29 Ekim’de Ayşe Hür isimli geçmişinde Taraf Gazetesi olan Kürtçü bir ismin “Atatürk’ün hanedan olamayacağı için Cumhuriyet’i ilan etmek zorunda kaldığını” söylemesi, Sırrı Süreyya gibi bir ismin “Cumhuriyet’e borçlu olmadığını, Cumhuriyet’in ona borçlu olduğunu” söylemesi elbette rastlantı değil.

İçinde AKP’lisinin, Fettulahçısının ve Kürtçüsünün olduğu geniş bir “havuz” bu. Oysa bu isimler varlıklarını kendi yeteneklerine değil, “Kemalist” olmakla suçladıkları AKP iktidarına borçlu.

Atatürkçülerin güçlü olmasının sebebi ise AKP’yle ortak olmak değil, Atatürk’ün mirası olan Cumhuriyet’i savunmak. “Güçlü olmak”, Nagehan Alçı ve türevlerinin taptığı gibi iktidarda olmakla sınırlı olan bir durum değil. Atatürkçüler hiçbir zaman iktidar yalakası olmadı. Nagehan bizi kendisiyle karıştırmasın. Mehmet Ali Çelebi gibi örneklerin iktidara ortak olmak için geçmişlerini inkar ettiklerinde düştükleri durum ortada.

Atatürkçülerin güçlü olmasının tek sebebi ise vatanı Atatürk’ün kurtarmış olması ve Cumhuriyet’in Atatürk tarafından ilan edilmesi. Çok basit ve izaha bile gerek duyulmayacak bir durum bu. Böylesine basit bir gerçekliği görememek “kafanın basmamasından” değil, yüzyıllık Atatürk düşmanlığının farklı bünyelerde yaşıyor olmasından kaynaklanıyor. Alçı gibileri ise tatmin edecek tek şey Cumhuriyet’in yıkılması ve Atatürk’ün tamamen yasaklanması olacak.

Previous Post

Mahir Ünal’ın yerine Özlem Zengin’in getirilmesi, AKP’nin türbanlı seçim stratejisi

Next Post

Bir, iki, daha fazla Brezilya: Bolsonaro gitti, Tayyip de gidecek!

Next Post
Bir, iki, daha fazla Brezilya: Bolsonaro gitti, Tayyip de gidecek!

Bir, iki, daha fazla Brezilya: Bolsonaro gitti, Tayyip de gidecek!

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.