Sözcü TV’de İpek Özbey Kemal Kılıçdaroğlu’na soruyor:
“İmamoğlu da adayınız mı, bunu aynı netlikte ne zaman söyleyeceksiniz?”
Kılıçdaroğlu’nun cevabı tatmin edici:
“Bir insan bir görevde başarılıysa, neden değiştirilsin? Elbette Ekrem İmamoğlu adayımızdır.”
Gerçekten de her yönüyle doğru bir cevap. Tabi ki İmamoğlu başarılı ve CHP onu yine aday göstermeli.
Peki ardında ne var bu cümlenin? Eleştirecek nesi var?
Vallahi bir şey yok. (Yani umarım yoktur.)
Ama belli ki Kılıçdaroğlu kendisini de görevinde başarılı buluyor. Güvenli liman dediği neresiyse artık ve gitmesi ne kadar sürecekse o kadar süre partinin başında bulunacak kadar başarılı hem de.
Eh, o zaman bir Genel Başkan olarak Kılıçdaroğlu da başarılıysa neden değiştirilsin? Değil mi?
Aslında Kılıçdaroğlu’nun kendini konumlandırdığı yer, bunun da ötesinde. Her türlü değerlendirme ve sınavdan münezzeh, ulaşılamaz bir noktada.
“Ben aday olmayacağım. Daha önce de hiç aday olmadım. Hiç dilekçe vermedim. Örgüt aday gösterdi” tavrı hep bu yüzden. Delege ağalığıyla sürdürülen zikir ve icazetleri görmüyorsanız sorun yok.
Kendini Cumhurbaşkanı adayı olarak dayatırken de aynı şekilde Humeyni gibi, Kim Jong Un gibi tartışılmaz bir yücelikte konumlanıyordu. Hiç Cumhurbaşkanı adayı olmak istememişti ki. Onu liderler aday göstermişti.
Şimdi ittifak namına kala kala elde değişimcilerle genel merkezcilerin ittifakı var. Şaka gibi ama aynı partide bulunanları bir arada tutmak, Kılıçdaroğlu’nun başarı hanesine yazılmak üzere.
Bu arada Kılıçdaroğlu’nun ulaşılmaz yüceliği, değişimcilerin de içine işlemiş halde. Özgür Özel bile özel görüşmede bulunup icazet alıyor. Haddi olmayarak Genel Başkanlığa aday olmak için.
Hiç sorgulayan yok ama belli ki bu da bir tiyatrodan ibaret olacak. Kılıçdaroğlu, ömür boyu CHP’nin başında kalacak.