Karşımızda 14 Mayıs’daki terteleden canlı çıkmak için hiçbir işini şansa bırakmayan ve planladığı hamleleri tek tek uygulayan bir Erdoğan rejimi var.
Kendi Grup Başkanvekili Özlem Zengin’i bile tek kalemde harcayıp kuduz trollerine linç ettirmek…
PKK’nın alnı secdeye değen versiyonu Hizbullah’ın partisini ittifaka katmak…
Muhalefetten oy tırtıklayacak bazı adayları sosyal medya operasyonlarıyla öne çıkartmak…
Her şey göze alınmış.
Bunun en son örneğini elbette dün ve bugün yaşananlar oluşturuyor.
Dün Yenikapı’da yaşanan “Nevruz” rezaletini kast ediyorum. Aslında bunun haber değeri bile yok. Terör örgütünün siyasi kolu olan partinin Nevruz Bayramını nasıl istismar ettiği, üç kuşağın zihnine nakşolmuş durumda.
Ekim ayında yine benzer bir provokasyona çanak tutulmuş, Kadıköy’de özgürce toplanan HDP’liler, PKK sloganları ata ata, Türk milletini tehdit ede ede yürüyebilmişti.
Oysa elektrik direklerindeki Hacı Leyleklere bile GBT sorgusu yapabilen bir devlet aygıtı var.
İstanbul Valisi uzaydan mı gelmiş? Neler yaşanacağı zaten baştan biliniyor. Ama işçiye memura, öğretmene doktora haram ettikleri toplantı hakkı yine her zamanki gibi PKK yandaşlarına bahşediliyor.
Çünkü devlet yerine AKP’ye sadakat gösteren bir valinin amacı, malum posterlerin kadraja girmesi, PKK sloganlarının kayda düşmesi ve 224 şahıs hakkındaki gözaltı kararının haberlere düşmesidir.
Ve en önemlisi, tüm bunların bugün gerçekleşen Kılıçdaroğlu – HDP buluşmasının hemen öncesine denk getirilmiş olması.
Böylece 4 gün önceki “HDP, Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi neden ileri bir tarihe erteledi?” sorusunun gerçek cevabı da ortaya çıkıyor.
AKP rejiminin valisi Nevruz’da PKK provokasyonuna izin verince HDP’ye düşen, “ileri bir tarihi” hemen netleştirmek oldu. Tam da Yenikapı’daki terör şovunun ertesi gününe!
Kılıçdaroğlu’nun bugün mecliste HDP’lilerle gerçekleştirdiği buluşmanın ve burada sarf ettiği yersiz ve zamansız açıklamaların vereceği avansı Erdoğan şansa bırakamazdı.
Bir önceki gün sahneden bebek katiline özgürlük isteyen Pervin Buldan’ın, bugün yanı başında CHP Genel Başkanı konuşurken takındığı tebessüm, operasyonun başarıyla uygulandığının habercisi gibi.
Dünkü Nevruz rezaleti, Kemal Bey’in bugün bizzat sebep olduğu zarara çarpan etkisi olarak hesaba katılmalı. AKP, HDP ve İstanbul Valisinin birlikte başrol oynadığı bu sahnenin amacı ve anlamı buydu.