Seçim sonuçlarını değerlendirmeye devam edelim. Yerel seçim sürecinin daha başlarındaydı. TKP’nin, Tunceli Belediye Başkanı “Komünist Başkan” lakaplı Fatih Mehmet Maçoğlu’nu Kadıköy’den aday göstermesi epey tartışma yaratmıştı. Aslında bu kararı TKP’nin de almadığı, Maçoğlu’nun gerçekte bağlı olduğu TKP-ML/TİKKO fraksiyonlarından SMF’nin (Sosyalist Meclisler Federasyonu) dayatması olduğu da kısa zaman içinde anlaşılmıştı.
İşin temelinde, PKK’nın Tunceli’de belediyenin kendilerinde olmamasından duyduğu rahatsızlık yatıyordu. Uzun zamandır PKK, Tunceli’deki sol örgütlere baskı yapıyordu ve sonunda Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Tunceli’den aday gösterilmemesiyle istediğini almış oldu.
Bu gelişmelerin yaşandığı sırada bu sütunda yazdığım 8 Ocak 2024 tarihli “PKK ‘Komünist Başkan’Maçoğlu’nu Tunceli’den sürdü” başlıklı yazıda olayı değerlendirmiştim. Maçoğlu; Seyit Rızacı, Dersimci, Cumhuriyet karşıtı, TİKKO’cu vs. olmasına rağmen PKK’nın ona bile tahammülü yoktu çünkü Tunceli’yi“muhayyel Kürdistan”ın doğrudan kendi yönettikleri bir parçası olarak görmek istiyorlardı. Maçoğlu’nun ya da mensubu olduğu SMF fraksiyonunun PKK’ya direnmesi elbette mümkün değildi. Zaten bu sosyalist ve komünist grupların hiçbiri, PKK bunları, militanlarını katlederek doğu ve güneydoğudan kovduğu dönemde de direnmemişlerdi. TKP ise olayda sadece figüran rolü oynuyordu. Kimseye “boyun eğme”mekle övünenler, burada PKK’nın SMF ile anlaşarak dayattığı Maçoğlu’na sürgün kararına kolayca boyun eğmişlerdi!
Sonunda PKK’nın istediği oldu. “Komünist Başkan”, Kadıköy’den aday gösterildi. Kadıköy’ü CHP %68,78 ile kazanırken elbette epey bir insan kendisini “Komünist Başkan”a oy verme lüksüne sahip hissedebilirdi. Fakat buna rağmen TKP ve Maçoğlu’nun Kadıköy skoru % 10,02’de kaldı.
Tunceli’de ise PKK’lı Dem Parti adayı Cevdet Konak, seçimi % 40,22 ile kazandı. CHP adayı Ali Mustafa Çelik %33,33 ile ikinci oldu. TKP adayı Özcan Sarısaltık ise ancak %0,53 (89 oy) alabildi. 2019’da “Komünist Başkan” %32,77 (5887 oy) almıştı…
Tunceli’de yeni seçilen “PKK’lı Başkan” Cevdet Konak’ın basına yansıyan ilk ifadesi ise “Dersim Kürdistan’dır, Kürdistan Dersim’dir” oldu. Yani PKK istediğini almıştı. Daha doğrusu bizim TKP’li Stalinist ve SMF’li Maocu komünistler, kendi teorilerine göre kurdukları ilk “Kızıl Üs” olan Tunceli’yi yine kendi elleriyle PKK’ya, aşirete, feodalizme, Orta Çağ’a, etnik ırkçılığa teslim ettiler. Doğrusu çok rahatsız olduklarını da sanmıyorum.
Diğer taraftansa Fatih Mehmet Maçoğlu figürü etrafında yaratılmaya çalışılan kır efsanesi “Komünist Başkan” söylencesi de tarihe karışmış oldu. Ne diyelim… Komünistler böyle tasfiyeleri de pek severler ve sonu da genellikle bu kadar kansız olmaz. Ocak ayında Maçoğlu için şunları yazmıştım:
“Maçoğlu da aşiret tertelesi mi, yoksa Sibirya sürgünü mü diye düşünmüş olmalı. Ne de olsa bu iki geleneğin melezi olan bir siyasetin parçası kendisi. Sürgünü kabul etmezse canından olur ama gideceği yer de pek Sibirya sayılmaz tabii… Neticede, ölü bir ‘Komünist Başkan’ olmak yerine; kaybetmesi kesin bir ‘komünist aday’ olmayı tercih eden Maçoğlu’nu anlamak kolay.”
Neticede artık bir “kır efsanesi”olarak siyasi hayatı bittiyse de hâlâ hayatta olduğuna şükrediyordur herhalde…
Ama olan Tunceli’ye oldu. Artık etnik ırkçı PKK, Tunceli’de de egemen güç. Bu da yine olayın “komünist” etiketli tüm aktörlerinin başarısı. Tebrikler yoldaşlar!
