Önceki gün Bolu Belediye Meclisi’nde yaşananlar, iki gündür Türkiye’nin en çok tartışılan konularının başında geliyor.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, çıkışlarıyla ve Bolu Belediye Meclisi’ndeki aksiyonlu, tartışmalı toplantılarla sık sık gündeme gelen bir isim. O nedenle “bunun nesi tartışılıyor” diyenler olabilir. Ancak iki gün önce yaşananlar, AKP’lilerin nasıl bir tehdit, hakaret, küfür ve saldırı düzeni kurduklarını göstermesi açısından önemli. Üstelik bunu yapan da bir AKP’li kadın meclis üyesi.
Önce olayı bir kısaca hatırlatalım…
Bolu Belediye Meclisi, deprem dolayısıyla Şubat Ayı Olağanüstü Toplantısı gerçekleştiriyor. En önemli gündem maddesi, depremzedelere yapılacak yardım için 99 milyon liralık kredi başvurusu. Başvurunun oylanması sırasında Bolu Belediye Meclisi AKP Grup Başkanvekili Uğur Akbay ile Tanju Özcan arasında tartışma çıkıyor. Çünkü AKP’liler kredi başvurusuna onay vermek istemiyorlar. Sebebi de malum, depremzedelere yardım etmek CHP’li belediyenin haddine mi?
Tartışmalarda hararetin en yüksek dereceye çıktığı noktada ise devreye kamuoyunun hiç de yabancısı olmadığı bir isim çıkıyor: Hacer Çınar. “Ahlaksız”, “pislik adam” hakaretleri eşliğinde oturduğu masanın üzerinde ne varsa Tanju Özcan’a atmaya başlıyor. Hatta dolu bir su şişesi Tanju Özcan’ın kafasını sıyırıp geçiyor.
Hacer Çınar, Tanju Özcan’ın CHP’den 1 yıl süreyle geçici olarak uzaklaştırılmasına sebep olan kadın aynı zamanda.
Hacer Çınar, Tanju Özcan’ı “deprem üzerinden siyaset yapmak”la suçluyor ama siyasetin büyüğünü, en çirkin biçimde, depremin ilk günüden beri AKP’liler yapıyor zaten. Anlaşılan Hacer Çınar’ın dünyasında siyaset yapmak bir tek AKP’ye verilen bir hak.
Temizlik işçisi olarak hastaneye giren Hacer Çınar, “bir AKP’linin önlenemez yükselişi”nin kanlı canlı kanıtı. Neredeyse eline süpürge almadan taşeron işçilikten kayıt memurluğuna, oradan HAK-İŞ Bolu Şube Başkanlığı ve Öz Sağlık Sendikası Bolu Şube Başkanlığı görevlerini birlikte yürütecek, Bolu Belediye Meclisi üyeliği yapacak mertebeye yükseldi.
Hacer Çınar bunu nasıl başardı dersiniz? Yalakalığıyla Erdoğan’ı ağlatarak!
Hacer Çınar’ın su şişesi vakasından sonra sosyal medyada bir video paylaşılmaya başladı. 6 yıl önce çekilen videoda Hacer Çınar, “Allah benim ömrümden alsın, Erdoğan’a versin” diyor, Erdoğan’ın da bu yalakalık karşısında gözleri doluyor. Ve Hacer Çınar’ın önlenemez yükselişi başlıyor. Elbette Hacer Çınar’ı yükselten tek şey yalakalığı değil. Tanju Özcan’ı CHP’den attıran ve son su şişesi vakasında da zirveye çıkan provokatörlük performansı da büyük etken.
Bu tarz provokatörlük sadece Hacer Çınar’la da sınırlı değil. Depremin ilk günlerinde Kahramanmaraş’ta Ekrem İmamoğlu’na hakaret edip saldıran eski AKP milletvekili bir kadın vardı. Sonradan anlaşıldı ki, ailesinin inşaat şirketleri varmış. Yıkımda en büyük payı olanlar, en çok sesi çıkararak, hakaret ve küfür ederek, kendi suçlarını örtmeye çalışıyorlar.
Deprem bölgesinde insanlar en temel ihtiyaçlardan bile yoksunken, en basiti başlarını sokacak bir çadır beklerken, depremzede vatandaşına çadır bile veremeyen AKP’liler, küfürle, hakaretle, şiddetle üste çıkmaya çalışıyorlar.
Bakıyorsunuz bir taraftan tüm dünya Türkiye’ye yardım için birbiriyle yarışıyor, Türkiye’deki deprem bölgesinde bulunmayan insanlar depremzedelere yardım etmek için birbirleriyle yarışıyorlar. AKP’liler ise vatandaşa hakaret ve küfür etmekte, vatandaşı tehdit etmekte birbirleriyle yarışıyorlar.
AKP’liler, reislerinin izinden gidiyorlar. “Kızılay nerede?” diye soranlara “ahlaksız, namussuz, adi” hakaretlerini sıralayan reisleri varken, Tanju Özcan’a “ahlaksız”, “pislik” hakaretlerini sıralan Hacer Çınar’ı çok da yadırgamamak gerekiyor. Hepsi kendini birer küçük reis sanıyorlar ve büyük reisleri ne yapıyorsa onlar da onu yapıyorlar.