Bir Iraklı’nın Kurban Bayramı’nda İsveç’te Kur’an nüshası yaktığı haberleri basına düştüğünde zihinlerde ilk canlanan, Danimarkalı meczup Rasmus Paludan oldu. Paludan, 21 Ocak’ta Stockholm’deki Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an yakmıştı.
Konu İsveç’in Türkiye tarafından veto edilen NATO üyeliği olunca anlam kazanan bu kışkırtma eylemi ilişkileri gererken, aşırı sağcı Paludan’ın Rus istihbaratıyla bağlantısı kısa sürede ortaya çıkmıştı.
İktidarını dinî sembolizm üzerine kurmuş AKP, bu şartlar altında İsveç’e farklı bir misillemede bulunmayı aklına bile getirmez. Elinde farklı bir misilleme imkânı yok, bu başka bir konu. Ama İsveç’in NATO’da burnunun sürtülmesi hem Erdoğan hem de sıkı dostu Putin açısından kazançlı bir durum.
Bu ay Litvanya’da geçekleşecek olan yıllık NATO toplantısının hemen öncesinde gerçekleşen eylemde ister istemez Rus parmağı ararken, beklenen haber ajanslara düştü bile. Cami önünde Kur’an yakmak için mahkeme kararı çıkartan Salwan Momika’nın İran bağlantısı ortaya çıktı.
Momika, İran Devrim Muhafızlarının kontrolündeki terör örgütü Haşd-i Şabi üyesi bir Hıristiyan Arap. Örgüt içindeki Hıristiyan birliğin komutanı. Cehalet içindeki İslam dünyası, Kur’an nüshası yakmak gibi zavallıca bir eylem için ayağa kalkana kadar Salwan Momika zaten Irak’ta yapacağını yapmış, sayısız Sünni’yi katletmiş, camilerini bombalamış, mezhep nefretini yayabildiği kadar yaymış bile.
İşin komiği, tüm bu pisliğin sahibi İran, İsveç’e Büyükelçi atamayacağını bildirerek utanmadan bir de protesto etmeye kalktı. Mollaların espri yeteneği varmış.
***
Ukrayna Savaşı’nda dünya, Rusya’nın aslında bir ordusu olmadığı gerçeğine uyanmıştı. Wagner İsyanı’nda ise daha ilginç bir gerçek ortaya çıktı: Rusya, devlet bile değil.
Aslında karşımızda kendini devlet diye yutturmuş, elinde nükleer güç bulunduran bir mafya kompleksi var. Darbeye teşebbüs suçlamasının üçlü telefon trafiği sonrası kaldırılması bunu gösteriyor.
Prigojin’in paralı askerlerinin Rostov’dan Moskova oblastına 950 kilometreyi 24 saat içinde aşmasından anlaşılıyor ki, bu sözde devletin Moskova’dan başka kenti savunmaya mecali bile yok.
Bir de bunların dışında bu mafyatik yapılanmanın elinde çoğu devletin elinde olmayan bir istihbarat ve örtülü operasyon ağı mevcut. Sonuç olarak İran’ın Rusya’ya desteği, haftada 60-70 tane Shahed dronu göndermekten ibaret değilmiş. Belli ki sahada eleman paylaşımı da yapılıyor.
Rusya’nın esas gücü de bu işte. İsveç’te Kur’an-ı Kerim yaktıran Putin, “Rusya’da Kur’an-ı Kerim’e saygısızlık suçtur” demeciyle takdir bile topluyor.