Dün akşam önüme düşen bir sosyal medya paylaşımını gördüğümde resmen hayretten ağzım açık kaldı
Arif Zeveran isimli bir vatandaş, X hesabından bir paylaşım yapmış. Özgür Özel’in kent uzlaşısını savunduğu konuşmasını alıntı yapmış. Özgür Özel özetle diyor ki, “Batıdaki Kürtlerin yönetimde temsil edilebilmeleri için belediye meclis üyeliklerine yazılmaları terörse ben teröristim” diyor.
Özgür Özel’in, tam da PKK ağzıyla yaptığı açıklaması, yaşanan süreçten hiçbir şey anlamadığını ve ders çıkaramayacağını gösteriyor ama şimdi konumuz bu değil.
X hesabında kendisini “journalist” diye tanıtan bu vatandaş, “1453’ten beri Kürt şehri olan İstanbul’da” artık yönetim Türklerin elinde olmamalıymış, İstanbul’u Kürtler yönetmeliymiş. Çünkü bugün İstanbul’da 5 milyon Kürt varmış.
İstanbul’da 5 milyon Kürt var diye İstanbul’u Kürtlerin yönetmesi gerektiğini yazan vatandaş acaba şunu düşünüyor mu; 5 milyon Kürt’ten başka 11 milyon da Türk yaşıyor. Niye Türk değil de Kürt yönetsin?
Tek bir sebebi var: Kürt şımarıklığı!
Bir yerde bir tane bile Kürt varsa orası Kürt şehridir ve orayı Kürtler yönetmelidir.
Bu kafaya göre İstanbul 1453’ten beri Kürt şehriyse, bu durumda Fatih Sultan Mehmet ve Osmanlı da Kürt oluyor.
Ciddi ciddi yazmış adam. Fatih’in Hocası Molla Gürani Kürt’müş. Hatta Bursa’daki meşhur Geyikli Baba da Kürt’müş. Utanmasa Geyikli Baba’nın geyikleri de Kürt’tü diyecek.
Yetmez! Aslında Bizans da Kürt devletiydi. Arif yanlış biliyor; İstanbul Osmanlı’dan önce de Kürt şehriydi.
Dünya üzerinde ne kadar millet varsa hepsi aslında Kürt’tür ve dünyadaki tüm şehirler de istisnasız Kürt şehridir.
Hatta ve hatta denizden karaya çıkan ilk canlı da Kürt’tür!
İstanbul’da Kürt yaşadığı için Kürt şehri oluyor ya, Avrupa başkentlerinde hiç Kürt yok mu? Var. E demek ki oralar da kadim Kürt şehirleri olmuyor mu?
Yoksa bir şehrin “kadim Kürt şehri” olması için gereken tek şart, bu şehrin kadim Türk şehri olması mıdır?
Türkiye ve hatta bütün dünya tarihi baştan yazılmalı ve Osmanlı Türkleri yerine Osmanlı Kürtleri denmelidir(!)
Örneğin bu ultra Kürtçülere ait başka hesaplardan birinde Konya’ya “kadim Kürt şehri” diyorlardı. O zaman Selçuklular da Kürt demektir(!)
Selçuklular Türk ise Karahanlılar, Gazneliler, Uygurlar, Göktürkler, Hunlar, munlar alayı Kürt mü?
Bu adamlara sorsak “Kürt” derler. Bunlar PKK’dan daha beter Kürtçü bir ekip. Bunlara göre herkes, her şey Kürt!
Kürtçüler, uzun yıllardır Selahaddin Eyyubi’nin Kürt olduğunun propagandasını yapıyorlar. Selahaddin Eyyubi’nin ailesinin Türk olmasına, kardeşlerinin isimlerinin Börü, Tuğtekin, Turanşah gibi Türk isimleri olmasına rağmen Kürtçüler yıllardır bu ısrarlarından vazgeçmiyorlar.
Ne kadar çok şeye “Kürt” dersen, aralarından o kadar çok şeyi kabul ettirebilirsin. Adamlar yalanın sistematiğini çok iyi öğrenmiş. Yalan ne kadar büyük olursa ve yalanda ne kadar ısrar edersen o kadar başarılı olursun.
Bu taktiği iki kesim çok iyi kullanıyor. Biri AKP’liler, ki yalan üzerine kurulu iktidardır; diğeri ise Kürtçülerdir.
Bu durumun ortaya koyduğu bir diğer şey ise Kürtçülerin zavallılığıdır. Kendilerine ait bir tarihleri, bir kültürleri, bir dilleri, kahramanları, fatihleri olmadığı için ne yapsın garipler, Türk tarihini kendilerine yontmaya çalışıyorlar.
Kürt ırkçıları Türk tarihini Kürt tarihiymiş gibi anlatacaklar, Türkleri tarihten silecekler; Türkler buna itiraz edince de Kürtler değil Türkler ırkçı olacak öyle mi?
Yok öyle yağma!