CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, yalan haberler ve dezenformasyonla mücadele etmek amacıyla yeni bir sosyal medya sayfası açacaklarını ve burada her gün “yalan haber bülteni” yayınlanacağını ilan etti!
Eren Erdem kendisini yalan haberlerle mücadeleye adamış durumda(!)
Seçimlerin hemen ardından genel başkan yardımcısı olarak atandığında da “yalanla mücadele etmek için 7 gün 24 saat esasına dayanan bir mücadele ekibi kurduklarını, Fahrettin Altun’un ensesinde boza pişireceğini ve o dezenformasyon kampanyalarını yaptırmayacağını” açıklamıştı.
Anlaşılan o ki “mücadele ekipleri” mücadele etmedikleri için yeni açılımlar yapmak gerekmiş…
Türk siyasetinde “yalanla mücadele”, artık “rahatça yalan söylemenin yeni aracı” haline gelmiş durumda.
Amaç ufak yalanları ortaya çıkarırken, bunun sağladığı güvenilirlikle çok daha büyük yalanları kitlelerin zihnine yerleştirmek.
İktidarın “dezenformasyonla mücadele” hareketine başladığı dönemde, işin başındaki Fahrettin Altun “dünyada en çok yalanın Türkiye’de üretildiğini” söylüyor ve referans olarak Oxford’da yapılan bir araştırmayı gösteriyordu.
Bu argüman iktidar basınının ağzına sakız oldu ve tüm yandaş yazarlar bunu tekrarladı.
Oysa o dönemde yazdığım yazıda, Altun’un referans olarak kullandığı araştırmanın aslında “Türkiye’yi eleştirdiğini, üretilen yalan haberlerin kaynağı olarak AKP’yi gösterdiğini ve Servet Yanatma isimli bir Zaman gazetesi yazarı tarafından hazırlandığını” ortaya çıkarmıştım. (https://m.facebook.com/turksolugazetesi/posts/296915319115790/)
Yani “yalanla mücadelede” kullanılan kaynak bile AKP’nin bu işin mağduru olduğu gibi bir “yalan” türetmek amacıyla çarpıtılarak kullanılıyordu.
Anlaşılan Eren Erdem bu “ustalığı” fazlasıyla önemsemiş…
Ama kıskançlık duymasına gerek yok.
Seçimlerden önce “kutu kola mı, Tayyip Erdoğan mı” sorusunu anket sorusu olarak sordurduğunu, ankete katılanların çok büyük bir kısmının “kutu kola” şeklinde cevap verdiğini ve Kılıçdaroğlu’nun yüzde yüz kazanacağını söyleyerek dezenformasyonun en büyüğünü kendisi yapmıştı.
Üstelik sadece kendisi değil; içinde bulunduğu ekip anketlerle, televizyon programlarıyla, sokak röportajlarıyla Kılıçdaroğlu’nun “kazanacak aday” olduğuna dair çok kapsamlı bir kampanya başlatmış ve bu adaylığı muhalefete dayatmıştı.
Dezenformasyon arıyorsanız önce buraya bakın…
İktidar bloğu bile yayınladıkları videoların montaj olduğunu kabul ederken, CHP medyası tarafından Kılıçdaroğlu’nu aday olarak kabul ettirmek için kurulmuş tezgah hala ortaya çıkmış değil.
Çıkmadığı gibi “kutu kola mı Erdoğan mı?” diye anket düzenleyenler genel başkan yardımcısı olarak ödüllendirildi.
Şimdi de “yalan haber”le mücadele ediyorlarmış(!)
Fıkra bu kadar!