Eskinin CHP ve Memleket Partilisi, şimdinin hızla AKP’ye yanaşan “bağımsız” milletvekili Mehmet Ali Çelebi, yaklaşık yarım saat önce malumu ilam ederek AKP’ye katıldığını açıkladı.
Mehmet Ali Çelebi, bir süredir aktrol söylemiyle 6’lı masayı hedef alarak AKP’ye geçmenin yolunu yapıyordu zaten. Bugün itibariyle amacına ulaşarak “Cumhur İttifakı’nın çatısı altına” girmiş oldu.
Mehmet Ali Çelebi’nin sosyal medyadan yayınladığı AKP’ye katıldığını ilan ettiği açıklaması, bir insan celladına nasıl aşık olur, nasıl evlenir sorusunun cevabı niteliğinde:
“… Cumhuriyetimizin neferi, Atatürk’ün askeri, Türk Milletinin sesi olarak yoluma Cumhur İttifakı çatısı altında AK Parti’de devam edeceğim. (…) Davet ederek şahsımı onurlandıran Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum.”
Her ne kadar kendisi öyle ifade etse de, Mehmet Ali Çelebi artık Cumhuriyet’in değil, AKP’nin neferidir. Ve tabi Atatürk’ün askeri değil, “Teğmen Çelebi” değil, Erdoğan’ın emir eridir.
Mehmet Ali Çelebi, “şahsını onurlandıran Tayyip Erdoğan’a şükranlarını sunarak” zihniyet olarak da tam bir AKP’li olduğunu da ortaya koymuştur. Celladına şükran sunan Çelebi, utanmadan, sıkılmadan, kendisine kumpas kuran, kendisini yıllarca hapiste tutsak tutan, “davanın savcısı” Erdoğan’a biat etti.
Elbette bu biatının belli bir karşılığı olacaktır. Akla ilk gelen, tabii ki yeni dönemde milletvekilliği kapmak. Sonrasında artık büyükelçilik mi olur, çok maaşlı bürokrat koltuğu mu olur, belki de şükranlarını sunduğu Erdoğan kendisine teveccüh göstermeyecek ve ortada bırakacak göreceğiz.
Burada Mehmet Ali Çelebi’ye söylenecek iki çift lafım var. Birincisi, AKP’ye yanaşacaksan yanaş, Erdoğan’ın emir eri olacaksan ol. Zaten o yolun yolcusuydun, tencere-kapak misali AKP ile birbirinize çok yakışıyorsunuz. Ancak dönekliğine sakın ama sakın Atatürk’ü alet etme!
İkincisi, cezaevinde kıyılan nikahına şahitlik eden, sonra da seni milletvekili yapan Kılıçdaroğlu’nu satmış bir adamsın. Hem de Muharrem İnce’ye, aday olduğu seçimde tüm Türkiye’yi satan adama. Şimdi daha büyüğünü buldun, onun kanatları altına giriyorsun.
İnsanda biraz gurur, bir parça onur, az biraz haysiyet olur diyeceğim de; Mehmet Ali Çelebi’nin yaşam hikayesine bakınca bir insanda bu hasletlerin nasıl da yavaş yavaş yok olduğunu görüp vazgeçiyorum.