“Sol” basında çıkan haberlerden anladığım kadarıyla pek bir şey demiyorlar.
Bırakın süreçle ilgili en ufak bir eleştiriyi, itiraz eden bile yok.
Teröristbaşı, bebek katili Apo zaten çoktan “İmralı” olmuş. Teröristin adını bile zikreden yok!
Apo’nun emriyle yapılan katliamlar, köy basmalar, bombalı saldırılar, şehitler, kadınlar, çocuklar hepsi unutulmuş; bebek katili Apo yine ve yeniden “barış güvercini” ilan edilmiş…
Daha düne kadar HDP’nin kapatılmasını, HDP’li vekillerin maaşlarının kesilmesini, HDP’ye yapılan devlet yardımının kesilmesini isteyen; HDP’yi kapatmayan Anayasa Mahkemesinin kapatılması gerektiğini söyleyen Bahçeli, dün baktık ki DEM Partilileri kapıda karşılamış.
Türkiye’de siyaset o kadar kabileleşmiş ki; Bahçeli Ahmet Türk’ü ağa diye övüyor. Görüşmede DEM Partililer Bahçeli’ye tam bir ağaya yakışacak kehribar tespih hediye ediyorlar. Ağalık-marabalık kanunlarının geçerli olduğu iki parti, oturup terörist ağa Apo’nun Meclis’e nasıl getirileceği hususunda konuşuyorlar.
Peki, bütün bunlar olurken, bizim pek “ilkeli” solcularımız ve muhalefetimiz ne yapıyor?
Bu sözde süreci destekliyor!
***
Cumhur İttifakı’nın karşısında Millet İttifakı’nın kurulduğu günleri hatırlıyorum da… Millet İttifakı’nın kurulmasına en çok bizim bu “ilkeli” solcular karşı çıkmıştı.
Çünkü bu “ilkeli” arkadaşlar, içinde milliyetçi Akşener’in olduğu bir ittifaka asla destek olamazlardı, yan yana gelemezlerdi.
İttifakın içindeki Siyasal İslamcı partilere bile itiraz etmemiş, milliyetçi parti var diye ittifaka girmemişlerdi.
Millet İttifakı dağıldı, bu kez son yerel seçimlerde CHP ile DEM “uzlaşı”sı ortaya çıktı. Ancak başta DEM’liler olmak üzere bu çok “ilkeli” ve “solcu” arkadaşlar özellikle Mansur Yavaş’ı ve bir kaç adayı daha desteklemeyeceklerini ilan ettiler. Çünkü Mansur Yavaş Türk milliyetçisiydi.
Şimdi bu arkadaşları Bahçeli ile tokalaşırken, “al tespih ver yeni çözüm süreci” hallerinde görmek kimilerini şaşırtıyor olabilir ama bizi şaşırtmadı.
Sözde Kürt siyasetinin ve onun kuyruğuna takılan sözde sol siyasetin en temel ilkesi hiç bir ilkesinin olmamasıdır. Onlar AKP ile de, MHP ile de, sürece dahil olsa İyi Parti ile de yan yana gelirler.
Meral Akşener Tayyip Erdoğan’la görüştü diye ortalığı ayağa kaldıranlar, AKP’den randevu alan, Tayyip Erdoğan’la görüşmeyi temenni eden DEM Parti heyetine nedense gıklarını çıkaramıyorlar.
Erdoğan’la görüştü diye Özgür Özel’i yerden yere vuranlar, Bahçeli ile görüşen, Erdoğan’la da görüşecek olan heyete ses çıkaramıyor.
Şimdi düşünsenize bir, biz Türk Solu heyeti olarak Meclis’e gidip partiler ile görüşüyoruz. Doğal olarak bu partilerin içinde MHP de var. Bu sözde ilkeli, solcu arkadaşlar bizim ne ırkçılığımızı bırakırdı ne faşistliğimizi!
Peki, bu nasıl oluyor?
Şöyle ki; Türkiye’de PKK’dan bağımsız bir “sol” yok maalesef. PKK bunları öldürse de, seçim zamanlarında adaylarını sürgün etse de, işine geldiği zaman MHP dahil olmak üzere tüm “düzen” güçleriyle ittifak masasına da otursa, bizim solculardan bırakın eleştiriyi, en küçük bir itiraz bile gelemez.
Bu yüzden önceki açılımlarda olduğu gibi Bahçeli açılımına da soldan bir tek Türk Solu karşı çıkabiliyor ya!