Mahsa Amini’nin baş örtüsünü kurallara uygun takmadığı için ahlak polisi tarafından öldürülmesinden sonra İran’da başlayan eylemler, 16 Eylül’den beri devam ediyor. Her gün farklı bölgelere taşınan eylemler, bütün baskılara rağmen sonlanmadı. Ölümler, tutuklamalar hatta eylemlere katılanlara idam kararı uygulanacağı haberleri, eylemcileri meydanlara çıkmaktan vazgeçiremedi.
Molla rejimi, 3 Aralık’ta ilk geri adım attı. Ahlak Polisi (İrşad Devriyesi) kurumunu kaldırdığını açıkladı. “İsyanlarla yüzleşmenin en iyi yolu, insanların gerçek taleplerine kulak vermektir.” diyerek kararı açıklayan Meclis sözcüsü, İran rejiminin ne kadar zorda olduğunu da gösterdi. Bir mollaya bu sözleri büyük bir direniş söyletebilir.
Kadınların ilk olarak saçlarını kesmesiyle başlayan eylemlerin, molla rejimini zora sokacağını ilk günden itibaren yazdık. Bu karar mollalar için büyük bir geri adımdır. Baskıyla ayakta duran bir rejim ilk tavizini verdi.
Eylemciler için bu karar tatmin edici değildir. Kadınların örtünme zorunluluğu hala devam ediyor. Hatta karadan sonra Tahran’da başı açık kadınların fotoğrafını paylaşan İranlı kadın oyuncu Mitra Heccar tutuklandı. İran film ve dizi sektörü, sanatçıların çoğu tutuklandığı için projelerini durdurmak zorunda kaldıklarını açıkladı.
Karardan sonra eylemler bitmedi. Eylemciler meydanları doldurmaya devam ediyor. İlk günden beri “Hamaney’e Ölüm” sloganıyla hareket eden eylemciler, amaçlarının molla rejimini toptan tasfiye etmek olduğunu söylediler. Bunun iki buçuk ayda olmayacağının kendileri de farkında. O yüzden alanları boşaltmıyorlar. Daha önce 6 ay süren eylemlerde geri adım atmayan molla rejimi, bu sefer taviz vermek zorunda kaldı.
Molla rejimi bu tavizle geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Rejimi ne kadar süre ayakta tutabilecekler göreceğiz. Eylemciler, rejimde açılan ufak bir boşlukla geri adım atmayacaklarını gösterdiler. Bu kararlılığın molla rejimini yıkmasını istiyoruz. İran rejiminin tasfiyesi dünyayı değiştirebilir.