Bugün siyaset gündeminin en üst sırasında AKP’den ve milletvekilliğinden istifa eden Ahmet Eşref Fakıbaba var. Fakıbaba, Şanlıurfa’da belediye başkanlığı yapmış, milletvekili seçilmiş, Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı yapmış önemli bir isim. Bir de üstüne istifa ettikten sonra yaptığı “liyakat” merkezli açıklamalar, özellikle muhalif kesimlerin hemen Fakıbaba’ya dikkat kesilmelerine sebep oldu.
Şimdi herkes İYİ Parti’ye geçeceğini açıklayan Fakıbaba’nın ağzının içine bakıyor, AKP ile ilgili neler anlatacak diye. Madem AKP’den istifa etti, üstelik AKP teşkilatıyla da kavga ederek istifa etti, o zaman AKP’nin kirli çamaşırlarını da ortaya dökecektir diye düşünülüyor.
Bir de tabi Fakıbaba’nın istifasıyla birlikte bir kırılma yaşanacağı ve batan gemiden kaçan fareler misali AKP’den başka kopuşlar olacağına dair beklentisi olan kesimler de var. Ben şahsen Fakıbaba’nın böyle bir etkisi olacağının sanmıyorum. Şanlıurfa özelinde kopuşlar yaşanabilir. Şanlıurfa’dan bir milletvekilinin daha ayrılabileceğine ilişkin şeyler yandaş basında yazılıp çizilmeye başladı.
Kirli çamaşırları dökmeye gelince, söylediği şeyler bilinmeyen şeyler değil. “Hırsızlık, yolsuzluk, liyakatsizlik” diyor, “bunlarla birlikte yürüyemezdim” diyor. Ben de kendisine günaydın diyorum. AKP’de yolsuzluk, hırsızlık, liyakatsizlik olduğunu yeni mi anlamış? Bir de “20 yıllık AKP’liyim” diyor.
Şanlıurfa’daki AKP’li belediye başkanıyla, AKP teşkilatıyla neyi paylaşamadılar acaba? Ne kadar büyük bir şey ki, Fakıbaba’yı istifa noktasına getirmiş?
İstifa demişken, hatırlayanlar olacaktır, basında pek yazmıyor da, Fakıbaba’nın AKP’den ilk istifası değil bu. 2004 yerel seçimlerinde AKP’den Şanlıurfa belediye başkanı seçilen Fakıbaba, 2009 yerel seçimlerinde aday gösterilmeyince AKP’den istifa etmişti. 2009 yerel seçimlerinde bağımsız olarak belediye başkanı seçilen Fakıbaba, sonrasında Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığını yaptığı Saadet Partisi’ne geçmişti. 2013 yılında da Kurtulmuş’la birlikte Saadet Partisi’nden AKP’ye geçmişti.
İşte böyle de güvenilir bir adamdır kendisi. Diyelim ki, gerçekten İYİ Parti’ye geçti; yarın bir gün tekrar orayı da satıp AKP’ye geçmeyeceğinin garantisi var mı? Yok! Erdoğan Fakıbaba’yla görüşse ve “Şanlıurfa’daki sorunu senin istediğin gibi çözeceğim” dese, Fakıbaba ne yapar? İstifa kararının arkasında mı durur, yoksa ikinci kez “yuvaya” mı döner?
Meral Akşener, İYİ Parti, genel olarak muhalefet bunlara mı güvenecek?
Muhalefet, Fakıbaba gibi AKP eskilerine kaldıysa ayvayı yemişiz demektir. Fakıbaba’nın 20 yıllık AKP geçmişi var, belediye başkanlığı yapmışlığı var, milletvekilliği yapmışlığı var, Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı yapmışlığı var. Türk insanına tonlarca hastalıklı hayvan eti yedirmişliği var Fakıbaba’nın. Peki, Türkiye için yaptığı faydalı bir iş var mı?
Bu adam tarımı batıran, hayvancılığı bu hale getiren adamlardan biri değil mi? İYİ Parti, Fakıbaba’yla neyi düzeltecek?
Adam dün istifa etmiş, daha istifa dilekçesindeki imzasının mürekkebi kurumadan bugün Meral Akşener’e övgüler düzüyor. Ağır ol da molla desinler. Sonra da samimiyetten dem vuruyor, “mevki makam peşinde değilim” diyor. Bir insanın samimiyetsizliğini bundan daha iyi ne ortaya koyabilir?
Son olarak muhalefete ve özellikle İYİ Parti’ye bir çağrım var; gelin şu Fakıbaba işini bir daha düşünün. Türkiye’yi AKP’den kurtarmak ve yeni bir şey kurmak için yola çıkıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki, AKP eskileriyle yeni bir şey kurulamaz!
Atalarımızın dediği gibi, katran kaynatmakla şeker olmaz!