Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde yaşananlar ve kılıç çatma merasimi esnasında edilen yeminin yarattığı şok, belirli çevrelerce halen atlatılabilmiş değil.
Bu malum çevrelerin trol şebekelerine efendilerinden açık ve anlaşılır sinyaller ulaşamadığı için her biri ayrı telden çalıyor.
İçlerinden en utanmaz olanları yine eskiden olduğu gibi “Vesayet, işte darbeci zihniyet, 15 Temmuz vs..” diye zırlamaya başlamıştı ki Ömer Çelik’in açıklamalarıyla daha da şaşkına döndüler.
Neyse ki, Devlet Bahçeli onları yalnız bırakmayarak durumu bir nebze toparladı gibi ancak ruhunu parayla satmış bu rövanşist yazar-çizer troller için o törende yaşananlar ve partilerinin sergilediği çekinik duruş, ciddi bir hayal kırıklığı ve endişe yarattı.
Her krizde olduğu gibi sayın hükümet çok büyük bir olasılıkla anketçilerine bu “yemin töreni”nde yaşananların kamuoyu nezdindeki tepkilerini ölçtürüyor. Çıkacak sonuca göre politik manevra yapacaktır.
Ancak, düzenli yapılan araştırmalar halkın Atatürk’e olan sevgi ve saygısının %85-90 arası değişen oranlarda hep en zirvede olduğunu göstermekte. (HDP/DEM seçmenlerinde bu oran son çalışmada %79 çıkmıştır)1
Bunu iyi bildikleri için mevzuyu Atatürk’e bulaştırmadan, askeri disiplin ve vesayet odaklı tartışmaya açıyorlar. Buradan açık bir biçimde anlaşılıyor ki yirmi küsur yıldır süren ve hiç bitmeyen mağduriyet kartını oynayacaklar yine. Fakat bir kötü haber daha verelim onlara. Kendi yaptırdıkları bir başka araştırmaya göre toplum başarısızlıklar ve buna bağlı mağduriyetler karşısında eskisi gibi kredi açmıyor ve hatanın kendilerinde olduğunu düşünüyor.2
O halde bu sıkışmışlık durumunu nasıl aşacaklar? Zaten kötü giden bu ekonomik ortamda halkı daha fazla germemek için durumu yatıştırmaya ve bu yemine katılan teğmenleri zaman içerisinde yemeye çalışacaklardır.
O kadar zavallı haldedirler ki geçen bunca yılda büyük çabalarla dönüştürdüklerini zannettikleri ordumuz, en yeni mezun subaylarıyla imamın değil, Cumhuriyet’in ordusu olduğunu haykırmıştır.
Bu haykırışı bir tehdit olarak algılayanların bizatihi kendileri rejim için tehdittir ve genç teğmenlere karşı girişecekleri eylemler kat’î surette engellenmelidir.
CHP’nin eski yıllardaki “aman ürkütmeyelim” ya da “kutuplaştırıcı görünüp Cumhur İttifakı seçmenini konsolide etmeyelim” kaygıları bugün için artık yersizdir.
Mesela, tam da bugünlerde Ekrem İmamoğlu’nun istinaftaki davası için yaptığı yorum yerinde olmuştur. Adalet Bakanı’na böyle parmak sallanır mıymış? Evet, sallanır! Bir sistemde kayış koptu mu her parçası işte böyle savrulur. Türkiye’nin normali bu maalesef…
Normal şartlarda pek uygun olmasa da bugünün üslubu böyle olmalı, yani anladıkları dilden…
Yıllar yılı bunlara umut bağlamış samimi mütedeyyin yurttaşlarımızın da bu gidişattan çıkartacağı dersler var…
Bu hükümet ve trolleri İslami bir yönetime geçmeyecek!
Vahşi piyasa ekonomisini yeşile boyayıp yutturmaya, zayıf gördüğünün tepesine binip zoru gördüğünde kaçmaya ve yalanlarla yeni hikâyeler uydurmaya devam edecek.
Fakat gidecek yol kalmadı çünkü ilkesel bir siyaset yürümekten ziyade nabza göre şerbet vermektedir. Çünkü iktidarını sürdürmek mecburiyetindedir.
Geçmişte defalarca öne sürdüğü siz müminler üzerinden siyasi prim yapmış bu muhteris, zor zamanlarda “bana mı sordunuz?” diyerek işin içinden çıkabilmiştir.
Müslüman biraz da uyanık olmak zorundadır, bir defa düştüğü kuyuya ikinci defa düşmemelidir.
Ata binmeyi beceremezken kendisini “Gazi” ilan eden bu zatın dökülmekte olan boyalarını artık görebilmelidirler.
Dipnotlar:
1. Metropoll araştırma şirketinin Türkiye’nin Nabzı Ekim 2023 ölçümünde Atatürk’e şükran duyanların oranı %86,4 çıkmıştır.
2. Bir kulis haberi olarak Nuray Babacan tarafından paylaşıldı. SETA’nın yaptığı son araştırmaya göre AKP seçmeni de artık yaşanan sorunlardan Erdoğan’ın sorumlu olduğunu düşünüyor.