30 Ağustos’ta Kara Harp Okulu’nda düzenlenen teğmenlerin mezuniyet yemin töreni Türkiye gündemine oturdu. Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, dönem birincilerine mezuniyet belgesini verdiği bu tören birçok tartışmayı da beraberinde getirdi.
Mezun olan teğmenlerin resmi tören sonrası yaptıkları yemin, başta AKP iktidarı olmak üzere bütün siyasi kesimlerin temel konusu oldu. Kılıçlarını kaldırarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerin tartışılan yemininin tam metni şudur:
“And içeriz ki; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak. Ve kılıçlarımız daima keskin, hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız ve şerefimizle öleceğiz. Ne mutlu Türk’üm diyene.”
Bu yemin ve slogan tartışılırken törendeki diğer ayrıntı da gözden kaçırılmasın. Bu yıl Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bir ilk daha yaşandı. Kara, Hava ve Deniz Harp Okulu birincilerinin hepsi kadın. Kara Harp Okulu’ndan Ebru Eroğlu, Deniz Harp Okulu’ndan Şeyda Yıldırım, Hava Harp Okulu’ndan İkra Kuyumcu dönem birincisi oldu. Bu gurur verici tablo, Cumhuriyet’in temel değerlerine saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde daha da anlam buluyor.
Kadın cinayetlerinin arttığı, genç kızların, çocukların tacize uğradığı, kadınların her alanda ikinci sınıf insan muamelesine maruz kaldığı ortamda kadınlar, her fırsatta bu cendereyi kırıyorlar. “Askerlik erkek mesleğidir” inanışını yok eden bu başarı, hepimize yeniden moral verdi. Türk kadını her zaman savaşta ön plandadır. Kuvayı Milliye kadınlarının her birinin öyküsü olan bir destandır.
Dönem birincisi kadın teğmenlerimiz bu geleneğin takipçisidirler. Bu başarıyı yok sayan veya arkasında başka nedenler arayanlar hem kadın hem Türk düşmanıdır.
Bu düşman zihniyet tören sonrası yeniden hortladı. Çok tartışılan yemini genç teğmenlere söyleten Kara Harp Okulu birincisi Ebru Eroğlu, bu saldırılara da göğüs gerdi. Bir kadın askerin arkasında yüzlerce genç teğmen “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı attı. Bu slogandan korkan zihniyet, dertlerinin Atatürk olmadığını belirterek başta Ebru Eroğlu olmak üzere tüm teğmenleri darbecilikle suçladı. “Kılıçları kime çekiyorsunuz?” diyen Recep Tayyip Erdoğan’a yanıtı yemin metninde söylüyorlar zaten.
Ebru Eroğlu’na saldırıların boyutu, kadına saldırı boyutuna geldi. Tehditler, hakaretler sosyal medyada aldı başını gitti. Kadının fiziksel görüntüsünden ses tonuna kadar her şeyi linç aracı olarak kullandılar. Bir kadına yapılacak bütün hakaretleri ettiler. Bunlar aslında beklenilen saldırılar. Pusuda bekleyen kadın düşmanları, özünde laikliği de anlayamadığı için bu fırsatı sonuna kadar kullandılar.
Ama beklemediğimiz şey, daha doğrusu bu sefer farklı bir tavır ortaya koymalarını istediğimiz kesimlerin sessizliği. Kendilerini feminist olarak tanımlayan ve “Kadın, kadının yurdudur” sloganını her fırsatta dillendirenler, bu kadın teğmenlerin başarısını görmezden geldi. Üzerlerinde üniformalarıyla, başarılarıyla göğsümüzü kabartan, genç kızlara rol model olan bu üç kadını neden görmediniz? Genç kadın teğmenlerin başarısını göz ardı ettikleri gibi yapılan “eril” saldırıları da görmediler.
Kadının adının her yerde var olacağını kanıtlayan bu isimleri görmezden gelmek, Türk toplumundan ne kadar kopuk olduklarının göstergesi. Bu ülkenin temel değerleriyle kavga ederek yapılan kadın mücadelesi kaybetmeye mahkumdur.
Başta Aktrollerin yaptığı bu saldırıya sessiz kalanlar, AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’la aynı safta yer aldıklarını nasıl görmezler?
Bu üç teğmenin yemin töreninde yaptıkları konuşmaları da iyi irdelemek gerekir. Üçü de konuşmasında Cumhuriyet ve Atatürk vurgusu yaptı. İkra Kuyumcu’nun konuşması kendilerini nasıl geliştirdiklerinin bir göstergesi :
“Mete Han’dan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e uzanan 2200 yıllık Türk devlet geleneklerine dayanan yolda yürüyeceğimize ve aziz vatanımız için canımızı seve seve feda etmekten asla kaçınmayacağımıza söz veriyorum.”
O, Sabiha Gökçen’in takipçisi olduğunu bu sözlerle kanıtladı. Kadının emir verip asker olacağını düşünemeyenlere Türk ordusunun geleneğini hatırlatan konuşmalar kadın düşmanlarına korku saldı. Bu genç teğmenler “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyerek, Cumhuriyet vurgusu yaptı.
Mustafa Kemal’in Askerleriyiz sloganını atan teğmenler hakkında Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla soruşturma başlatıldı. Başta Kara Harp Okulu birincisi Ebru Eroğlu olmak üzere hepsinin emekli ya da ihraç edileceği konuşuluyor. Cumhuriyet ve kadın düşmanları bu sloganın gücünün farkındalar ama anlamının pek farkında değiller. Mustafa Kemal’in Askeri olmak için herhangi rütbeye ihtiyaç yoktur. Her alanda, her zaman her yerde Mustafa Kemal’in Askeri olunur. Gurur duyduğumuz bu üç kadın teğmen de bunun en güzel örneğidir.