Narin’in katilleri; Ensar Vakfı’nı aklamak için “bir kereden bir şey olmaz” diyerek sandığa koşan vekillerdir.
Narin’in katilleri; “küçüğün rızası vardı” diyerek tecavüzü meşrulaştıranlardır.
Narin’in katilleri; “gece üçte ne işi varmış”, “ama mini etek giymeseymiş” diyenlerdir.
Narin’in katilleri; evladını okula göndermek yerine, para karşılığında evlendirenlerdir.
Narin’in katilleri; kendi evladının, kardeşinin kahkahasından tahrik olanlardır.
Narin’in katilleri; Laiklik karşıtı Kürt-İslamcılardır.
Evet Narin’in katili bir kişi değil; yüzler, binler!
Narin kaybolduğu günden itibaren abi mi, amca mı tartışıp durduk. 19. günün sonunda cansız bedeni çuval içinde bulundu maalesef. Üzgünüz!
Elimizden hiçbir şey gelemediği için insanlığımızdan utanıyoruz belki de.
Ama insanların yaşam tarzı değişmeden, bakış açısı değişmeden Narin’in son olmasını umut edemeyeceğiz elbette.
Narin’in mahallesindeki oy oranı, oradaki bakış açısını yansıtıyor aslında.
AKP, %65 oyla birinci sırada.
%21 oyla ikinci sırada olan parti ise DEM Parti.
Hüda-Par ise %10’la 3.sırada.
Seçim sonuçlarından anlaşılıyor ki; köyde Kürtçü-İslamcı bir yapı hâkim.
Bunlar Cumhuriyet’in, vatandaşla bağ kurmasına engel olan feodallerdir.
Kürt-İslamcı zihniyet, özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde aktif olarak örgütlü.
Kökleri Cumhuriyet’e kadar gidiyor. Ve yıllardır da Cumhuriyet’in tüm değerleriyle savaş halindeler.
Cumhuriyet köye öğretmen gönderir. Kürt-İslamcılar öğretmeni katledip, kimse eğitilmesin isterler.
O küçücük çocuklar laiklikle, Cumhuriyetle tanışmasın, devran böyle döndü, bundan sonra da böyle sürsün isterler.
Ne olacak ki; kız çocuğu 2 yıl kuran kursuna gider sonra da evlenir. Eğitim nedir ki!
Doktor gelir, erkekler bizim eşlerimizi muayene edemez deyip doktoru darp ederler.
Oradaki askere, savcıya düşmandırlar.
İşin aslı Cumhuriyet’e o kadar düşmandırlar ki; onu temsil eden kimseyi barındırmazlar.
Bunlar o kadar Kürt-İslamcılardır ki;
Öldürdükleri 8 yaşındaki kız çocuğunun mezarına önlük koymak yerine duvak takmayı akıl ederler.
Belki de Narin öldürülmeseydi okula gitmek yerine gelinlik giymek zorunda kalacaktı.
Ablası da ölmüş, merdivenden düştü demişler. Narin de duyulmamış olsaydı, göle düştü öldü diyerek örtbas edeceklerdi.
Bilmiyoruz ki; daha kaç kız çocuğu bu şekilde öldürüldü de haberimiz olmadı!
Mustafa Kemal Atatürk’ün Çocuk Bayramı ilan ettiği bir ülkede çocukların katledilmesi kabul edilemez!
Kürt-İslam zihniyeti yok edilmeli!