Ömrünü Atatürk gibi bir dehaya adayan, Dünyaya ve çocuklara Atatürk’ü tanıtıp sevdirebilmek için pek çok eser vermiş olan değerli insan Hanri Benazus’u dün yitirdik, bugün (17 Ocak 2024) sonsuzluğa uğurladık. İzmir Kitap Fuarlarında, İleri Yayınevi Standı’nda birlikte kitaplarımızı imzalarken anılarını da dinleme fırsatı doğdu… Örneğin 7 yaşından beri Atatürk sevdalısı olduğunu, babasıyla birlikte Atatürk’ün beyaz treni ile Nazilli Basma Fabrikası’nın açılış törenlerine Aydın’ın Ortaklar Köyü’ne gidişini, bir ara babasının elinden kurtularak Atatürk’ün yanına koşuşunu, Atatürk’ün konuşurken O’nun saçlarını okşadığını, beyaz trenle birlikte dönüş yolunda trenin restoranında Atatürk’ün önündeki beyaz leblebiyi nasıl aşırdığını gözleri ışıldayarak anlatmıştı. Adeta çocukluğunu yeniden yaşıyor gibiydi. Diyarbakır Türkmenacı Köyü Okul kitaplığı için topladığımız kitap bağışlarına ilaveten Atatürk ile ilgili çocuklar için yazdığı öyküleri teker teker imzalayarak benimle köyün çocukları için gönderdi.
Hazırladığı binlerce Atatürk fotoğrafları ile birlikte sergiler açtı, konferanslar verdi, kitaplar yazdı. İşte Atatürk’e kendini adamak bu olmalı.
Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” özdeyişinin sembolü gibiydi… Atatürk özlemi sona erdi. Ruhu şâd, yıldızlar O’nun yoldaşı olsun. Işığı bol olsun.
FAHRİYE İPEKÇİOĞLU