AKP-MHP-DEM koalisyonunun başlattığı ikinci ihanet açılımının adı ne? “Terörsüz Türkiye.” Peki, “Terörsüz Türkiye” ne demek? Terör yapılabilir ama terör eyleminin haberi yapılamaz! Teröristin adı konamaz. Hatta terörden bahsedeni “Dezenformasyonla Mücadele” bir şeysi yalanlar. Kim bilir yakında “terör var” veya “PKK terör örgütü” dediğimizde “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan tutuklanabiliriz de…
Öyle ya terörün hiçbir haberini yapmazsanız, medya terör eylemlerini ve şehit haberlerini sansürlerse, “Terörsüz Türkiye” ilan edilebilir, değil mi? AKP’nin sansür faşizmine uygun bir çözüm. Haberi yoksa, terör de yok.
Bunun somut örneğini AKP’nin Milli Savunma Bakanı’nın açıklamasıyla görmüştük. Sözde “Terörsüz Türkiye” süreci başladıktan sonra PKK’nın terör saldırısı ile şehit edilen askerlerimiz için “dron çarptı” gibi ilginç bir tabir kullanmıştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise PKK tarafından şehit edilen öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ı anarken, oto-sansür uygulayarak geçtiğimiz senelerde kullandığı “hain teröristlerce şehit edilen” ifadesi yerine “şehit edilen” ifadesini kullandı. Aferin sana da! Süreci baltalamamış oldu! Ne kadar yerli ve millisin!
Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı’nın bile oto-sansür ile “terörist PKK ve terör örgütü” ifadesi kullanmaktan kaçındığı bir ülkede medyadan ne beklenebilir? Uluslararası Reuters haber ajansında dün çıkan bir haber, “yerli” ancak tamamen gayri-milli medyada sansürlendi. Reuters Ege’deki yangınları “Ateşin Çocukları” isimli grubun sahiplendiğini belirtiyordu. AKP medyası bu haberi tamamen görmezden geldi.
Ortada bir iddia var. Reuters bile haberini yapmış. Ama bizim “yerli ve milli” basında tek satır haber yok. Her muhalife “terörist, hain” diye saldıran tetikçiler, “kurucu önderlerine” toz kondurmuyorlar. Aman süreçleri zarar görmesin!
Olay bunla da bitmiyor. Cumhurbaşkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (yani resmi medya komiserliği) açıklama yapıyor. Bu haber doğru değilmiş. Dezenformasyonmuş. Eski haberleri kullanarak “Ateşin Çocukları” suçlanıyormuş.
Vay be! İşi gücü bırakmışlar PKK’yı, ateşin bilmem ne evlatlarını aklamaya çalışıyorlar.
Bitti mi? Bitmedi. AKP ve belli ki PKK’nın Avrupa kanadı devreye giriyor. Reuters haberi öğleden sonra çekiyor.
Pek çok vatandaşımız hayatını kaybetti. Şehit olan itfaiye çalışanları var. Akla elbette ki terör ihtimali de geliyor. Devletin kolluk gücü bunu da araştırır. Yargı mercileri mutlaka ele alacaktır. Ama Cumhurbaşkanlığına bağlı Dezenformasyon şeysi, kendinden emin. Bir iki saat içinde soruşturmayı yapmış, takipsizlik kararını vermiş, bir de medyayı uyarıyor. Diplomasi bile devreye sokuluyor.
1990’lı yıllarda özellikle Yunan istihbaratının desteğiyle PKK defalarca orman kundakladı. PKK daha sonra bu iş için hususi yeni bir terör örgütü kurdu. Adına “Ateşin Çocukları” denen halkın arasında başka bir isimle anılan bu alçaklar her yaz ön plana çıkar.
2000’lı yıllarda AKP iktidarı döneminde teknolojinin bu denli ilerlemesine rağmen, orman yangınları daha da arttı. PKK’lı failler eskiden yakalanırken, şimdi her yerde kameralar ve dronlar olmasına rağmen artık ne hikmetse yakalanamıyorlar. Ateşin Çocuklarının yaktığı yerlerde de oteller yükseliyor. AKP-DEM ittifakı sözde “milliyetçi” söylemlerin devam ettiği dönemde de bu şekilde sürdü. Kürtçü terör ile inşaatçı terör o kadar iç içe girdi ki; nereyi kim yaktı belli olmaz hâle geldi.
Güzel Ege ve İzmir Yunan işgali altındayken de sürekli kundaklandı. Yaşadığımız dönem Yunan işgalinden beter bir dönemdir. Sadece Ege değil, tüm vatanımız ateşler içinde. Terörist yakıyor, madencilik-otelcilik kodamanı göbek atıyor.
AKP medyası ne diyor? “Terörsüz Türkiye süreci var ya. PKK terör yapmaz, orman yakmaz. Bunlar dezenformasyon.”
“Kurucu Önder” dedikleri terörist Apo’ya bu denli güveniyorlar. Ancak şu bir gerçektir ki; sözde “ateşkes”, “barış” dönemlerinde PKK terörü bitmez, tam tersine azar. İlk İhanet Açılımı sürecini hatırlayın. Üniversitelerimizde Türk gençleri bıçaklanıyordu. Fırat Çakıroğlu ne zaman şehit edildi? Her yere hendekler ne zaman kazıldı? Bombalar nasıl şehirlerde patlatıldı? AKP lideri bile “valiler beni ve süreci yanlış anlamış” diyerek tonlarca bombanın ülkeye sokulmasının “açılım” sürecinde olduğunu ikrar etmişti.
PKK gibi terör örgütleri, ABD’nin Soğuk Savaş yıllarında belirlediği kirli savaş doktrini, gerilla- kontrgerilla taktikleri ile çalışır. Onlar için “ateşkes” dönemi, stratejik dengeyi sağlama ve terörü meşrulaştırma süreçleridir. Teröristlerle “barış” bu yüzden olamaz. Barış iki devlet arasında olur.
Terör örgütleri ise özellikle “barış” dönemlerinde terörü arttırırlar. Böylelikle stratejik dengeyi kendi lehlerine çevirerek, toplumda çaresizlik ve teslimiyet duygusunu güçlendirmeye çalışırlar. Bu yüzden bence Ateşin Çocukları isimli PKK çetesinin bu işi yapması çok olasıdır. Teröristlerin terörizme devam ettikleri ama “süreç zarar görmesin” diye bunun haberinin bile yapılmadığı ve hatta soruşturmaların akamete uğratıldığı bir ülkede; terör azalmaz artar.
Birileri “iç cephe” mi demişti? Gerçekten de işgal içeriden!
