CHP cumhurbaşkanı adaylığı için önseçim kararı aldı ama bu nasıl bir önseçim ise; tek aday Ekrem İmamoğlu.
Kılıçdaroğlu “kendi adaylığıma karşı çıkamam ki” demeye başladığında; Türk Solu olarak ona bir çıkış yolu göstermiştik. Üzülme Kılıçdaroğlu, zorla kimse seni aday yapmaz. Önseçim yap. Partin kararı versin demiştik. O ise meğer kendi partisinden bahsetmiyormuş. “Altılı Masa” denen, hayatımızı karartan garabetteki AKP eskisi dört figüran partinin genel başkanlarından bahsediyormuş. En sonunda onları bahane gösterip adaylığını ilan etmişti. Sonra da bu tabela partilerine CHP sıralarından bol keseden vekillik verdi.
Şimdi ise ortada seçim yok ama önseçim diye tutturan bir CHP Genel Başkanı var. O önseçimde de parti bölünmesin diye tek aday çıkaracaklar. Özel-Yavaş-İmamoğlu zirve yapıp buna benzer bir açıklama yaptılar. Madem önseçimle parti bölünebilir o zaman neden önseçim yapıyorsunuz? Tek aday ile önseçim mi olur?
“Mansur Yavaş kendisi önseçime girmeyeceğini açıkladı” diyebilirsiniz. Ancak İmamoğlu-Yavaş yarışı yaşansa bu sefer de bölücü denecekti kendisine. Böylelikle bir şekilde tasfiye edildi. CHP’nin adayı olarak öne çıkamayacak. Kendi aday olursa da; “CHP’ye ihanet etti” denecek.
Ekrem İmamoğlu hemen aday olmak istiyor. Çünkü AKP Ekrem İmamoğlu’nu tutuklamayı düşünüyor. İki olasılık var. “Kent Uzlaşısı” üzerinden bir KCK soruşturması konuşuluyor. İkincisi ise büyük bir yolsuzluk soruşturması…
Her iki konuda İmamoğlu’nu uyardık. “Kent Uzlaşısı” ileride sizi görevden almak hatta tutuklamak için tuzak, dedik.
Ayrıca İmamoğlu’nu “Tayyip gibi belediye ekonomisini arkamı alır, iktidara gelirim” stratejisi hakkında da uyarmıştık. İmamoğlu her görüşten müteahhide ve özellikle de AKP’lilere ihale vererek güya bir model oluşturmayı hedefliyordu. Aklı sıra Karadenizli ve AKP’li sermayeye göz kırparak AKP’nin altını oyuyordu. Şimdi o eski AKP’li, rantçı tayfanın eliyle yolsuzluk soruşturmaları hazırlanıyor.
Tayyip’in gazabına uğramadan herhangi bir eski AKP’li kodamanın, İmamoğlu safına geçmesi mümkün mü? Nasıl bu kadar saf olabiliyorsunuz? İmamoğlu güya Tayyip’in altını oyacaktı ama asıl Tayyip saatli bombaları, Beşiktaş’ta gördüğümüz gibi, CHP’li belediyelerin içine yerleştirdi.
İmamoğlu CHP’nin resmi cumhurbaşkanı adayı olursa, kendisine yönelik operasyonun önüne geçebileceğini ya da en azından operasyona karşı siyasi bir cephe oluşturabileceğini düşünüyor. Yani “hemen erken seçim olsun, ben de hemen Tayyip’i devireyim” durumu yok. Keşke böyle olsa! Bir önceki seçimdeki çağrılara kulaklarını kapamazdı belki de.
Buraya kadar her şey gözle görülen. Asıl çirkin senaryoyu ele alalım o zaman. Özgür Özel “iki adayımız” var demesine rağmen, birini saf dışı etmiş görünüyor. Kaldı bir.
İmamoğlu da siyasi yasaklı olursa ne olacak? O zaman Özel “hiç adayımız kalmadı” der mi? Ya da Kılıçdaroğlu gibi “kendi adaylığıma karşı çıkamam ki” tarzı cümleler kurar mı?
Yerel Seçimlerden hemen sonra “erken seçim katiyen istemiyoruz” diyen Özel’in tavrı çoğu kişiyi şaşırtmıştı. MHP liderinin ilan ettiği AKP-PKK görüşmeleri ve yeni “bölücülük açılımı” ile her şey ortaya çıktı. Meğer Özel, Tayyip ve Apo’ya zaman kazandırıyormuş. Zaten sonra “oy kaybetme pahasına da olsa tarihin yanlış tarafında duramam” diyerek açılıma da açık destek sunmuştu.
Yani AKP, teröristbaşı Apo ve PKK’ya istediğini verecek. Onlar da Tayyip’i destekleyecek. Yeni “Anayasa” hazırlanacak. Tayyip’e “müebbet başkanlık” yolu açılacak. Ancak ondan sonra “erken seçim” ya da yeni “Anayasa”ya göre seçim olacak. Böylelikle de kanunen aday olamayan Tayyip yeniden aday olacak.
Ankara’da değişik şeyler oluyor. Bahçeli kalp ameliyatına girince, DEM çok üzüldü. Sağlığına duaya çıktılar. Acaba çok aceleye getirilen Tayyip-Apo mutabakatı gecikiyor mu? Sorun değil. Öbür plana geçilir. Özgür Özel köşe bucak kaçtığı “erken seçim” için bu sefer herkesi ayağa kaldırabilir. Böylelikle yeni “Anayasa” olmadan da Tayyip’in adaylığının önü açılır.
Sonra hop İmamoğlu tutuklanır. Diğer dosyalardan da ertesi gün “siyasi yasak” kararı alınır. Özgür Özel de der ki; “keşke Sayın Yavaş da önseçime girseydi ama artık vaktimiz yok; derhal erken seçime gitmeliyiz, eyyy Tayyip Erdoğan erkeksen karşıma çık.”
Özgür Özel yerel seçimlerin hemen ardından tıpkı Kılıçdaroğlu gibi “aday olmam nasıl derim ki” gibi şeyler gevelemiş, daha sonra ise “iki adayımız var” diyerek bu söylemi bırakmıştı. O sıralar erken seçim de istemiyordu.
Şimdi ise çok ısrarcı bir şekilde “erken seçim” diyor. İyi Parti lideri Dervişoğlu ve bazı aklı selim isimler ise uyarıyor. Tayyip’in aday olabileceği en kestirme senaryo bu. Oysa üç yıl sonra yapılacak seçimde katiyen aday olamıyor. Büyük bir direniş hattı orada kurulabilir. CHP ve İyi Parti de tekrar bir araya gelebilir bu hatta. Ama nasıl AKP-MHP “süreç müreç yok bu sefer hemen Apo ile anlaşacağız” diyorsa; Özgür Özel de sanki bir yerlere bir şey yetiştiriyormuş gibi paldır güldür kendi kendine takvimler açıklıyor.
Hayırdır? Bu acele niye? 23 yıldır AKP’yi devirmemek için elinden gelen her şeyi yapan CHP liderliğinin tavrının samimiyetine inanmamakta sizce haklı değil miyiz?
Yoksa Saray yine bir tiyatro mu kurguluyor? Tayyip Erdoğan hep rakip seçer. Tayyip Erdoğan’ın rakibinin Özgür Özel olacağı, DEM’in de AKP’ye “tarafsız” desteğini sunacağı bir seçim mi ayarlanıyor?
Bugün Kılıçdaroğlu bir zamanlar sağ kolu olarak gördüğü Özgür Özel’i kendisini “sırtından hançerlemek” ile suçluyor. Yakında aynı suçlamayı Ekrem İmamoğlu da yapabilir.
Bize göre hepiniz bizi sırtımızdan hançerlediniz. Küçük hesaplarınız için veya saraya gebe kaldığınızdan… Size nasıl güvenelim? Nasıl?!