CHP’nin Kadın Kolları Genel Başkan seçimlerinden konuşma yapan Özgür Özel, CHP’nin neredeyse 100 yıllık programı ve amblemi olan ve bizzat Atatürk tarafından esasları belirlenen Altı Ok hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Ortaya çıkacak program, bu devleti nasıl yöneteceğimizi tarif edecek. Umudum o dur ki, CHP’nin oklarının en ortasındaki devletçilik okunu, program kurultayına katacağımız çevreci, doğa dostu, sürdürülebilir kalkınmaya inanan projeler ve kadın erkek eşitliğine yönelik net tutumumuzla bu devleti nasıl yöneteceğimizi söylerken, devletçilik okunun yarısını yeşile yarısını mora boyayacağız. Eşit temsili bu partiye de bu ülkeye de biz getireceğiz.”
İfadeler açık. Özgür Özel program kurultayından, program değişikliğinden, Kemalizm’in Altı İlkesinden biri olan Devletçiliğin revize edilmesinden, feminizm ve çevrecilik eksenli iki yeni ilkenin ve hatta parti bayrağında yer alan kırmızı ve beyaza ek olarak, iki yeni rengin mor ve yeşilin de bir şekilde ambleme dâhil edilmesinden bahsediyor.
CHP sonra “genel başkanımızın açıklaması anlaşılmamış” diye düzeltme yayınladı. Metin yukarıda. Tam olarak şöyle bir amblem öneriyor Özgür Özel: CHP’nin bayrağındaki kırmızı fon ve oklar kalacak. 8 oka çıkmak yerine, dördüncü ok olan Devletçilik oku mor ve yeşil renklerine boyanacak, diğer oklar yine beyaz kalacak. Bu garip tasarıma göre ortaya toplam 4 renkli bir bayrak çıkacak.
Bu karman çorman, çorbaya dönmüş bayraktan da vatandaş şöyle bir sonuç çıkaracak: Altı Ok’un dördüncüsündeki iki fazladan renk var ya. İki ilke daha gelmiş CHP’ye. Böylelikle kadın ve çevre odaklı olmuş. Bu durumda isteyen altı tane ok sayacak, isteyen sekiz diyecek, isteyen altı ok artı iki renk diyecek, isteyen altı ok artı yarım ok mor artı yarım ok yeşil, eşittir yedi ok…
Bu üst düzey saçma öneriden benim anladığım tek bir şey var. Özgür Özel’in CHP’yle, CHP tarihiyle, CHP’nin ilkeleriyle uzaktan yakından hiçbir bilgisi yok. Hiçbir şeyden habersiz İtalyan bir modacıya yeni tasarım yap desen, böyle bir renk paleti önermez. Kaldı ki ikonlaşmış bir simge olan ve tasarımı da mükemmel olan Altı Ok’a dokunmayı bile düşünmez. Ayrıca kırmızı, beyaz, mor, yeşil renklerini bir arada düşünün. Azıcık göz nizamı, estetik algısı olan biri bu renklerin hiç uymadığını hemen anlar.
Özgür Özel kendi kafasındaki karman çorman fikirleri, karmaşık ve 22 yıllık AKP gericiliğiyle zedelenmiş bilinci CHP’ye mal etmeye çalışıyor. Önünde konuştuğu bayrak ve işgal ettiği makam, dünyanın en devrimci dönüşümüne imza atmış, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Mahmut Esat Bozkurt gibi efsane liderlere sahip bir partiye ait. Emperyalizmi ve saltanatı halkın silahlı isyanı ile devirmiş bir parti. Özgür Özel, CHP’yi bir proje parti, yeni “sol” diye adlandırılan liboş ve fondaş bir dernek mi sandı?
Özgür Bey, Cemil İpekçi ile anlaşın bari. AKP ziyaretlerinde Tayyip’ten rica edin İpekçi’nin numarasını. Gökkuşağına boyayın tüm partiyi. Osmanlı esintileri, hamam, kubbe, turkuvaz, Selçuklu mimarisi v.s. Ne bulursanız doldurun ambleminize. Maksat kucaklayıcılıksa!
Kılıçdaroğlu da böyle açıklamalar yapardı. Sonra başka biri mutlaka “Genel Başkanımız yanlış anlaşıldı” minvalinde düzeltmeler yapardı. Bu sefer de Özgür Özel’in zırvalamalarını düzeltmek için hemen CHP sözcüleri devreye girdi. Böylelikle “yanlış anlaşılan” -ya da ifade özürlü mü desek- ve Altı Ok ile sorunlu genel başkanlar kervanına Özgür Özel de katılmış oldu.
CHP Genel Başkan yardımcısı ve parti sözcüsü Deniz Yücel sosyal medya üzerinden Özgür Özel’in açıklamalarına ilişkin şu düzeltme açıklamasını yayınladı:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı oklu simgesi sırası ile Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik’ten oluşan partimizin ilkelerini ifade etmektedir. Partimizin bayrağı, kırmızı zemin üzerine, beyaz altı oklu bayraktır.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, “devletçilik” okunun ifade ettiği anlayışımızı anlatırken; çevreci, doğa dostu, sürdürülebilir politikalara ve toplumsal cinsiyet eşitliğine bağlılığımızı vurgulamıştır. Çevreciliği temsil eden yeşil ve kadın-erkek eşitliğini simgeleyen mor renk, devletçilik anlayışımızla sembolize edilmek amacıyla ifade edilmiştir.
Dolayısıyla, partimizin simgesi ve bayrağı ile ilgili herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Türkiye’ye her alanda kadın-erkek eşitliğini ve çevreye duyarlı politikaları getirecek olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
Dün gerçekleştirilen Kadın Kolları Kurultayında Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in herkesin anlayacağı bir dil kullanarak sarfettiği ifadeler, bazı kesimlerce yanlış anlaşılmış olabileceğinden bu açıklamayı yapmak gerekmiştir.”
Deniz Yücel, Özgür Özel’in “herkesin anlayacağı bir dil” kullandığını iddia ediyor. Ama eviriyor çeviriyor kendi genel başkanının söylediklerini aynen yineliyor. Tek farkla. “Herkesin anlayabileceği bir şekilde” kendi genel başkanına sansür uyguluyor. Özgür Özel açıkça Devletçilik Oku’nun yeşile ve mora boyanacağını söylemiş olmakla birlikte, Deniz Yücel “hepimizin anladığını” anlamamış gibi yapıyor. “Öyle renk değiştirme falan gibi bir şey yok yeğenim. Merak etmeyin sıkıntılı bir durum yok”tan öte hiçbir anlamı olmayan bir açıklama yapıyor.
CHP Genel Başkanlık koltuğunda oturanların Altı Ok ile derdi ne? İsimler değişiyor ama CHP Genel Başkanlarının Altı Ok ile ilgili “rahatsızlık giderme” niyetli açıklamaları bitmiyor. Kılıçdaroğlu laiklik ilkesine kafayı takmıştı. Özgür Özel ise Devletçilik’ten başlamış işe. Bir de utanmadan kadınların, ağaçların arkasına falan sığınıyorlar. Solculuk, Kemalizm ve devrimcilik ile hesaplaşacaksan delikanlı gibi kendi ideolojin ne, ortaya koysana!
Bu da yeni moda! Kılıçdaroğlu da CHP adına, Kemalizm adına “helalleşme” istiyor, gericilerden, bölücülerden “özür diliyor”; sonra da halktan ve CHP tabanından tepki görünce, “ya bizim amacımız halkı kucaklamak, daha çok oy almak” diye kıvırıyordu. Şimdi de Özel ve tayfası “maksat kadınlara şirin gözükmek” minvalinde açıklama yapıyor. Atatürkçü, devrimci, ilerici kadınlar renkle, morla, Batı tipi “toplumsal cinsiyet bilmem neleriyle” kandırılacak insanlar mı sanki?
Özgür Bey bu ülkenin kadını ve erkeği gerçek bir gericilik canavarıyla ile boğuşuyor. Biraz aklı ve vicdanı olan da Kemalizm’e tamamen minnettar. Atatürk’ün devrimlerine dört elle sarılmış. Sen kimi neyle avutmaya çalışıyorsun? Kendi liboşizm ve AKP ideolojinize kadınları alet etmeyin.
Sonra Devletçilik ile çevre kirliliğinin ne alakası var? Türkiye’de çevreyi kirleten özel sektör ve Tayyip’in müteahhit sektörü değil mi? Türkiye’de devlet sektörü, kamu ekonomisi mi var ki çevreye zarar vermiş olsun? Türkiye’de çevre düşmanı bir Devletçilik politikası mı uygulanmış? 1950’den beri Devletçilik yok ki Türkiye’de. Hep talan hem kompradorluk hem özel çıkar var. CHP dâhil bütün partiler müteahhit oligarşisi şeklinde örgütleniyor! İktidara veya belediyeye gelip de, ihale ekonomisi gütmeyen var mı?
Veya kadın haklarıyla devletçiliğin ne alakası var. Planlı ekonomi, kalkınmada kamunun öncülüğü, ekonomik ve ticari bağımsızlık davaları neden kadınlara zararlı olsun ki? Devletçiliğe bu tür bir revizyon neden gereksin?
Bu topraklardaki gerçek solun, Kemalizm’in, Devletçiliğin, Halkçılığın, Devrimciliğin nesi size rahatsızlık veriyor?
Özgür Özel sürekli haddini aşıyor. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Birinin oturup ona CHP ve Türk Devrimi tarihi dersi anlatması gerek.
Sayın Özel, dünyadaki en büyük kadınları hakları devrimini Atatürk ve Atatürk’ün CHP’si gerçekleştirdi. Ne morundan pembesinden bahsediyorsunuz? Kime ne dersi veriyorsun, neyin açılımını yapıyorsun? Atatürk gibi devrimciler senin gibi boş beleş işlerle, eklektik fikirlerle, renk cümbüşleriyle değil, gümbür gümbür devrimlerle kadınların ve bütün Türk halkının özgürlüğü için mücadele etti. Başarılı da oldular. Dünya tarihine geçtiler.
Özgür Özel ise Genel Başkanlığına “Şeyh Sait’e hain diyemem” gibi rezil ve gerici bir demeç ile başladı. Daha özür bile dilemedi. Kadın düşmanı, şeriatçı, bölücü, emperyalizm ajanı Şeyh Sait’i savunan adamlar, gelmişler hiç utanmadan kadın hakları dersi veriyorlar. Koskoca devrimci CHP geleneğini, Altı Ok gibi ikonik simgeleri çöpe atıp, yerine yalancıktan feminist, çevreci açılım adı altında İkinci Cumhuriyetçiliği, AKP ideolojisini koymaya çalışıyorlar.
Sayın Özel, hiç kasmayın kırmızının yanına yeşil, mor; oklarının içine yedek ok eklemekle falan. Cesaretin yetiyorsa doğrudan ambleminizi sürekli öykündüğün partinin ampulüne çevir.
Altı Ok sahipsiz değildir. CHP bilmem ne kongresiyle falan değiştirilemez. Deniz Gezmiş’in çocukken fotoğraf çekilirken dahi eliyle yaptığı Altı Ok simgesini revize etmek sizi aşar. Altı Ok sizin gözlükleriniz gibi bir “imaj” değildir. Rengi değiştirilen, bir kenara atılabilen bir şey değildir. Devrimci bir simgedir. Devrimci simgeler ve fikirler de öyle iki tane parlak, zıpır fikirlerle ortadan kaldırılamaz.
Git herhangi bir Anadolu kasabasına. CHP örgütüne gir. “Bu bayrağı renklendirsek” de. Gör bakalım ne yanıt alıyorsun. Türk milletinin, Türk tarihinin ve Türk Devriminin simgeleriyle uğraşmak senin haddin değil.