Kaçak sığınmacıların kaçak dükkanlarına astığı kaçak Arapça tabelalar, bazı CHP’li belediyeler tarafından sökülmeye başlandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dünkü Habertürk yayınında buna dair konuştu.
Aynen aktaralım:
“Arapça tabelayı tek başına gidip yırtıp sökerseniz bir, diğer yabancı diller var tartışması gelir. İki, böyle bir eşleme yapmak doğru değil ama insanların bilinçaltında Arapça, Kur’an’ı Kerim’in yazıldığı okunduğu dildir. O belediye başkanının onu yırtması, vatandaşın bilinç altında bir yara oluşturabilir. Üçüncüsü, o tabelada ne yazdığına da bakmak lazım. Ana dilinde yazması, bir insanın aldığı hizmeti kolaylaştıran bir şeyse bu bir haktır.”
Konuşmasının devamında, işin hukukî-teknik yönüne eğiliyor…
Özel’in değindiği üç hususun üçü de birbirinden falso!
Öncelikle, CHP Genel Başkanının “diğer yabancı diller” tartışmasından korkması kadar absürt bir şey olamaz.
Böyle bir tartışmayı çıkartan olursa Kuvayı Milliye’yi ağzından düşürmeyen bir partinin liderine düşen, mütareke İstanbul’unun şehremini gibi ürküp pısmak mıdır? Yoksa, “Hay ağzınla bin yaşa! Hele şunu bir halledelim, o konuya da geleceğiz” mi demektir? Mesele çağdaş dünyanın parçası olmaksa onun da örneği var Özgür Bey! Mesela egemen bile değil, özerk Quebec’teki Volkswagen tabelalarında Volkswagen değil Les Automobiles Popular yazar. Adamların Fransız diline hürmeti var. Sizin Türk diline hürmetiniz var mı Özgür Bey?
İkincisi belki en beteri.
Gerçi burada Özgür Bey’in Kur’an diliyle ilgili yorumu belki biraz yanlış anlaşılmış olabilir. Özgür Özel, bilinçaltından bahsediyor. Ama bu da ayrı bir falso. Siyaseti insanların bilinçaltına bırakacaksanız bırakın partiyi psikologlar, psikiyatrlar yönetsin. Hatta tüm siyaseti baştan şekillendirelim. Milli Freudyen Parti, Demokratik Fromm Partisi, Adlerci Hareket Partisi ile falan yola devam edelim…
Zaten kaba bilinçaltıyla devam edeceksek CHP’nin ve laikliğin de dinsizlik olduğunu, AKP’nin de Allah ve din iman olduğunu iddia edelim olsun bitsin! Dengir de haklı mıydı peki? Cumhuriyet travma mı yaratmış Özgür Bey? Erdoğan’la koyu sohbetin yan etkisi mi, yoksa hep mi böyle Cumhuriyet ve Atatürk düşmanıydınız?
Hele halkın yaralanması ne demek? Atatürk, 1928’te yeni Türk harfleriyle Türk halkının gönlünü mü yaraladı? Hayır yani, Özgür Bey’in biat ettiği bir tarikat varsa bilelim de ona göre konuşalım?
Son olarak Özgür Özel, anadilde hizmet almanın faziletine değinmiş. Hakmış! İki saniye sonra hukuktan, yasalardan bahseden Özgür Bey, Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti’nde tek resmi dilin Türkçe olduğunu, hizmet ve işlemlerin Türk dilinde yapılması gerektiğini bilmiyor mu? Yoksa bu çıkışlar Erdoğan’ın sinsi “yeni Anayasa” programına teşne olduğunuzun işaret fişekleri mi?
Kaçakların da mültecilerin de düzensiz göçmenlerin de her ne sebeple olursa olsun Türkiye’yi şekillendirmeye, hayatımızı değiştirmeye hakları yoktur. Böyle bir tolerans, böyle bir iyi niyet, böyle bir insanlık yok. Bunu dile getirmek etkileşim peşinde koşmak da değildir. CHP görevini yapmıyorsa başkaları çıkar o görevi üstlenir. Bu kadar basit.