Putin’in Ukrayna karşısında kaybetmeye başladığını kabullenip “kısmi seferberlik” ilan etmesinden beri Rusya’da seferberlikten ve işgalcilikten kaçmak için yoğun bir hareketlilik yaşanıyor.
Ruslar askere alınmak istemediklerini bir taraftan yoğun protesto eylemleriyle gösterirken, diğer taraftan çareyi Rusya’yı terk etmekte buluyorlar.
Putin’in “kısmi seferberlik” ilan ettiği andan itibaren Rusya’dan uçuşların artığı gözleniyor. Ülkeyi terk eden Rusların önemli uğrak noktalarından biri hiç kuşkusuz Antalya. Başta Türk Hava Yolları olmak üzere tüm havayolu şirketlerinde Moskova ve Rusya’nın diğer yerlerinden yapılan tüm uçuşlar şimdiden dolmuş durumda. Hem de 70 bin TL gibi oldukça yüksek bilet fiyatlarına rağmen.
Elbette ki Rusya’dan tek çıkış hava yolu ile değil. Karayolu ile Rusya’dan çıkmak isteyen Ruslar, Finlandiya ve Gürcistan sınırlarında uzun kuyruklar oluşturdu. Ruslar askere alınmamak için akın akın kaçıyorlar desek abartmış olmayız.
Diğer taraftan başta Moskova olmak üzere Rusya’nın büyük kentlerinde seferberlik karşıtı eylemler başladı. Rus polisinin sert müdahalelerine rağmen eylemcilerin Ukrayna’dan çekilme ve seferberlik ilanının iptali taleplerini dillendirdikleri eylemler şu ana kadar 38 şehirde gerçekleştirildi.
Moskova Başsavcılığının protestolara katılanlara 15 yıla kadar hapis cezası vereceğini duyurmasına, gösterilerde şimdiye kadar 1300’den fazla kişinin gözaltına alınmasına rağmen, eylemler genişleyerek devam ediyor.
Aslında ülkesi savaşta olan bir insanın kaçmak yerine tam tersine gidip gönüllü yazılması gerekmez mi? Bence gerekir. Ancak Ruslar, bunun Rusya’nın değil Putin’in savaşı olduğunun farkındalar ve Putin’in askeri olmamak için bulabilecekleri her yoldan kaçmaya çalışıyorlar.
Yani aslında Rusların davranışı bence kötülenecek ya da küçümsenecek bir davranış değil, bilakis Putin’e ve savaşına gösterdikleri direnç nedeniyle takdir edilmesi gereken bir davranış. En nihayetinde Ruslar işgalci olmamak için kaçıyorlar.
Diğer taraftan Putin’in seferberlik ilanı beni Ukrayna’daki Rus işgalinin ilk günlerine götürdü. Zelenskiy seferberlik ilan ettiğinde kadını erkeği, yaşlısı genci Ukraynalılar silahlanmak ve vatanlarını savunmak için sıraya girmişlerdi. Bu da Ukrayna’nın neden kazanan taraf olduğunu gösteriyor.
Rus halkından aradığı desteği bulamayan Putin, bir taraftan da Kırım’da seferberlik için celpler dağıtıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Kırım Daimi Temsilcisi Tamila Taşeva, şu ana kadar binden fazla celp dağıtıldığını ifade etti ve Kırım Tatarlarını “askere alınmamaya” çağırdı.
Rusya’nın yalnızlığını çok iyi ortaya koyan başka gelişmeler de yaşandı. Bunlardan biri Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi Türk cumhuriyetlerinin Moskova büyükelçilikleri aracılığıyla Rusya’da yaşayan vatandaşlarına “askere alınmayın” çağrısı yapması.
Çok uzun bir süredir Rus nüfuzu altında yaşayan, Rusya’nın da içinde yer aldığı Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerin bu tavrı, Rusya’nın haksızlığını ve yalnızlığını ortaya koyması bakımından oldukça önemli.
Diğer taraftan Almanya, Rusya’da askere gitmeyi reddedenlerin iltica talebinde bulunabileceklerini açıkladı. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Vladimir Putin’in rejimine cesurca karşı çıkan ve bu nedenle kendilerini büyük bir tehlikeye atan herkes, siyasi zulüm gerekçesiyle Almanya’ya iltica başvurusunda bulunabilir.” dedi.
Ukrayna işgali, Putin açısından çoktan çıkmaza girmişti. Putin, “kısmi seferberlik” ilanı ile çıkmazdan kurtulmayı düşünüyordu ancak çıkmazdan kurtulmak şöyle dursun, daha büyük bir çıkmazın içine düştü.
Seferberlik çağrısı, Putin’in arkasında halk desteği olmadığını, Rusların Ukrayna saldırısının Putin’in şahsi savaşı olduğunun farkında olduklarını ve Putin’in şahsi savaşında nefer olmayacaklarını ortaya koydu.
Bundan sonrası Putin için her şeyin daha da kötüye gideceği bir sürecin başlangıcı demek. Putin de bunun farkında olduğu için nükleer savaş dahil elindeki her kartı masaya sürmeye başladı.
Bu saatten sonra Rusya’nın tek bir kurtuluşu var, o da Putin’den kurtulmak.