Rasim Ozan Kütahyalı; bugün her ne kadar Nagehan Alçı’nın eşi ve seviyesiz futbol yorumları ile bilinen bir isim olsa da, kendisinin evvelce “gazetecilik” faaliyeti yaptığını hatırlayanlar olacaktır.
Rasim Ozan Kütahyalı ve Nagehan Alçı, Ertuğrul Özkök ile Cengiz Semercioğlu’nun TV 100’de birlikte hazırlayıp sundukları “Cengiz ile Ahtapot” programına katıldı. Semercioğlu ve Özkök’ün sorularını yanıtlayan Rasim Ozan Kütahyalı, çok önemli bir itirafta bulundu.
Meğersem Rasim, gazeteci değil tetikçiymiş.
Taraf gazetesine gönderdiği okur mektuplarıyla bir anda yıldızı parlatılan Rasim Ozan Kütahyalı, sonrasında Taraf‘ın “yazar” kadrosuna katılmış, sonrasında yandaş Sabah ve Star gazetelerine terfi etmişti. Rasim Ozan Kütahyalı’nın itirafı da Star günlerinden.
Star gazetesinde Kudret Köseoğlu imzasıyla Aydın Doğan’ı, o zamanki Hürriyet gazetesini ve Ertuğrul Özkök’ü hedef alan yazılar çıkıyordu. İşte o Kudret Köseoğlu, Rasim Ozan Kütahyalı’nın bizzat kendisiymiş. Star gazetesinin yöneticileriyle oturmuşlar, konuşmuşlar, böyle bir tip yaratmışlar ve Ertuğrul Özkök’ü, Hürriyet‘i ve Aydın Doğan’ı hedef göstermişler.
Rasim Ozan Kütahyalı’nın itirafı, bir bakıma AKP iktidarının Aydın Doğan’a yönelik operasyonunun büyüklüğünü göstermesi açısından önemli. AKP, kendisine bağlı bir medya tekeli yaratmak için önündeki en büyük engel gördüğü Aydın Doğan’ı, Doğan Medya’nın en büyük gazetesi olan Hürriyet‘i ve genel yayın yönetmeni olan Ertuğrul Özkök’ü yıpratmak için Rasim Ozan Kütahyalı gibi tiplere karakter kurgulatıp yazı yazdırmış.
Hatırlayanlar olacaktır, Rasim Ozan Kütahyalı’nın piyasaya ilk çıkışı da Deniz Gezmiş’e “ergenekoncuydu” iftirasını atması ile olmuştu. Taraf gazetesine gönderdiği sözde okur mektuplarında Deniz Gezmiş ve 68 kuşağını “ergenekoncu, ulusalcı, faşist” olarak niteleyen Rasim Ozan Kütahyalı’nın yükselişi böyle başlamıştı.
Hazır yeri gelmişken soralım Rasim Ozan Kütahyalı’ya; Deniz Gezmiş’lere attığı iftiranın emrini kim verdi?
Ve devam edelim, yandaş medyada, bilinenlerin dışında, daha kaç tane Rasim Ozan Kütahyalı gibi tetikçi var?
Rasim Ozan Kütahyalı, Ertuğrul Özkök’ün yüzüne karşı itirafta bulunurken, yanında oturan Nagehan Alçı’nın gözleri faltaşı gibi açılmış, yüzü gerilmişti. Aklından geçen neydi sizce? Kendisiyle ilgili itirafta bulunan Rasim, Nagehan ile ilgili bir bomba da patlatır mıydı? Gerçi Nagehan’ın kendisi bomba zaten diyebilirsiniz, kocasının patlatmasına ne hacet!
Rasim Ozan Kütahyalı’nın itirafında, o zamanki Star yönetiminde bu tür “operasyonları” birlikte planladıkları ama şimdi muhalif saflarda oldukları için ismini vermek istemediği kişiler de var. Kim bu içimizdeki beyaz taşlar?
Hadi bir tanesini ben ifşa edeyim; bugün Davutoğlu’nun Karar gazetesinde AKP’ye muhalif yazılar döşenen Mustafa Karaalioğlu!
Biz yine Rasim Ozan Kütahyalı’nın itirafına gelelim; itiraf, Ertuğrul Özkök’ün sorusu üzerine başlıyor:
“Şimdi bak Rasim, burada güzel bir sohbet yapıyoruz. Geçmiş meçmiş beni ilgilendirmiyor. Hesaplaşma meselelerini kafama takmam ama tamamen psikolojik bir şeyi merak ediyorum. Türkiye’de bir dönem birtakım gazeteciler, birtakım insanları hapse attırmaya uğraştı. Ben de girebilirdim açıkçası. Gazeteleri açıyorum, ya sen ‘yarın atılacak, öbür gün atılacak’ diye yazıyorsun. O günlerde Star gazetesinin manşetinde vardı bunlar. Hakikaten o dönem bizi hapse attırmaya uğraştınız mı?”
Rasim Ozan Kütahyalı’nın itirafı bu sorudan sonra geliyor. Çünkü Aydın Doğan, Hürriyet ve Ertuğrul Özkök, Rasim ve ortaklarının yıkmaya çalıştığı eski rejimin sembolleriymiş.
Rasim ve ortakları sonunda başarılı olacaklar, Ertuğrul Özkök Hürriyet’ten ayrılacak, Doğan Medya Demirören’e satılacak ve Hürriyet’in başına da Ahmet Hakan diye gazeteci müsveddesi bile denemeyecek biri gelecekti.
Peki, Ertuğrul Özkök’ün bu itirafa tepkisi ne oldu dersiniz:
“Bu bir hesaplaşma falan değil. Bu masanın etrafında oturan herkesin geçmişle ilgili hataları vardır.”
Kimileriniz, “bu mu yani, bu kadar mı” diyebilir. Evet bu kadar. Ertuğrul Özkök zaten soruyu sorarken de hesap sormak için sormadığının altını çiziyor. Yeni kankası Nagehan ve eşi Rasim’i aklama derdinde. Eh ne de olsa kendisi de bir zamanlar “gazeteciler köpektir” diye yazılar yazıyordu. Köpek olduktan sonra ha patronun köpeği olmuşsun ha iktidarın?
Dün akşamki programda yaşananlar, Türkiye’nin bir döneminin, AKP’nin en azgın şekilde Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırdığı dönemin bir özeti aslında. Rasim’i de, Nagehan’ı da, Ertuğrul’u da bu dönemin en önemli figürleriydiler ve aslında her ne kadar birbirlerine karşıymış gibi görünseler de hizmet ettikleri şey aynıydı: AKP faşizmi!