Rusya, son 3 gündür Kiev dâhil olmak üzere Ukrayna şehirlerine füze saldırılarını yoğunlaştırdı. Bunlardan biri Dinyeper kıyısında, ülkenin orta yeri diyebileceğimiz Kremençuk kentindeki bir AVM’ye balistik füze atılması oldu.
Şu saat itibarıyla teyit edilen sivil can kaybı 18’i bulmuş durumda. Tabi, Rus propaganda şebekeleri vakit kaybetmeden harekete geçti. İlk saatlerden itibaren inkâr yayınlarına başladılar.
Fakat bu sefer, inkâr ve şüphe içinde bırakma çabası biraz daha yoğun. Nisan ayında Kramatorsk’ta tahliye edilmeyi bekleyen sivillerin bombalanması olayından da fazla.
Aslında Rus propaganda merkezi buna hemen bir isim de buldu. Hiç utanmadan “Buça 2.0” diyorlar. Yani bu olayda Rus inkârcılığı Buça seviyesinde.
Nitekim dün Rusya’nın BM temsilcisi Dmitri Polyanski, Rus ordusunun “Buça tarzı” bir Ukrayna provokasyonu ile karşı karşıya kaldığını, öncelikle Savunma Bakanlığı’nın açıklamasını beklemek gerektiğini belirtmiş.
Türkiye’deki Rus medya memurlarının da teker teker bu inkâr korosuna katıldığını görüyoruz. Rus şovenisti Erkin Öncan gibi tiplerin, sosyal medyada saldırı sonrası görüntülerin kıyısından köşesinden açık yakalama çabaları ibretlik.
Neyse ki bu sabah, BM temsilcisi Polyanski’nin beklediği açıklama geldi. Rusofiller utanmaz, biliyoruz ama Rusya Savunma Bakanlığı, çeşitli yalanlarla süsleyerek saldırıyı doğruladı.
Bakanlığın resmî Telegram hesabındaki açıklamaya göre Rusya aslında “Batılı mühimmatın” saklandığı bir depoyu vurmuş ama sonrasında çıkan yangın, güya yanındaki “kullanım dışı” AVM’ye sıçramış.
Gerçekten de Rusçuların zavallı iddialarından biri, AVM’nin kullanımda olmadığı. Bunu da görüntülerdeki arabaların az sayıda olmasına bağlıyorlar. Oysa Kremençuk’taki AVM Rusların iddia ettiği gibi kapalı değildi. İçeride yüzlerce insan vardı ve yayınlanan tüm video ve fotoğraflarda alışveriş merkezinin doğrudan hedef alındığı gün gibi ortada. Saldırıdan kurtulup hastanede tedavi altına alınan insanlar, medyaya konuşmaya başladılar.
Bir başka iddia, yakınlardaki bir iki sanayi tesisi ve rafinerinin asıl hedef olduğu. Oysa bunlara da yapılmış bir saldırı yok.
Sosyal medyadaki bazı Rus trolleri, bu AVM saldırısının Madrid’deki NATO toplantısı öncesi Rusya’yı zor durumda bırakmak için tezgâhlandığını bile iddia etti.
Aslında Rusya’nın kendini zor durumda hissetmediği bir konu varsa o da sivil katliamları. Rusya her zaman yaptığını yapmaktan çekinmiyor ki… Saldırı sonrası Rus trollerin ortaya attığı “etik” sorular tam da bunun göstergesi. Ukrayna’da AVM’ler neden açıkmış? İşgal altındaki ülkenin şehirlerindeki sanayi tesisleri askeri amaçlarla kullanılır mıymış?
İnkâra dayalı yalanlar ve konuyu saptıran küstah sorular, Rusya’nın dünyadaki itibarını korumaktan ziyade, Moskova’daki faşist rejimin Rus kamuoyunu uyutmaya ve gönüllü fanatik ajanlarını motive etmeye hizmet ediyor.
Aslında Rusya’nın son günlerde kentlerde yoğunlaşan füze saldırıları ve Kremençuk’daki bu AVM saldırısının sembolik bir sebebi var. O da Ukrayna’nın Moldova ile birlikte Avrupa Birliği adaylık statüsünü elde etmesi.
Kremlin, Ukrayna’da savaşın uzadığı her gün “Batı yalnız bıraktı” derken, Batı’nın Ukrayna’ya yönelik her olumlu adımında “Savaş sanayii”, “Gerginlik artıyor”, “Bedeli olacak” gibi komik argümanlara sarılıyor. İşte bu git geller, Putin başta olmak üzere gelgit akıllı tüm Rus yetkililerin psikolojisini daha da zorluyor. Rus ordusunun sivilleri hedef alan saldırıları tam olarak böyle gerçekleşiyor.
Ukrayna’nın, –özel olarak Zelenski’nin– AB hedefinde savaş haline rağmen önemli bir aşama kaydetmesi, Rus şovenizminin komplekslerine dokunan bir gelişme oldu. Muhtemel bir NATO üyeliği, Putin’in gururunu bu kadar incitmeyecekti. Bu noktada kentlerin ve kentlerde AVM’lerin ayrı bir sembolik önemi var. AVM’ler, Batı’nın, bolluğun ve tüketimin simgesi.
Putin vasat bir istihbarat memuru olarak yetersiz maaşıyla Berlin’de, Avrupa aleyhine çalışıyordu. Sonra o Avrupa, gıda yardımlarıyla Rusya’nın açlıktan kırılmasını önledi. Yıllardır sürdürülen “istihbaratçı Putin” efsanesi bu gerçeğin üstünü örtemediği gibi, günün sonunda Rusya’yı düşürdüğü durumun adı da “tahıl hırsızı” oldu.
Rusya, mukadder çöküşü sonrası belki de ileride Ukrayna tahılına “AB yardımı” adı altında erişecek. Bunu Ruslar da tahmin edebiliyor. Kremençuk’taki AVM saldırısı bu bakımdan özel bir nefret saldırısıydı.