Taksim’deki bombalı saldırı ve ardından Karkamış’a düzenlenen roketli saldırının ardından PKK yine Türkiye’nin gündeminde en üst sıraya oturmuştu. İktidarın ve yandaşlarının aklına ABD’nin PKK terör örgütüyle içli dışlı olduğu da yine o günlerde gelmişti.
Hatta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ABD’nin terörle işbirliği yaptığı gerekçesiyle ABD Büyükelçiliği’nin taziyesini kabul etmediğini söylemişti. Hoş Erdoğan, daha Taksim’de patlayan bombanın dumanı dağılmadan gittiği Endonezya’daki G-20 zirvesinde gözlerinin içi gülerek Biden’la el sıkışınca Soylu’nun çıkışı havada kalmıştı.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyine hava harekatı düzenlediğinde, başta Aydınlıkçılar olmak üzere, yandaşların ağzı kulaklarına varmıştı. Vurulan aslında PKK değil ABD hedefleriydi.
PKK ile işbirliği üzerinden Amerikan karşıtlığının tavan yaptığı bu günlerde Suriye’den yeni bir haber geldi: Suriye’deki Rus güçlerinin komutanı Aleksandr Çayko, PKK’nın Suriye kolu olan YPG’ye bağlı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri terörist Mazlum Abdi ile görüştü.
Görüşme ile ilgili pek çok iddia gündeme geliyor; şu konuşuldu, bu görüşüldü diye. Anlaşılan PKK’nın da etekleri tutuştu ki, efendilerinin kapılarını aşındırıyor. Ancak kesin olan bir şey var ki; Rusya da Suriye’de PKK ile yakın mesai içinde bulunuyor.
Gerçi Rusya’nın PKK ile ilişkileri sadece Suriye ile sınırlı değil. PKK, Moskova’da açtığı büro üzerinden Rusya ile işbirliğini her alanda geliştiriyor.
Peki, ABD şöyle terör işbirlikçisi, böyle PKK’lılarla iş tutuyor diyenlerin Rusya için bir şey dediğini duyan var mı?
Ne AKP’den, ne yandaşlardan Rusya için bir eleştiri getirildiğini şahsen ben duymadım, görmedim. Her konuda eleştiriden muaf olan Rusya, PKK konusunda da eleştiriden muaf demek ki.
Anlaşılan Erdoğan yeni dostu Putin’i gücendirmek istemiyor ki, eline böyle bir fırsat geçmişken “Eyyy Putin” diye nara basmıyor. Şahin Soylu’dan da herhangi bir açıklama gelmedi. Dışişleri deseniz, ses yok. Hulusi? Onun da sesi çıkmıyor.
“Milliyetçi” Bahçeli deseniz, o son zamanların en öne çıkan Rusçularından oldu, çıktı! Yıllarca “Moskof uşağı” teraneleriyle ülkede terör estirdiler, en sonunda Moskof uşağının uşağı olup çıktılar!
Perinçek, “Rusya PKK’yı silah bırakmaya çağırdı” gibilerinden bir manşet atmayı düşünüyordur.
ABD’nin PKK ile işbirliği hepimizin malumu. Hepimiz bu konuda ABD’ye tepki göstermeliyiz, eleştirmeliyiz. Buraya kadar tamam. Peki, aynı şeyi Rusya yapınca niye bazılarımız sus pus oluyor?
Yoksa yukarıda dediğim gibi Rusya, tüm bu eleştirilerden muaf mı?
Hadi bir kısım sol kesimi geçtim, onlar bugün Türkiye’de Rusya’nın sözcülüğünden başka bir işlev görmüyorlar. PKK diye bir dertleri de yok. AKP zaten yukarıda değindiğim gibi üç maymunu oynamakta. Muhalefet partilerinden de şu ana kadar bir tepki, açıklama gelmedi. Anlaşılan siyaset arenasında Rusya’nın PKK ile görüşmesine karşı çıkacak kimse kalmamış.
Kimse karşı çıkmasa da biz karşı çıkacağız. ABD ne ise Rusya da odur. İkisi de Türkiye’ye karşı PKK’yı kullanmaktadır. İkisi de PKK’nın koruyucusu ve işbirlikçisidir. İkisi de Türkiye’ye, PKK ile işbirliği yapacak kadar düşmandır.