AKP’nin CHP ve Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu adına bastırdığı sahte broşürler yine Türkiye’nin gündeminde.
İki hafta kadar önce, İstanbul’da CHP adına dağıtılan “iktidar olduğumuzda Apo’yu çıkartacağız” yazılı broşürler basılıp dağıtıldığını, CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu açıklamıştı. Kaftancıoğlu, Sultanbeyli’de bir matbaada basılan sahte afiş ve stickerların AKP İstanbul ve Sultanbeyli İlçe gençlik kollarında yönetici olan iki kişi tarafından bastırıldığını açıklamıştı.
Şimdi ise AKP’nin sahte broşür, sticker operasyonu yurt çapına yayılmış şekilde devam ediyor.
Dün Kayseri’de arabalara bırakılan sahte CHP broşürleriyle AKP’nin yalan kampanyası farklı bir boyut kazandı. Erdoğan bir taraftan meydanlarda Kılıçdaroğlu ile PKK’lıları ittifak yapıyormuş gibi gösteren montajlı videolar izletirken, diğer taraftan CHP adına bastırılan sahte broşür ve stickerlarla yaratılmak istenen algı destekleniyor.
Kayseri’de dağıtılan sahte broşürlerde Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması halinde “Terör örgütlerine düzenlenen askeri operasyonları durduracağız”, “SİHA’ların üretimini durduracağız” gibi “vaatleri” var.
Nasıl ama? Erdoğan’ın meydanlarda söylediği yalanlar, AKP tarafından broşür olarak bastırılıp dağıtılıyor.
Bunların daha farklı versiyonları da var. Kılıçdaroğlu’nun resminin ve imzasının olduğu, CHP logolu “Değerli dostum Selahattin Demirtaş ve APO SERBEST bırakılsın mı istiyorsunuz? Bize oy verin” yazılı stickerlar, “İktidara gelirsek Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da özerklik ilan edeceğiz”, “İktidara gelirsek oğlun istediği erkek arkadaşıyla evlilik yapabilecek” yazılı broşürler de piyasaya sürülmüş durumda.
AKP açısından yalanın ve çirkinliğin bir sınırı olmadığını biliyoruz. Bunu gözümüze sokacak kadar aleni yapmalarının sebebi ise, kaybetme korkularının her şeyin önüne geçmiş olması.
Ancak bunlar AKP’nin bu düzeyde bir zavallılığa ilk düşüşleri değil. Hatırlarsınız 2019’daki yerel seçimlerde de AKP benzer bir rezilliği Ankara’da yapmıştı. Mansur Yavaş karşısında kaybedeceği kesinleşen AKP, her zamanki gibi çirkinliğe başvurmuş, CHP adına sahte broşürler bastırıp dağıttırmıştı. Ondan öncesinde 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2014 yerel seçimlerinde de Ankara’da Melih Gökçek ve AKP aynı alçak yöntemi kullanmıştı.
2019’daki seçimlerde, AKP’nin tüm sahtekarlıklarına rağmen Mansur Başkan, yaklaşık yüzde 4’lük bir farkla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmıştı. Halk, AKP’nin yalan propagandasına inanmamış ve son çırpınışlarına Ankara’da yönetimi Mansur Başkan’a vermişti.
Yine 2019 İstanbul seçimlerinde de “Darbeci Sisi’ye karşı” oy kullanılacağı propagandasını yapan AKP ve Erdoğan seçimlerde kaybetmiş, kabullenemeyerek seçimi yeniletmiş ve bir öncekinden çok daha büyük bir farkla Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmıştı.
Türkiye’nin kader seçimine günler kala, AKP yalanların ve sahtekarlığın dozunu gitgide artırıyor. Bu şekilde hem muhalefeti karalamaya ve zayıflatmaya, hem de kendi kitlesini bir arada tutmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz seçimde tüm bu sahtekarlıkların, muhalefet ile PKK’yı birlikte gösterme çabalarının, darbe, darbeci söylemlerinin bir işe yaramadığını tecrübe ettik. Bunu aslında tecrübe eden sadece biz de değiliz. Aynı tecrübeyi AKP de yaşadı. Buna rağmen hâlâ niye yöntemlerde ısrar ediyorlar derseniz, başka bir şey bilmiyorlar ki! 21 yıldır AKP iktidarı altında yaşıyoruz; yalandan, sahtekarlıktan, iftiradan, hakaretten başka ne gördük?
Bunlar AKP’nin ve Erdoğan’ın son çırpınışları. Ne kadar yalana sarılırlarsa, şiddeti ne kadar körüklerlerse, sandıktan çıkacak oy farkı o kadar artacak. 2019 tecrübesi bize bunu gösteriyor.


