CHP’nin sağlıkta şiddet gündemli olağanüstü toplantı çağrısı sonrası HDP’nin tavrını iki günlük yazıyla incelemeye almıştım. İktidarın masanın altındaki yedinci üye dediği HDP’nin aslında tam tersine, Cumhur İttifakı unsuru olarak hareket ettiğini belirtmiştim. Ayrıca HDP’nin böyle durumlarda son sürat pragmatik yollara girdiğini ve aslında siyasete şantaj yaptığını anlatmaya çalışmıştım.
Olağanüstü oturum talebine HDP’li Meral Danış Beştaş’ın “nezaketsizlik” yorumunu boşa düşüren cevap, CHP’li Özgür Özel’den gelmişti. Özel, “Bu nezaketi Zaho ve Suruç meselesinde aramamışlardı. HDP tutumunu değiştirirse çok kıymetli olur.” demişti.
Genel Başkan Kılçdaroğlu, AKP-MHP’nin yanında meclisi açılmadan kapatan HDP’nin adını “unutmuş” olsa da Grup Başkanvekili Özgür Özel’in gerekli cevabı verebilmiş olması önemli.
HDP-CHP gerilimi dünle birlikte, HDP’nin karın ağrısından ibaret olmayan önemli bir konuyu yeniden gün yüzüne çıkardı. Önceki iki dönem HDP milletvekili Ziya Pir, HDP’lilerin bu kendini dayatma fırsatını ne yönde değerlendirdiğini sosyal medyada netleştirmiş oldu aslında.
“Kimse Mansur Yavaş’ı parlatmasın. Ne ona ne de Akşener’e HDP’lilerin vereceği oy yok!”
Yandaş medyanın “Zillet İttifakı’nda aday krizi” tadında verdiği bu tabloda ilk etapta sığ bir görüntü var. HDP’li Kürt ırkçılarının, Mansur Yavaş ve Meral Akşener üzerinden Türklüğe düşmanlık ettiği bariz. Ziya Pir’in, bir sonraki twitinde Mansur Yavaş’ın ve Merak Akşener’in hiçbir dahlinin olmadığı son 7 yılda HDP’lilere uygulanan hukuksuzluğu öne çıkarması, konunun Türklük olduğunun bir başka kanıtı aslında.
Fakat Mansur Yavaş’ın ve Meral Akşener’in, AKP’nin de çok büyük iki karın ağrısı olduğunu göz önünde tutunca saflar daha belirgin hale gelmiyor mu?
HDP’li Pir’in özetlediği istekler çok basit aslında. Muhalefetinin gözbebeği haline gelmiş Mansur Yavaş parlatılmasın. Başka benim paşama? Bir de Merkez sağı toparlayarak AKP’nin en büyük kâbusunu hayata geçiren Meral Akşener’e oy verilmesin.
Sebep? Kürtlere mal muamelesi yapan HDP’nin cevabını biliyoruz. Kürtler oy vermezmiş… Niye vermez kardeşim? Apartheid mı burası?
Aslında Apartheid kafalı HDP’nin tavrı kendileri açısından son derece tutarlı. Onlar için iktidardaki AKP Türk’tür, çünkü devlet Türk’tür. Atatürk’ün partisi CHP, zaten en başından beri Türk’tür. Türk’le iş yaparken de ne kopartsan kârdır. Mansur Yavaş’ın önünü tıkamak bir AKP stratejisidir ama HDP için de elverişli ortak paydadır. CHP’ye destek olunacaksa da Yavaş’tan arındırmak, Akşener’den uzaklaştırmak için her tür şantaj devreye sokulmalıdır.
Yavaş’a dair en ufak bir ihtimal, hem AKP’lilerin, hem de HDP’lilerin tüylerini diken diken ediyor, muhalefet adeta dozu ayarlanmış bir gürültüyle bu bakımdan baskı altına alınıyor.
Ayrıca HDP’nin TBMM’de hazır bulunmama tavrı –özellikle konu sağlıkta şiddet olduğunda– tek başına AKP cephesinde yer almaya yetiyorken, Ziya Pir’in öncülüğünde mevzunun Mansur Yavaş’a gelmesi ile bu tespitin sağlaması yapılmış oldu.
Bu tezgâhın bir kanadı da Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik. İmamoğlu ve Yavaş yerine kendi adı gerek içeriden, gerek dışarıdan müdahalelerle günden güne parlatılırken HDP’nin “Kürtler oy vermez” şantajı ile Kılıçdaroğlu’nun adaylığı bir nevi ipotek altına alınıyor.
Bu arada Ümit Özdağ gibi gündemde boşluk affetmeyen birinin, söz konusu Mansur Yavaş olunca mangalda kül bırakmaması beklenebilir. Ama Özdağ, HDP’li Ziya Pir’in ültimatomu karşısında sessiz. Çünkü geçtiğimiz aylarda suyu bulandırarak üstüne düşen görevi yerine getirmişti.
Türk muhalefetinin, tarihi bir mutabakatla Ankaralılara seçtirdiği Mansur Yavaş’ın parlama, öne çıkma, bütün ülkeye umut olma hakkının nasıl gasp edildiğinin hikâyesidir aslında bu.