AKP iktidarı, gazeteci Sedef Kabaş’ı bu sabaha karşı gözaltına aldı. Gerekçe malum, “cumhurbaşkanına hakaret”.
Bilindiği gibi, cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen TCK 299, AKP iktidarının muhalefeti korkutup sindirmek ve korku iklimi yaratarak gerçeklerin konuşulmasına engel olmak için sarıldığı bir silah.
Ama bu silah tek başına verimsiz. Vergilerimizle dolgun maaşlar verilen bir işsizler sürüsü hedef göstermek için mobilize ediliyor. İşte Sedef Kabaş, dün akşam katıldığı canlı yayında gündemi ele alırken Saray’ın bu troll organizasyonu da tek bir düğmeyle harekete geçerek karalama kampanyası başlattı.
Şu saat itibarıyla “#haddinibilsedefkabaş” etiketiyle atılmış organik-inorganik tweet sayısı 100 bini geçmiş durumda. Kara kışın ortasında, bunca derdin içinde hangi ülkede aklı başında insanlar işi gücü bırakır bir gazeteciyle uğraşır?
AKP tüm iktidara, tüm bürokrasiye, tüm medyaya hükmediyor ama işte kamuoyu desteği de kamuoyunun kontrolü de elinde değil. Önce bir memurları aracılığıyla Selçuk Tepeli’nin gazeteciliğini yargılamaya soyundular, şimdi de başka memurlarıyla Sedef Kabaş’ı yıllardır yaptıkları gibi hapse atmaya çalışıyorlar.
Bu kampanyaların bir de gündem değiştirme özelliği var. Erdoğan’ın AKP’si, girdiği iç ve dış buhranları böyle gündemlerle örtüyor, en fanatik çekirdek kitlesini böyle nefret nöbetleriyle bir arada tutmaya çalışıyor. Dün Erdoğan’ın sanatçı Sezen Aksu’ya –hem de mabedin içinden– en iğrenç ifadelerle tehdit savurması da buna yönelik aciz bir çabaydı.
Son olarak Sedef Kabaş, bu iktidarın bitmez tükenmez kadın düşmanlığından ötürü hedeftir. Onurlu bir gazetecidir, biat etmemektedir, cumhuriyetin yurttaşıdır ve başarısıyla örnek bir Türk kadınıdır.
Sedef Kabaş’ın yanındayız. Şimdiden geçmiş olsun.