No Result
View All Result

Sedef Kabaş’a mektup

Gökçe FIRAT by Gökçe FIRAT
3 Şubat 2022
in HAFTALIK
0
Sedef Kabaş’a mektup

 

Sevgili dostum Sedef Kabaş,
Bundan önce de sana mektup yazmıştım, bilmem hatırlıyor musun…
O zamanlar ben cezaevindeydim sen ise dışarıda.
Hapislik öyle bir şeydir ki dışarıdakinin hapistekine ulaşabilmesi çok zordur hapistekinin de dışarıdakilere. Hapishane zaten bunun içindir. Ama ulaşılır. Arada ne kadar büyük engeller olursa olsun ulaşılır.
Hapishanelerde insanlar hem kendilerini daha iyi tanırlar hem de gerçek dostlarını. Ve dostlukların kimisi hiç tanışılmadan kurulur. Hiç konuşulmasa da devam eder. Dostluk, insanın en zor anında onun yanında olabilmektir.
Sen benim için böyle bir dost oldun.
Sen hiç bilmesen bile…
…
Şimdi cezaevinde olduğun için eminim beni çok daha iyi anlayacaksın. Hapisteki insan kendini düşünmez, dışarıda bıraktıklarını düşünür. Dışarıda bıraktığı yakınlarının sevinci dışında bir isteği olmaz. Onu, başka hiçbir şey de sevindiremez.
Ben hapisteyken benim için en önemli şey elbette annemdi. Onun benim hapiste olmam gibi bir üzüntüsü yoktu. Devrimci bir evladı olan her anne gibi o da bununla baş edebilirdi. Yeter ki oğlu yalnız bırakılmasındı…
Öyle zor dönemlerdi ki şimdi senin yaşadığına benzer bir lince uğruyordum. Ve bu linç günlerinde sen annemin yanına gitmiştin.
Onunla tanışmıştın.
Onunla fotoğraf çektirmiştin.
Ona destek olmuştun.
Kimsenin hakkını yememeliyim, pek çok değerli insan da aynısını yaptı.
Ama sen bambaşka bir şey yapmıştın, kimsenin yapamadığını; annemle fotoğrafını sosyal medya hesabında paylaşmıştın.
Kimi çok yakınlarımın bile susup kaldığı bir dönemde, sen annemin yanında olmuş, onu sevindirmiş, yüzünü güldürmüştün.
Yaptığın büyük bir cesaretti.
Ama her şeyden önce büyük bir insanlıktı.
O günkü paylaşımında annem için şöyle yazmıştın:
Cesur bir kadın
Vefakâr bir anne
Altın kalpli bir insan.
Doğru yazmıştın ve şimdi biliyorum ki aynı zamanda kendini de yazmışsın.
Cesur bir kadınsın
Vefakâr bir annesin
Altın kalpli bir insansın.
Ve bunun karşılığı olarak da şimdi hapistesin.
…
Hapiste olmak insanı çok üzmez. Sadece isyan ettirir. Seni hapse düşüren şey de zaten bu isyankârlıktır: Haksızlığa isyan. Bu defa içeride iki defa isyan edersin.
Ve isyanın etrafındaki tüm duvarları ortadan kaldırır.
Artık özgürsündür.
Hapishaneleri kuranlar hapishanelerin aslında devrimcilerin en özgür oldukları yer olduğunu bilemezler.
Tutsaklık insanı cesur ve özgür kılar.
Şimdi senin hayatının en özgür dönemi başlıyor.
Bu nedenle aslında şanslısın.
Hapishaneye girerken başın dik girdiğin gibi yine başın dik olarak çıkacaksın oradan üstelik çok daha cesur ve de özgür olarak.
…
“Hapishanede yatacak olana öğütler” verecek değilim sana.
Nâzım’ın şiirlerinin gerçek anlamını orada kendin öğreneceksin.
Hapishane, senin öğretmenin olacak.
Ama aklın hep dışarıda olacak, oğlunu düşüneceksin.
Kimi annelerin oğlu hapse düşer, kimi oğulların da anneleri.
Ve oğulları hapse düşen anneler nasıl ki sadece oğulları ile gurur duyuyorlarsa, anneleri hapse düşen oğullar da anneleriyle sadece gurur duyar.
Bunu bil.
Oğlunu hiç merak etme.
O sen içerdeyken seni daha iyi tanıyacak ve seni daha çok sevecektir.
…
Evet, oğlun Yavuz büyüyor.
Ben bu yazıyı yazarken takvimler 28 Ocak’ı gösteriyor ve 2 gün sonra 30 Ocak.
Onun doğum günü var.
Bu yıl oğlun bir yaştan daha fazla büyüyecek.
Belki sensiz bir kutlama bile yapamayacak, çünkü onun için sensiz hiçbir günün anlamı olmayacak.
Ve böylece yaşadığı her günün kıymetini de, annesinin kıymetini de çok daha iyi anlayacak.
Bu yaş günü hediyesi de onun bu olacak.
Sen de uzaktan ona sarılacaksın.
Ve o bunu hissedecek.
…
Biliyor musun 30 Ocak, Türk Solu hareketinin de doğum günü.
Biz de 2000 yılının 30 Ocak’ında bir grup genç arkadaşımla birlikte yola çıkmıştık.
Tam 22 yıl oluyor.
22 yıldır hiç korkmadan ve susmadan geldik bu güne.
Seninle hiç yan yana gelmesek de aynı şekilde yaptık gazeteciliği: Korkmadan ve susmadan.
“Herkes susar Türk Solu susmaz” dedik.
Ama artık biliyorum ki; Sedef Kabaş da susmaz!
…
Evet, bu ülkenin korkmayan ve susmayan gazetecilere ihtiyacı var.
Sadece oğlunun değil Türkiye’nin sana ihtiyacı var.
Seni dışarıda bekliyoruz dostum Sedef Kabaş…

Tags: 614
Previous Post

Gökçe Fırat’ın tutuklanmasında “Aktrol” kumpası deşifre oldu!

Next Post

Gazetecinin Hakikat ile İmtihanı

Next Post
Gazetecinin Hakikat ile İmtihanı

Gazetecinin Hakikat ile İmtihanı

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.