Şehzadebaşı Camii’nin avlusu tarihinin en mübarek günlerini yaşıyor.
Zulme ve haksızlığa karşı isyan en büyük ibadet ise; caminin banileri için ne büyük bir mutluluktur ki; bu cami bugün tertemiz bir gençliğin, tertemiz bir adalet savaşının mabedidir.
Alçak Aktrollerin ve AKP medyasının haberlerinin hepsi uydurma ve iftiradır.
Polis saldırısının en yoğun olduğu anlarda ben de Saraçhane’deydim. Binlerce genç zehirlenmekten, ezilmekten, yerlere yatırılıp işkence görmekten Şehzadebaşı Camii’nin avlusuna sığınarak kurtuldu.
Cami çocukların nefes alma, tedavi görme, zulümden kurtulma alanı oldu. Ağır duman ve plastik mermiden etkilenen göstericiler yerlerde arkadaşları tarafından tedavi edildi. Yaş ortalamasının 16-20 arası olduğu on binlerce gençten bahsediyorum. Belki çoğu hayatı boyunca alkol dahi kullanmamıştır. Onca saldırı ve polis şiddetine rağmen, hiç kimse hiçbir yıkıcı eylem içinde değildi.
Sığındığın yeri neden tahrip edesin ki? Bunlar AKP’ye yakışan alçak yalanlar. Camide insanlar su içip, kendine gelip, kuvvetini toplayıp yeniden parka koşuyordu.
Gençlerin elinde bira olduğu, camiyi ve avlusunu kirlettikleri, mezar taşlarını kırdıkları tamamen yalandır. Gündeme getirilen bu iftiralara zaten halkımız inanmadı. Çünkü Gezi’de de aynı fitneye ve iftiraya başvurmuştu. Bu iftiraları yalanlayan Dolmabahçe imamının başına neler geldi hepimiz biliyoruz.
Özgür Özel’in “camide ibadet edenler bizim teminatımız altındadır” sözü de hem eksik hem de biraz yanlıştır. Camide ibadet edenler ve göstericiler diye iki grup yok. Ramazan’ın en büyük ibadetini oradaki on binlerce genç yapıyor. Sahipsiz, öncüsüz, korumasız bırakılmış ama kelle koltukta istikbali ve istiklali için savaşıyor.
Artık eylemlerin nabzı bir miktar düştü. 5 gündür gençliğin kutsal kalesine dönen camii avlusu şu anda o kadar yoğun değil. İsteyen gidip bakabilir de. AK-provokatörler o kadar alçak insanlardır ki; bizzat kendileri gidip her türlü tahribatı yapıp, gençlerin üstüne atabilir. İnanmayın.
Asıl din düşmanı bunlardır. Fitnecilik ve münafıklık bunların kanında vardır. Bunlar Yunan Ordusu için fetva yazanlar tayfasıdır. Bunlar dindar falan değildir. Sakın bunlara ilişkin öyle bir kanı geliştirmeyin. Ortada bir muhafazakârlık – asrilik gerilimi dahi yoktur. Bunların cami hassasiyeti falan yok. Bunların hırsızlık gibi bir derdi var. Ve tek hassasiyetleri ceplerindeki paradır.
Tertemiz İstanbul’un tertemiz tarihi ve manevi mirasını asıl gençlerimiz savunuyor. Açıkça “biz İstanbul’a ihanet ettik” diyen rant dininin yobazları değil.
Dün Vezneciler Kız Yurdu’nun önüne gidip hakaretler saçan, sloganlar atan yobaz tayfasını, yurdun camlarından tepki göstererek ve bağırarak susturan kızlarımız yeter onlara. Türk kızları vatanı savunmayı bilir. Hepsi birer Nene Hatun, Rahime Bacı kesilir. Sizi önüne katar. Pozantı’da esir düşen Fransız askerleri gibi neye uğradığınızı şaşırırsınız.
Fitneci-nifakçı tayfa bölgeden polis eşliğinde ayrılmak zorunda kaldı. Ancak Kız Yurdu’nu ve öğrencileri hedef gösterdiler. Şunu çok iyi bilsinler ki Vezneciler Yurdu ve İstanbul Üniversitesi hepimizin namusudur. Öğrenciler ve halk ayağa kalkar sizi tükürüğünde boğar.