AKP’lilerin en sevdiği slogan: “Hepimiz aynı gemideyiz”.
“Yerli ve milli savunma sanayinin öncü ismi” olarak yansıtılan, kimi muhaliflerce de “farklı” bulunan Selçuk Bayraktar’ın, ABD Donanması’nın en yeni uçak gemisi olan USS Gerald R. Ford ziyaretine bakılırsa hepimizin aynı gemide olmadığı daha net biçimde ortaya çıkıyor.
Kimileri Bandırma gemisinde, kimileri de ABD ordusunun savaş gemisinde…
Komik olan şey ise ABD’nin uçak gemisine koşarak giden siyasal İslamcıların ABD karşıtlığı yaparak ideolojik bir hat yaratma çabası.
Ancak bu teşebbüsün bir sınırı var ve gerçekler bir şekilde ortaya çıkıveriyor.
Bayraktar’ın ABD Büyükelçisi Jeffrey Flake’in davetiyle yaptığı bu ziyaretinde çekilen samimi fotoğraflar, her ne kadar yıpranmış bile olsa ABD-AKP ilişkilerinin neden hiçbir zaman “sıfırlanmayacağının” ve iki taraf için de faydalı olan mutualist ilişkinin hep devam edeceğinin bir ispatı gibi.
Oysa seçimlerden önce Erdoğan, Flake’i Kılıçdaroğlu ile görüştüğü için fırçalayarak, “Amerika’ya seçimlerde ders verilmesi gerektiğini; Biden’ın buradaki büyükelçisinin ‘bay bay’ Kemal’i ziyaret ettiğini, oysa muhatabın kendisi olduğunu” söylüyor ve “Kafanı biraz çalıştır!” diyordu.
Belli ki Flake “aptal olmamış” ve “kafasını çalıştırarak” Selçuk Bayraktar’ı ABD donanmasının bu en büyük savaş gemisine davet etmiş.
Ziyaretin hemen ertesi günü Türk savaş uçaklarının donanma gemisine yaptığı alçak uçuşlar ise son derece manidar.
Kimileri bunun bir “askeri selamlama” olduğunu söylüyor.
Ancak AK Troller sosyal medya üzerinde bunun bir “gözdağı” olduğunu ve ABD ordusuna “patronun kim olduğunun hatırlatıldığını” söylüyor.
Hangisi gerçek bilmiyoruz. Ancak AKP-ABD ilişkisinde algının önemi gerçeğin öneminin çok ötesine geçmiş durumda. Bu yüzden de ABD’li muhatapları, AKP seçmeninin gururunu okşayacak “küçük yaramazlıkları” ilişki açısından sakıncalı görmüyor.
Kamuoyuna “patron biziz” mesajı verirken, ABD savaş gemisi davetiyle gurur duymak; İslamcılar açısından zor bir ruh hali olsa gerek.
Donanma gemisine adını veren ABD’nin 38. başkanı Gerald Rudolph Ford, ülkesinin Irak politikasına karşı çıkan bir politikacıydı. Oysa Tayyip Erdoğan 1 Mart tezkeresinde Irak’a saldırı için on binlerce ABD askerinin Türkiye’ye konuşlanması için mücadele etmişti.
İslamcıların Amerika’yla asıl derdi, “ABD’nin bir şer odağı olması” değil de bu şer odağının planladığı en gizemli projelerin ortağı olamamak gibi görünüyor.
Bu yüzden de İslamcılar açısından ABD donanmasının en büyük savaş gemisine davet edilmek bir mutluluk sebebine dönüşüyor. Gözlerdeki ışıltının sebebi bu olsa gerek…