Sayın Sinan Oğan; 14 Mayıs seçimlerinde aldığınız yüzde 5,17’lik oyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tur için kilit isim durumundasınız. En güçlü iki aday olan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, ikinci tur seçimlerinde sizin ve size oy veren Türk milliyetçilerinin desteğini kazanmak için görüşmeler yürütüyorlar.
Sayın Oğan; belli bir kesim, aldığınız oyu ve seçmen kitlenizi pazarlık konusu yapmanız konusunda sizi eleştiriyor. Türkiye siyasetinde Türk milliyetçilerinin güçlü bir şekilde yer alması ve temsil edilmesi adına pazarlık yapmanızda bir sakınca yok. Elbette ki, bu pazarlığı kendi ikbaliniz için yapmadığınız sürece.
Sayın Oğan; bugün saat 17.00’de kararınızı açıklayacağınızı duyurdunuz. Tüm Türkiye sizin ve ittifak ortağınız Ümit Özdağ’ın kararına kilitlenmiş durumda. Kararınızı açıklamadan önce, size son bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Sayın Oğan; kamuoyunda Cumhur İttifakı’nı ve dolayısıyla Erdoğan’ı destekleyeceğiniz yönünde bir algı var. Temennim böyle olmaması yönünde elbet. Şayet Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ı destekleyecek olursanız, aday olurken altını çizdiğiniz “Türk milliyetçilerinin bağımsız adayı” söylemini terk etmiş olacaksınız.
Şimdi bu çağrıyı okuyan bazı okurlar ve hatta siz, “E iyi de Kılıçdaroğlu’nu desteklersem bağımsızlığıma halel gelmiş olmayacak mı?” diye soracaksınızdır.
Erdoğan’ın kazandığı bir Türkiye’de milliyetçilik ayrı bağımsız bir seçenek olarak var olamayacaktır. Erdoğan’ın 21 yıldır yönettiği Türkiye’de milliyetçiliğin durumu ortadadır. Ya Erdoğan’a payanda olarak var olabileceksiniz ya da Erdoğan tarafından ayaklar altına alınacaksınız.
Buna karşılık Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir Türkiye’de Türk milliyetçiliğinin ayrı bir seçenek olarak ortaya çıkabileceği bir fırsat bulabilirsiniz.
Sayın Oğan; size oy veren yüzde 5,17’lik kitle (2.796.613 kişi) önemli oranda Erdoğan’ın siyasetinden rahatsız olan Türk milliyetçilerinden oluşmakta. Yani PKK ile masaya oturan, sıkıştığında teröristbaşı Apo’nun mektubunu okutup kardeşini devlet televizyonuna çıkartan, ülkeyi sığınmacılarla doldurup Türkiye’nin demografik yapısını değiştiren, milliyetçiliği ayaklarının altına alan ve ortağı Bahçeli’nin kişiliksiz politikasından rahatsız olan bir kitleden bahsediyoruz.
Şayet Erdoğan’a destek verirseniz, bu kitlenin tüm umudunu ve tüm desteğini kaybedecek ve ileride üçüncü bir seçenek olarak ortaya çıkma ihtimalinizi ortadan kaldıracaksınız.
Sayın Oğan; Cumhur İttifakı’nı ve Erdoğan’ı destekleyecekseniz, bugüne kadar gerek MHP içerisinde, gerek bağımsız olarak verdiğiniz bütün mücadele boşa gidecektir. Eğer tüm bu süreç sonunda dönüp dolaşıp Erdoğan’ı desteklerseniz, MHP’den ayrılmanızın da bugüne kadar verdiğiniz mücadelenin de bir anlamı kalmayacaktır.
Sayın Oğan; Bahçeli ve MHP’nin Türk milleti ve gerçek Türk milliyetçilerinin gözündeki yeri bellidir. Size verilen destek de bunun ispatıdır. Şimdi siz, gerçek Türk milliyetçilerinin isteğine karşı gelip Erdoğan’ı desteklerseniz, Türk milliyetçilerinin gözünde Bahçeli’den farkınız olmayacaktır.
Kaldı ki, Bahçeli de Cumhur İttifakı’nda ikinci bir milliyetçi desteğe razı gelmeyecektir. Bu durumda ittifak içi mücadeleye odaklanıp Türkiye’nin ve Türk milletinin geleceği üzerine siyaset yapma idealinden de uzaklaşmış olacaksınız.
Sayın Oğan; Bahçeli ve MHP’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletine verdiği zarar ortadadır. Bugün Türkiye’nin ihtiyacı ikinci bir Bahçeli değil, bağımsız ve güçlü bir milliyetçi seçenektir. Gelin ikinci Bahçeli olmayın!
Sayın Oğan; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik seçimine giderken, sonucu etkileyecek bir güce sahipsiniz. Önümüzdeki pazar günü yapılacak seçimlerden sonra ikinci Bahçeli olarak anılmak da, Türkiye’nin kurtuluşunda pay sahibi olarak ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak da elinizde.
Kararınız sadece pazar günkü seçimlerin sonucunu değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin geleceği ile birlikte sizin geleceğinizi de belirleyecek. Karar verirken sadece şu sorunun cevabını verin kendinize:
Tarihe ikinci Bahçeli olarak mı geçmek istiyorsunuz?