31 Mart seçim sonuçları Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin önemli dönüm noktalarından biri oldu. 47 yıl sonra ana muhalefet partisi CHP, sandıktan birinci parti olarak çıktı. 22 yıldır iktidarda olan AKP, devletin bütün imkanlarını kullanarak seçim çalışması yürüttü. Halk, bu sefer iktidarı tercih etmedi.
Bu seçimlerde Türkiye siyasi tarihinde ilkler yaşandı. İlk defa beşi büyükşehir olmak üzere 11 il ve 61 ilçenin belediye başkanı kadın. Bu rakamlar kadınların siyaset yapması için önemli bir adımdır ama yeterli değildir. 1930 yılında kadınlar belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını kazandılar. Aradan geçen 94 yılda pek bir ilerleme kaydedilemedi.
Kadın siyasetçi olmak bir dizi zorluğu beraberinde getirir. Toplumsal değişimin olması için siyasete kadın eli değmelidir. Yönetimde “ben de varım” diyen kadınlar ilk başta erkek egemen siyaset sistemiyle mücadele etmelidir. Seçilen kadın belediye başkanları bu açıdan önemlidir.
11 il kadın belediye başkanının beşi CHP, beşi DEM Parti biri ise AKP’den seçildi. AKP Gaziantep belediye başkanı Fatma Şahin iki dönemdir başkanlığı devam ettiriyor. CHP’li isimlere baktığımızda Aydın Belediye Başkanı’nın yanına dört tane daha il kadın belediye başkanı katıldı. Başarılı olan Aydın belediyesi rol model oldu ve kadınların da seçilebileceğini kendi partisine kanıtladı.
Burcu Köksal, zor bir ili, Afyonkarahisar’ı CHP’ye kazandırdı. İlk defa bu ile kadın belediye başkanı seçilen Burcu Köksal, yine kadın bir valiyle çalışacak. Bir ilde iki kadın yöneticinin nasıl değişimler yaşatacağını merakla izleyeceğiz. Burcu Köksal seçim çalışması sürdürürken “Seçildiğimde belediye kapıları HÜDAPAR ve DEM Parti dışında bütün partilere açık olacak,” sözleriyle çok tartışıldı. Özel ve İmamoğlu’nun sert çıkışlarına rağmen çalışmaya devam etti ve kazandı. Seçim gecesi kutlamalarda Andımız’ı okuyarak, bu tavrını devam ettireceğini kanıtladı. Erkeklerin tehditlerine boyun eğmedi, kendi doğrusunu sürdürdü.
DEM Parti’nin beş il belediye başkanı kadın. Aldığı diğer illere oranladığımız zaman yüksek bir oran. Ama DEM Parti zihniyetini bildiğimiz için bu oran bizi aldatmasın. Bu zihniyet kadını sadece görüntü olarak kullanıyor. Batı seçmeninin gözünü boyamak için bu isimleri ön plana çıkardılar. Bu kadın belediye başkanlarının “Cumhuriyet sayesinde bu koltukta oturuyorum” dediğini duymadım. Seçim sonrası 3 Nisan günü Belediyeler Yasası’nın kabulünün 94. yıl dönümüydü. DEM Partili kadın belediye başkanlarının sosyal medya hesaplarını inceledim ve şaşırmadım. Ne Atatürk’ten ne de bu yasadan bahsetmişler. Yani dertleri kadın hakları, kadınların temsili falan değil.
Rol model kadın siyasetçi
Kadın olmak siyasette erkeklerden farklı sorumlulukları da getiriyor. Hata yapmadan yol almak ve yaptığın işin en iyisini yaparak diğer kadınlara rol model olmak zorundasın. Bunun en güzel örneğini Üsküdar Belediye Başkanı seçilen Sinem Dedetaş’ta görüyoruz.
Sinem Dedetaş, kadınların az çalıştığı bir alanda gemi inşaatı mühendisi olarak çalışma hayatına başlıyor. Aynı zamanda kendi meslek odasında çalışmalarını sürdürüyor. Oda başkanıyken Haliç Tersanesi’nin özelleştirilip, alışveriş merkezi yapılmasına karşı sesini yükseltiyor. Haliç Tersanesi’ne oda başkanı olarak giremiyor. 2019 yılında belediyenin muhalefet partisine geçmesiyle birlikte Şehir Hatları Genel Müdürlüğü görevini üstleniyor. 5 yıllık dönemde büyük başarılara imza atıyor. İki milyon borçla aldığı Şehir Hatları’nı 276 milyon kâra geçiriyor.
Haliç Tersanesi’ni tekrar kullanıma açıyor. Haliç Tersanesi’ni dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesi konumuna getiriyor. Şehir Hatları’nın ilk kadın genel müdürü olarak; kadın gemici, yağcı ve kaptanlara Şehir Hatları tarihinde ilk kez çalışma olanağı sağlayarak, kadın istihdamını yüzde 295 oranında artıyor. Kadınların erkek işi olarak görülen mesleklerde de başarılı olabileceğini kanıtlıyor.
Bu başarısı siyasette de devam ediyor. 30 yıldır muhalefetin kazanamadığı Üsküdar ilçesinde halka ulaşmayı başarıyor. Recep Tayyip Erdoğan, kendi oturduğu, oy kullandığı Üsküdar ilçesinde seçimi kaybediyor. İş hayatındaki örnek çalışmasını, siyaset alanında da devam ettirmesini bekliyoruz.
Toplumsal dönüşümün başlangıcı
2019 yılında dört kadın il belediye başkanı varken 2024 yılında bu sayı on bire yükseldi. Ama yine de 81 ilde 11 il oldukça düşük bir oran. Yüzde 10’lardaki bu başarıya sevinmememiz gerekiyor.
Türk kadınının toplumdaki rolünü iyi bilen Atatürk, dünyanın birçok ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi. Türk kadınlarından daha sonra bu hakkı alan diğer kadınlar siyasette daha aktifler. Avrupa ülkelerinin parlemantolarına baktığımızda bunu görüyoruz.
2024 seçimleri siyasette hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gösterdi. Seçilen genç adaylar da bunun bir göstergesi. Eski kalıplarla yapılan, kadını yok sayan siyaset kaybetmeye mahkum.
Bu dönüşümün en önemli taşıyıcısı da kadınlar olacak. Kadın eli değen belediyeler, örnek belediyeler olmalı. Toplumun her alanında olduğu gibi siyasette de kadınlar ön plana çıkmalı. Atatürk, eşit temsil hakkını kadının gücünü gördüğü için verdi.Bizler de ona layık olmalıyız.