Cumhuriyet gazetesi, Akkuyu Nükleer Santrali inşaatını yapan Rus şirketi TSM Enerji’nin, nükleer santral inşasında tecrübe kazanmış 7 bin Türk işçinin kartlarının iptal edilmesi için Akkuyu Nükleer AŞ’ye gönderdiği yazının belgesini yayınladı. İşçilerin isimlerinin tek tek yazıldığı belgede Türk işçilerin inşaat sahasına sokulmaması istendi.
Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşası uzun süredir yavaşlamış durumda. Ruslara ait Akkuyu Nükleer AŞ, Türk yüklenici İÇTAŞ’ın sözleşmesini feshettiğini açıklamış, ardından da Tayyip Erdoğan bizzat şantiyeye gitmişti. Erdoğan’ın Akkuyu ziyaretinin bir işe yaramadığı da süreç içinde ortaya çıktı.

Gelinen noktada binlerce Türk işçinin işten çıkarıldığı ve önceki aylardan kalan maaşlarının ödenmediği basına yansımış durumda. Bunun sorumlusu ise Türk şirketini aradan çıkarmak isteyen Rus Devleti. Putin nükleer santralin inşasına bizzat müdahil olmuş durumda.
Binlerce işçinin mağdur olduğu böyle bir işçi kıyımı karşısında sendikaların ve sol basının sessizliği bir hayli manidar. “Türkiye’de Rusçuluk ya da Putincilik diye bir şey olmadığını” iddia edenler ne hikmetse Türk işçisinin uğradığı büyük haksızlığa karşı üç maymunu oynuyor.
Türk şirketinin sözleşmesinin feshedilmesine karşı suskunluğu anlayabiliyorum. Ruslar Türk şirketine ait iş makinelerine de el koymuş durumda ve makineler geri verilmiyor. Yani bir nevi kamulaştırmışlar. Ancak haksızlığa uğrayan Türk burjuvazisi olduğu için bu olay bir sevinç kaynağı bile olabiliyor. Bir mantığı olmasa da anlaşılabilir bir tutum.
Peki ya orada mağdur olan Türk işçisi? İş yerlerine sokulmayan, maaşları ödenmeyen, tazminat sorunundan dolayı başka bir yerde çalışamayan işçilerin çektiği sıkıntılar neden dile getirilmiyor? Öyle 3-5 kişi de değil üstelik, bu inşaatta çalışan 15 bin kadar Türk işçi var.
Şu anda binlerce işçinin “çalışma hakkı” ellerinden alınmış durumda ancak sosyalist olduğunu söyleyen BirGün, Evrensel gibi gazeteler buradaki haksızlığa karşı üç maymunu oynuyor. Sebebi çok basit: “Ağaya serbest!”
Türk işçisinin muhatabı Rus patron olduğu için yapılan haksızlık görmezden gelinebiliyor. Sürekli 5’li çeteden bahsedeceksin, Özilhan’ın evinin önünde eylem yapanları alkışlayacaksın ancak en az bu işçiler kadar mağdur olan Akkuyu işçisini görmezden geleceksin. Rusçuluk tam da böyle bir şey işte!
Peki ya her sene “İncirlik üssü kapatılsın!” diye eylem yapanlar nerede? Ruslar, milletvekillerinin bile giremediği denize kıyısı olan özerk bir “devlet” kurmuş durumda ama anlı şanlı “sosyalistlerimiz” buna sessiz kalmayı tercih ediyor.
Bu kadar sessizliğin bir sebebi elbette var. ABD basınında çıkan “Rusya’nın 2014’ten beri dış politikayı yönlendirmek için 300 milyon dolardan fazla para harcadığı” iddiaları bu sükutu açıklıyor. ABD’nin fonladığı gazeteciler var, AB’nin fonladığı gazeteciler de var, peki Rusya neden fonlamasın?