AKP’nin son transferi, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, mevzuya hızlı giriş yaptı.
Erdoğan, Malatya’daki Deprem Konutları Temel Atma Töreni’ne Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi de götürmüş.
Seçime kadar bu manzara böyle sürüp gidecek anlaşılan. Erdoğan, kanatları altına aldığı diğer sözde parti genel başkanlarını çanta gibi yanında taşıyacak, törenlerde kısa da olsa konuşma yaptıracak ve kitlesini coşturmalarını isteyecek.
Dün Malatya’da yaşananlar tam da bunu kanıtlar nitelikteydi. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, eline mikrofon verilip kürsüye çıkarıldı. Amaç AKP kitlesine son transferi tanıtmaktı. Önder Aksakal da yeni ittifaka ne kadar çabuk uyum sağladığını göstermek istercesine coştu da coştu.
Seçimin sağ-sol seçimi değil, vatan-millet seçimi olduğundan falan dem vurdu. Sonra o kadar gaza geldi ki, “İnşallah 14 Mayıs’ta vatanımızı küffara teslim etmeyeceğiz” dedi.
Malatya’da olunca, kendini Battal Gazi sandı herhalde. Kılıcını çekip küffarın üstüne atlayacak mı diye baktım ama neyse ki o kadar abartmadı. Hani Diriliş Ertuğrul izlerken kendinden geçen tipler var, tencere kapağıyla, süzgeçle kendilerine kalkan yapan, ellerinde balta, tahta kılıç televizyonun karşısına geçen tipler, Önder Aksakal’ı dinlerken o tipler geldi aklıma. Ümmetin liderinin ardında cihada çıkan son mücahit Önder Gazi!
Önder Gazi’nin tepelemeye niyet ettiği “küffar” kim?
AKP’li olmayan herkes! Erdoğan, kendilerinden olmayanları bugüne kadar pek çok şeyle itham etti. Terörist olduk, hain olduk, sürtük, çürük, ahlaksız, adi, namussuz olduk ama bugüne kadar “küffar” olmamıştık. Türk milletini “küffar” ilan etmek şuursuzluğunu gösteren Önder Aksakal oldu.
“Küffar”, Arapça Müslüman olmayanlar demek, yani kafirler. Müslüman olmayanlar, Allah’a, peygamberine inanmayan insanları ifade etmek için kullanılan bir kelimedir. Ancak AKP jargonunda “küffar”, Erdoğan karşıtı olanların aynı zamanda din düşmanı olduklarını ifade etmek için kullanılır. AKP dinine yeni giren Önder Gazi de, peygamberi Erdoğan’a inanmayan herkesi peşinen “küffar” olarak niteleyip gaza sancağını açmış.
Aslında asıl kafirliği yapanların bunlar olduğunu uzun uzun anlatabiliriz ama Önder Aksakal kadar şuursuzlaşmış birine ne anlatacaksın? Anlatsan da bir faydası olacak mı?
Daha önceki gün, Önder Aksakal’ın Dev-Sol’cu geçmişi ortaya döküldü. Dev-Sol hükümlüsü olarak hapis yattığı ortaya çıktı. Dün de, Önder Aksakal tüm geçmişini inkar etmek istercesine cihat bayrağı açtı.
Hoş Önder Aksakal’ın solcu dönemini bilenler, kendisinin çok da önemli biri olmadığını, silik bir tip olduğunu anlatıyorlar. O dönem tutuklanan, yargılanan sıradan solculardan biriydi muhakkak. Şimdi AKP’ye geçince bir anda Dev-Sol liderlik kadrosundanmış gibi bir hava yaratıldı ama gerçek öyle değil.
Aslında Önder Aksakal’ın temel motivasyonu koltuk sevdası değil Kılıçdaroğlu düşmanlığıdır. Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü yaptığı dönem, ki Kılıçdaroğlu’nun en çok puan topladığı, kitleleri gerçekten peşinden sürüklediği dönemdi, Türk Solu olarak Önder Aksakal ile röportaj yapmıştık. Türk Solu‘nun 30 Temmuz 2017 tarihli 544. Sayısında yayınlanan röportajı Türk Solu yazarlarından Kaya Ataberk ile gerçekleştirmiştik.
Önder Aksakal’ın, DSP’yi ve politikalarını anlatan halim selim adamın, konu Adalet yürüyüşüne ve CHP’ye geldiğinde nasıl kendinden geçip saldırganlaştığına, birebir şahidim. O röportajda, CHP’yi sağcılaşmakla eleştiriyordu:
“Geçmişte DP’de, AP’de, DYP’de siyaset yapanlar sanki CHP’den daha önde solcularmış gibi göründü. Bu isimlerden Aytun Çıray, İlhan Kesici gibi bazıları CHP’de siyaset yapmaya başladı. Hatta daha dini siyasetten gelenlerde bile benzer bir durum göründü.”
5-6 yıl önce CHP’yi “dini siyasetten gelenlerin siyaset yaptığı parti” olarak eleştiren Aksakal, bugün Erdoğan’ın arkasında, “küffar” ilan ettiği CHP’lilere kılıç sallayacak noktaya gelmiş.
Önder Aksakal, Adalet Yürüyüşü’nü ise “bir mücadele yöntemi değil, sadece toplumun belirli bir kısmının dikkatlerini farklı bir yöne çekme stratejisinin bir şekli” olarak niteliyordu.
Röportajı yapıp DSP Genel Merkezi’nden ayrıldıktan sonra yolda giderken Kaya ile “ne zaman AKP’ye geçeceği” üzerine konuştuğumuzu hatırlıyorum. Bir AKP’li bile CHP ve Kılıçdaroğlu’na bu kadar saldıramazdı. Kısmet bugüneymiş.
Önder Aksakal tipi insanların bu kadar sert ve 180 derece dönüşlerini çok büyük ve önemli bir olaymış gibi görmemek lazım. Çünkü Önder Aksakal, Dev-Sol’cu geçmişinde de böyle bir insandı. O zamanki düşmanı kapitalizmdi, sosyalist olmayan herkesi “kapitalist küffar” olmakla suçluyordu. Sonra Kılıçdaroğlu’nu düşman belledi, CHP’lileri “küffar” belledi. Şimdi AKP’li oldu, AKP’li olmayan herkesi “küffar” ilan ediyor.
Devlet Bahçeli, komünist de komünist diyor ya; TCG Anadolu gemisinin açılışında çekilen Cumhur İttifakı’nın toplu fotoğrafına baksın. Hemen sol başında aradığı komünisti görecektir.