Türk basınında nedense(!) pek yer verilmeyen Sputnik Türkiye grevini hatırlarsınız. Maaş zammı yapılmadığı için grev kararı aldıkları günün akşamı, patronajın “Yeniden yapılanmaya gidiyoruz” mesajıyla tehdit edilmişlerdi.
Yeniden yapılanmanın Rusçası, “perestroyka” oluyor. Süzer Plaza önünde Rusça pankart açacak kadar patronuna âşık bu garip sınıf, mesajı almış olmalıydı.
Her ne kadar desteğine muhtaç oldukları Türk emek kamuoyuna durumu şeffaflıkla açıklamamış olsalar da bu Rus beşinci kol istasyonunun sendikalı 24 elemanı, beklendiği üzere dün itibarıyla işten atıldı. (İşe bakınız ki şeffaflığın da Rusçası Glasnost.)
Sputnik’in dünyadaki her ayağı gibi Türkiye ayağını da Putin’in sağ kolu Margarita Simonyan adlı Türk düşmanı Ermeni ırkçısı yönetiyor. İşten atılma sonrası Sputnik elemanlarının “Sputnik işvereni” diye adını kodladığı perde arkasındaki isim bu.
Komik olan, Sputnik çalışanlarının bu kadar süredir Rus devletinin çıkarına çalıştıktan sonra “Sputnik işvereni”ni Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına uymaya çağırmaları. Ama konuyu saptırmamak gerek. Söz konusu herhangi bir yabancı devlet adına herhangi bir hizmet değil.
Sputnik, bir haber platformu değil, suikast şebekesi. Çalışanları da gazeteci değil, gerçeğe kurşun sıkan birer suikastçı. Ukrayna Savaşı başladığı andan beri tüm yaptıkları, Rusların en iğrenç soykırım suçlarını örtmek, örtemediklerini de meşrulaştırmak oldu.
TGS’nin Sputnik’i gazete olarak kabul etmesi zaten bambaşka bir garabet. Sputnik TR’nin bu güne kadar Rusya’da hükümet karşıtı hangi emekçi protestoyu haberleştirdiğini merak edip sormuşlar mı?
Ne alaka mı? Konu emeğin kutsallığı mı?
O zaman hırsızlara, kiralık katillere, torbacılara, pezevenklere, teröristlere de sendikal mücadele hakkı tanınsın, olsun bitsin. Emekse hepsi emek. Değil mi?
Saçmalığa bak!
Dünyanın en eli sopalı faşistine, sayısız gazetecinin katili, eli kanlı aşağılık bir diktatöre hizmet ederken iyi; suç ortağı oligarkların damlattığı kanlı paraya tamah ederken iyi; Süzer Plaza’daki lüks ofisinde ajanlık yaparken iyi; Rus faşizminin tecavüzlerini, katliamlarını, haydutluğunu Nazilerle mücadele diye parlatırken iyi; Rosatom’un Akkuyu’da kapı dışarı ettiği yedi bin Türk işçisinin sesine kulak tıkarken iyi…
Allah gibi taptığın Kremlin’deki medya komiseri Simonyan, seni buruşturmaya karar verince mi kötü oldu? Belki de Putin dışındaki herkes kötüdür, ha?
“Ni şagu nazad!” (Geri dönmek yok) öyle mi? ben demiyorum, Simonyan’ın maaşını kestiği eleman, Erkin Öncan diyor.
Nereye geri dönüş yok yoldaş? Prigojin gibi Rostov’dan Moskova’ya mı yürüyeceksiniz?
Hem bu kadar gürültü çıkarırsanız elâlem ne der sonra? Dünya, Rusya’nın emekçi düşmanı faşist bir köy imparatorluğu olduğu vehmine kapılmaz mı?
NATO ülkesinde sendikacılık yapmak ne demek? Sosyalizmin anavatanına kalabalıkta böyle artistlik yapılır mı? Tenhada bunun bedeli olur!
Siz iyisi mi Mehmet Perinçek’i araya sokun. Wagner gibi size de bir Sahra altı görevi ayarlasın, öyle belki affedilirsiniz. O zamana kadar da Minsk’te Belarus basınına gazetecilik dersi verir oradan yolunuzu bulursunuz artık.
O zamana kadar sevgili sputnikler, (yani uydular) yörünge dışısınız.