İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, dün akşam Habertürk TV‘de Mehmet Akif Ersoy’un programına çıktı. Soylu’nun programda Millet İttifakı ile ilgili yaptığı “ses kaseti” açıklaması, kaset operasyonlarının başladığını gösteriyor.
Süleyman Soylu’nun sözleri, seçimlere şunun şurasında 10 gün kalmışken, Kılıçdaroğlu’nun birkaç gün önce yaptığı uyarının ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.
Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce Twitter mesajıyla yaptığı uyarıda, AKP’nin “dark web ve Cambridge Analytica “ yöntemleriyle muhalefeti karalamak ve seçim sürecini sabote etmek istediğini söyleyerek, İletişim Başkanı ve yardımcılarını uyarmıştı.
CHP’ye gelen bilgiler arasında en dikkat çekici olanı, sahte görüntü ve ses kayıtları üretilip yayılması suretiyle muhalefet hakkında kara propaganda yürütüleceğiydi.
Dün bu sayfada konu ile ilgili yazdığım yazıda “Kılıçdaroğlu’nu görüşmediği kişilerle görüşmüş gösterecek videolar, konuşmadığı kişilerle konuşmuş gösterecek ses kayıtları hazırlanacak ve trol ordusuna servis edilecek. Erdoğan’ın miting meydanlarında söylediği yalanlara uygun kurgulanmış ses ve görüntüler ortalığa saçılacak.” diye yazmıştım.
Süleyman Soylu, dün akşam Habertürk yayınında, “İlk Altılı Masa’nın toplantısını, toplantıdan çıkan neticeyi Ünal Çeviköz ile birlikte ilgili büyükelçiye gönderdiler. Onun için mi redakte ettirdiler? İddia değil, söyledik. Ses kasedi de var. Bayağı ses kasedi var.” dedi.
“Bayağı ses kaseti” tanımlaması da ses kasetini ciddiye almamız için özellikle vurgulanıyor. Soylu aslında, “Şaka değil ha, bayağı bayağı ses kaseti var” diyor. Sırf bu söylem bile olduğu iddia edilen kasetin palavra olduğunu düşünmek için yeter.
Zaten Kılıçdaroğlu da operasyonun seçime 10 gün kala başlayacağını belirtmişti. Bugün seçime 10 gün var ve Millet İttifakı’nın dış destekle, yabancı ülkelerin iradesiyle kurulduğuna ilişkin bir “ses kasetini” tartışıyoruz.
Yarın bir gün Kılıçdaroğlu’nun Avrupa ülkelerine, ABD’ye yaptığı geziler ile ilgili “şaşırtıcı” görüntüler, ses kayıtları duyarsak, görürsek, şaşırmayalım.
Aynı şekilde Millet İttifakı’nın HDP’ye bakanlık vereceğine dair kayıtlar ortalığa saçılabilir. Ya da bir CHP’li üst düzey ismin ağzından “Öcalan’ı serbest bırakacaklarını” duyabiliriz. Bunun broşürünü basıp dağıttılar biliyorsunuz, kasetini niye yapmasınlar?
Önümüze ne düşeceği, tamamen AKP’lilerin hayal dünyasına kalmış bir şey.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişiminin ilk günlerinde, Zelenski’nin bir videosu yayılmıştı. 1 yılı aşkın süredir ülkesinin başında aslanlar gibi savaşan Zelenski, videoda “savaşmayacağını” söylüyordu. Sonradan bu görüntünün Rus hackerler tarafından yaratıldığı ortaya çıkmıştı.
Bu elbette Rus istihbaratından bağımsız yapılmamıştı. Şimdi aynı Rus istihbaratının Putin’in canla başla desteklediği Erdoğan’a yardım etmeyeceğini mi sanıyorsunuz?
Ben de şimdi böyle örnekler verip eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmüş gibi oldum ama nelere hazır olacağımızı bilmemiz gerek. AKP’nin söylediği her yalana kulağımızı tıkamak, duyduğumuz ve gördüğümüz AKP kaynaklı sahte ses ve görüntülere itibar etmemek, şu 10 günlük süreci sağlıklı geçirmenin tek yoludur.