Suudi Arabistan Kalkınma Fonu, TCMB’ye 5 milyar dolarlık mevduat yatırma kararını iki gün önce onayladı.
Söz konusu anlaşma, TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile fonun ismi önemsiz Yönetim Kurulu Başkanı arasında kasım ayında imzalanmıştı. Anlaşmanın uygulanması kararı için son imzayı atan kişi, Veliaht Prens Muhammed bin Selman.
Yani 5 milyar doları Türkiye’ye getiren anlaşma aslında Tayyip Erdoğan ile Kaşıkçı’nın azmettiricisi Selman arasındaki ilişki dinamiği.
Bekir Bozdağ’ın geçen sene başlarında göreve getirilmesinin ardındaki pratik amaçlardan biri de zaten buydu. Türkiye Cumhuriyeti toprağında hunharca işlenen Kaşıkçı cinayetinin adaleti, Adalet Bakanı Bozdağ’ın Türk adaleti üzerindeki vesayeti sonucu Suudi Arabistan’a devredildi. Dosya, tutuklularla birlikte azmettiricisine teslim edildi. Daha doğrusu satıldı.
Bu andan sonra Suudi rejiminin Türkiye’ye karşı ticari ambargosu adım adım geriledi. Şimdi bir de 5 milyar dolarlık mevduat geliyor.
Öte yandan, bir de BAE gelişmesi var. BAE ile imzalanan ekonomik ortaklık anlaşmasına göre ikili ticaret hacminin 5 yıl içinde 25 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Hemen yaraya merhem olacak acil bir çözüm bu pakette de yok.
Şundan bundan swap, mevduat, borç dilene dilene seçime giden bir AKP var.
Döviz ataklarını güç bela dengeleyen AKP’ye savaştan ötürü hazinesi alam zilleri çalmaya başlayan Rusya’dan daha ne kadar hayır gelir? Orası muamma.
Kala kala Kaşıkçı’nın kelle parasına kaldılar. Ama sırf EYT’nin bütçeye ek maliyeti, Nebati’nin dediğine göre 13 milyar dolar.
Muslukları seçim için açan AKP’nin 5 milyar dolarla depremin yaralarını sarmayacağı kesin. Ama hayrını göreceği de şüpheli.