Gebze Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nde düzenlenen mezuniyet töreninde bazı kız öğrencilerin “mevzuata aykırı” kıyafet giydikleri gerekçesiyle törene alınmaması “münferit” bir olay olarak kabul edilemez.
Kız öğrencileri okul bahçesine sokmayan müdür, tam olarak “genelgeyi” uygulamış, siyasal İslamcı bir iktidarın kendisine verdiği görevi başarıyla(!) uygulamış, üstelik bu yetmezmiş gibi jandarmayı öğrencilerin karşısına dikmiştir.
Yaşananlar “iş bilmez bir müdürün” laiklik düşmanlığına indirgenemez. “Taliban’la inancıyla alakalı ters yanımız yok” diyen Erdoğan’ın eğitim bürokratları, onların hazırladığı “Maarif Modeli” ve yayınlanan genelgeler, Gebze’de yaşanan uygulamayla tam bir uyum içerisindedir.
İktidarın kurduğu tarikat ve siyaset düzeni her şeyde olduğu gibi Milli Eğitim’de de tamamen hakim güç haline gelmiş, en alt kademeden en üst kademeye kadar bu düzeni benimseyen bir hiyerarşi kurulmuştur.
Bundan sonraki süreç, üç aşağı beş yukarı bellidir. “Olay hakkında soruşturma açıldığı” açıklanacak, kamuoyu tepkisine göre müdür bir ihtimal açığa alınacak, olayın unutulmasının ardından müdür görevine devam edecek ya da daha üst düzey bir göreve atanarak ödüllendirilecektir.
Türkiye artık bunların sıradanlaştığı bir ülke haline gelmiştir.
Yine dün Konya’da İsrail karşıtı gösteri yapan bir güruhun AVM’de yemek yiyen bir vatandaşa saldırması ve bunun gündem bile olmaması tüm bu “normalleşmenin” bir kanıtıdır.
Herhangi bir olay karşısında iktidar gibi düşünmeyen, iktidar gibi davranmayan, iktidar gibi konuşmayan ve iktidar gibi giyinmeyen herkesin düşman olduğu bir rejim kurulmuş; böylesi bir rejimin sadece “adı konulmamıştır”.
Hepimiz bu acı gerçekle karşılaşacağımız günü bekliyoruz sadece…
“Hiç kimsenin hayatına karışılmadığı” yalanını binlerce kez söyleyen bir iktidar, böylesi bir propagandanın gerçek olduğu izlenimini vermeyi başarmıştır.
Oysa bu vurguyu bu kadar sık yapmak bile “birilerinin hayatına karışıldığının” bir ispatı niteliğinde.
Şanslıysak bir şekilde medyaya düşüyor ve bu şekilde haberdar olabiliyoruz. Oysa haberdar olmadığımız daha nice olay var.
Siyasal İslamcılık iktidarda olduğu müddetçe bugün haber olarak izlediğimiz olayların yarın öznesi olma ihtimalimiz çok yüksek.