AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın diploması uzun yıllardır tartışılıyor. Başyazarımız Gökçe Fırat, bu konuyla ilgili en detaylı araştırmayı yapmış ve konuyu sonunda yargıya taşımıştı. Bundan sonra da açılan davalarla susturulmak istenmişti.
Gökçe Fırat, açılan kumpas davaları sonucu yaklaşık 4 yıl tutuklu kaldı. Yıllar süren hukuki mücadelenin sonunda Yargıtay’ın verdiği bozma ve tahliye kararıyla sonunda özgürlüğüne kavuştu. Ardından da diploma için yaptığı suç duyurusundan dolayı hakkında açılan iftira davasından berat etti.
Gökçe Fırat, özellikle belgelere dayanan ciddi bir mücadele yürüttüğü için önemli bir bedelle karşı karşıya kaldı.
Burada önemli olan sözcük: belge! Bilindiği gibi mezuniyet diploması bir belgedir. Resmi bir belgedir. Bu yüzden belki hatırlatmam biraz komik olacak ama mezuniyet, tanıklık ile ispat edilmez. Diploma ibraz edilir. Tek yolu budur.
Dün yandaş medyanın hepsinde aynı kalıplaşmış haber vardı. Muhalefet sus pus… Tayyip Erdoğan’ın üniversite arkadaşı konuştu… Diploma yalanı çöktü!
Olay şu; Oda TV yazarı olan Rafael Sadi isimli Türk ve İsrail vatandaşı bir gazeteci Halk TV’ye bağlanıyor ve şu açıklamayı yapıyor:
“Diploması var mı yok mu tartışılan üniversitede 4 sene beraber okuduk aynı sırada. O zaman çok sessiz sakin, efendi bir çocuktu; fazla kimseye bulaşmazdı.”
Güya çok şaşıran Barış Terkoğlu:
“O zaman da ekonomist miydi?”
Rafael Sadi de şöyle yanıt veriyor:
“Ben değilim çünkü diploma almadım ama o aldığına göre demek ki ekonomisttir. Aynı sınıfta okuyan 5-6 arkadaşımla da temastayım. Aman bizim ismimizi söyleme başımıza iş almayalım diyorlar.”
Barış Terkoğlu için “güya çok şaşıran” dememin nedenini açıklayayım. Barış Terkoğlu, yıllarca Soner Yalçın’ın Oda TV’sinde yöneticilik yaptı. Bu Rafael Sadi aynı zamanda oranın da yazarı. Sürekli Filistinlilerin terörist olduğunu, İsrail’in mücadelesinin haklılığını, Türkiye’nin PKK’yla mücadelesi ile aynı kabul edilmesi gerektiğini belirten, hiçbir haber veya analiz değeri olmayan yorumlar yazar. Kendini “solcu” ve “antiemperyalist” olarak göstermek isteyen Oda TV ve Soner Yalçın ise yine de Rafael Sadi’yi yıllardır kadrosunda tutar ve hatta tüm yazılarını özellikle öne çıkarır. Soner Yalçın ile Rafael Sadi’nin özel bir bağı olduğu kesin.
İşte bu Rafael Sadi’nin istisnasız 3 ayda bir, kel alaka bir şekilde, Tayyip ile üniversitede sınıf arkadaşı olduğunu duyuran bir yazısı da mutlaka Oda TV’de çıkar. Yani Barış’ın, Rafael’in bu “tanıklığından” haberdar olmaması ve ilk kez duymuş gibi şaşırması imkânsız. Hatta Rafael, Halk TV’ye bu demeci tekrarlaması için çıkarılmış bile olabilir.
Halk TV’deki bu şıracılar ve bozacılar geçidi, yandaş medyaya da epey malzeme verdi. Onlara göre “diploma yalanı” çökmüştü, Rafael Sadi tanıktı, ancak muhalefet susuyordu.
Akit’in bugünkü manşeti ise gerçekten de beni kahkahalara boğdu: “Ahlaksızlığa bakın! ‘Diploması yok’ diyorlardı, şimdi ‘sarışın kızla’ diyorlar!”
Sarışın kız meselesi ne hiç anlamadım ama Akit’e göre Rafael Sadi, kahraman gibi ortaya çıkmış ve muhalefetin tüm iddialarını çürütmüştü. Ama muhalefet hâlâ Tayyip Erdoğan’a iftira atma peşindeydi!
Kahkaha kısmına gelirsek… Şimdi 30 Mart 2019 tarihli Akit manşetine bakalım: “Odatv’nin tercihi Siyonizm oldu! MOSSAD ajanı Rafael Sadi, diğer Odatv yazarlarına çemkirdi.”
Yani Akit’in ve tüm yandaş medyanın “diplomanın tanığı” olarak gösterdiği kişi; daha iki yıl önce Mossad ajanı ilan edip, İsrail adına operasyon düzenlemekle suçladıkları biri!
İşin daha da komiği; tanıklıkla ispat edilmek istenen diplomanın tanığının da diploması yok! Rafael Bey, kendisi 4 yıl sınıfta yan yana oturmuş Tayyip ile ama aynı zamanda da kendi ifadesiyle maddi şartlardan okulu “yarıda” bırakmış. Nasıl “yarıda bırakmak” bu arkadaş? 4 yıl sürmüş. Yani tamamlayıp bıraksa 8 yıl mı sürecekti? O sırada Tayyip de mezun olmamış. Bunlar 4 yıl sürekli sınıfa gidip yan yana oturmuşlar ama kimsenin bir türlü mezun olduğu yok. Kimse de bunları tanımıyor. Hani sınıfta sürekli mavra yapsalar yine herkes tanırdı en azından.
Bravo Akit! Bravo Sabah! Bravo Yeni Şafak! Ve bravo Tayyip!
Diplomayı yine bulamadınız ama artık bir tanığınız var. Ama o da İsrail’den ve sizin suçlamanızla bir Mossad ajanı!
Yine de “hayırlı” olsun diyoruz. Hem “mezuniyetiniz” hem de yeni İsrail açılımınız! Ben de geçen hafta AKP lideri New York’ta İsrail Başbakanı ile ne konuşmuş ki acaba diye meraklanıp duruyordum. Herhalde yeni açılım ve işbirliği döneminde ilk ortak mesai, eski dostlar MİT ve MOSSAD arasında başlatıldı.
Artık İsrail’deki yüksek öğretim mevzuatı nasıl bilemiyorum. Kim bilir belki orada öyle lise diploması, giriş sınav sonucu, not dökümü, üniversite mezuniyet belgesi falan olmadan “sınıf arkadaşı tanıklığı” ile üniversite mezunu olunabiliyordur. Diplomayı Tel Aviv’den alıp, YÖK’ten denkliğe falan başvursunlar! Artık şu konu da Tayyip’in ifadesiyle bir şekilde “neticelensin”.