Bu ayın başında Erdoğan’a, eşi Emine hanıma ve bakanlara TOGG’ları teslim edildi. Erdoğan, artık miting yaptığı kentlere TOGG’un direksiyonuna geçerek giriş yapıyor.
Bakanlar da işi gücü bırakmış TOGG sürerek oraya buraya koşturuyor. Trafikte vatandaşa laf atmayı bile ihmal etmiyorlar.
Dolayısıyla TOGG arabası, Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyası için adeta bir amiral gemisi. Elektrikli araba görmek, el sürmek, böyle bir şeyin yanına yaklaşabilmek, zamanı durmuş Anadolu kasabaları için büyük olay. Hele bir de “Reis” bizzat o arabayı sürerek orayı ziyaret ediyorsa…
Aslında dünya ile iletişime açık, bilinci yüksek kentliler için TOGG’un etkileyici bir yanı yok. “Yerli ve millî” diye övdükleri T10X model araç, İtalyan Pininfarina’nın yıllar önce tasarladığı, 2017’de Hong Kong’daki oto fuarında beğeniye sunduğu bir platform. Her sene tasarladığı onlarcasından biri…
Her parçasının ne kadar Türk malı veya Türk tasarımı olduğu ayrı bir konu. Sonuçta her başlangıç böyledir. Kompleks bir yüksek teknoloji ürününü yüksek katma değerle satıp sürdürülebilir bir kârlılığa ulaşmak hedefleniyorsa %100 yerli olması bile şart değildir. Silecek pabuçları da Romanya’dan gelsin. Mesele bu değil.
Yeter ki yatırıma girdiğinize değsin ve günün sonunda altın yumurtlayan stratejik bir tavuğunuz olsun. Ama Türkiye’nin 50 yılı aşan mevcut otomotiv tecrübesi ve sırf bununla anılan Bursa gibi bir ili bile varken, TOGG’un stratejik bir yatırım olduğunu söylemek zaten imkânsız.
Nitekim TOGG’un CEO’su Gürcan Karakaş’ın kendisi bu piyasadan gelme bir yedek parça dağıtımcısı. Eski Bosch çalışanı ve yöneticisi. TOGG’daki elektrik motorunun neden Bosch marka olduğunun yanıtı burada mesela. Diğer parçaların menşe tercihi de böyle kişisel ilişkiler üzerinden gerçekleştiyse şaşırtıcı olmayacak.
Gelelim üretim ve sipariş meselesine.
170 bin civarında talep başvurusu olmuştu. Kabineye ve kardeş ülke liderlerine birer TOGG dağıtıldıktan sonra sırada bekleyen 20 bin asil, 20 bin yedek alıcı, 16 Nisan’da teslimatın başlamasını umuyordu. Fakat bir erteleme haberi geldi.
Yeni tarih 24 Nisan’dı. Ama teslimat 24 Nisan’da da başlayamadı.
TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, dünkü TGRT canlı yayınında bu ertelemelerin sebebi olarak “sipariş yoğunluğu” gibi tuhaf bir yanıt verdi. TOGG teslimatları ay sonuna kalmış. Yani Mayıs ayını kast etmiyorsa şu önümüzdeki 3 gün. Bloomberg HT’ye verdiği demeçte ise Mayıs ayında toplam 1000 adet teslimat yapılabileceğini öğreniyoruz.
Sipariş yoğunluğu, tam da konteyneri gümrükte kalmış Gürcan Karakaş gibi bir aftermarketçinin bahanesi olabilir. Bu noktada fabrikaya dair dile getirilen şüphelerin akla gelmesi kaçınılmaz.
Anadolu Ajansı, TRT Haber gibi içeriden bilgi paylaşabilen ayrıcalıklı kurumlara göre TOGG’un fabrikası 3 dakikada 1 araç üretebilecek kapasitede. 7/24 esasıyla faal olsa yılda 175 bin araç üretilebilir. Gerçi aynı haberler yılda 1 milyon üretimin hedeflendiğini de yazıyor.
Buna göre “yerli ve millî” TOGG fabrikası, Erdoğan’a ilk teslimden bu yana belli sayıda üretim yapmış olmalı. Diyelim 7/24 olmasın da hafta içi olsun. Hatta günde 8 saat çalışılsın. Hadi 3 dakikada bir değil de 10 dakikada 1 araç üretilsin. Hiç değilse bir ayda 1000 araç yetiştirmek mümkündü. Ama anladığım kadarıyla bu bile zor ihtimal.
Fakat Karakaş’ın fabrikaya dair şüpheleri gidermek için söyledikleri, gecikme bahanesinden de tuhaf:
“Regülasyonlar gereği bizim 92 tane testten geçmemiz gerekiyor. Biz martın 23’üne kadar birçok aracı üretip, testlere gönderdik. 300’ün üzerinde araç üretmişizdir. Seri üretim standartlarında ürettiğimiz araçların sayısı ise 200’ün üzerindedir. Bunun 40’ını teslim ettik. Yılsonuna kadar 28 bin aracı teslim etmiş olacağız.”
Yılsonuna kadar 28 bin araç, ayda 3500’e tekabül ediyor. Ama anlaşılan henüz bu hedefe bile ulaşılamamış. Fakat bu test olayı ilginç. Seri üretim usulü 200 araç üretiyorsunuz ve yapılması gereken 92 test var.
Aslında haberlere yansıyan bir takım imalat görüntüleri internette de mevcut. İktidarla akçeli ilişki içindeki bir takım Youtuberlar da bu işin içinde. Fakat bunların Gemlik’teki fabrikaya ait olmadığı yönünde söylentiler aldı başını gidiyor. Öyle olsa bile, oluşan gecikmeyi nasıl açıklayacaksınız?
Acaba diyorum, bu test merkezi yurt dışında bir yerlerde olabilir mi? Teslim edilen ilk 40 araç bu “test” merkezinden gelenler mi? Mayıs ayında teslim edilecek olanlar da mı “test” merkezine götürülüp götürülüp getiriliyor? O zaman acaba fabrikayı Gemlik’e değil de bu test merkezi neredeyse oraya mı kurmak lazımdı? Yoksa fabrikanın yanına bir test merkezi mi açsaydık ha, Gürcan Bey? Böyle götür getir biraz masraflı olmuyor mu?
Neyse…
AKP’nin kampanyasının merkezinde koyduğu bir başka unsur, Mansur Yavaş’ın gayet haklı bir şekilde “seçim otobüsüne çevirdiler” dediği TCG Anadolu. Bir hafta boyunca Sirkeci Limanı’nda bekletildi ve doğru dürüst bir güvenlik kontrolü bile yapılmadan binlerce kişinin ziyaretine açıldı. Şimdi de İzmir’de. Belli ki Seçim sonuna kadar yolgeçen hanına çevirecekler.
Bu aslında başlı başına askeri casusluğa davetiye. Ama işte Saray rejiminin ahlaki hiçbir bir sınırı yok, herkese göstermek istiyorlar. Çünkü gemi ortada.
Gürcan Karakaş, TOGG’un Gemlik’teki fabrikası için “burası teknoloji üretim merkezi, 24 saatini canlı yayınlayamayız” diyor. Ama TOGG’un ticari sırları, Türk Donamasının gözbebeği TCG Anadolu’dan daha stratejik olmasa gerek.
AKP, Gemlik’teki fabrikaya neden turlar düzenlemiyor? Neden AKP’den sıdkı sıyrılmış araftaki seçmen, TCG Anadolu gibi TOGG fabrikasını da gezemesin ve Reis’in “yerli ve millî” projesiyle gurur duyamasın? Neden izlediği üretim videosunun Almanya’dan, İtalya’dan falan gelmediğinden emin olamasın? Kızılelma ve TB-3 kadar TOGG üretim bandı önünde selfie çekmek de bu insanların hakkı değil mi?
