Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketinde üçüncü gündeyiz. Kaybettiğimiz insanlarımızın sayısı 6 bini geçti. Herkesin tek bir ağızdan haykırdığı gerçek ise AKP’nin acziyeti.
İnsanlar enkaz başında yakınlarını kurtarmak umuduyla çabalarken, “devlet nerede?” diye soruyor. Devletin ise nerede olduğu meçhul.
Devlet adına, daha doğrusu AKP adına ortalarda dolanan kişiler var elbet. Ama ortada “devlet benim” diyen zat yok. İlk gün bir açıklama yapıp ortadan kaybolan bu zat, sonra bir twit atarak OHAL ilan ettiğini duyurdu. Dün de kameraların karşısına geçip, vatandaşın yarasına merhem olacak bir söz söyleyeceğine, herkesi “deftere yazıyorum” diye tehdit etti.
Elbette bu tehdit sadece twit atanlara, yazı yazanlara, haber yapanlara değil. Ortalık durulduğunda, “Devlet nerede”, “Erdoğan nerede” diye isyan eden depremzede vatandaşların da bu deftere yazıldığını göreceğiz.
Benim merak ettiğim noktalardan biri ise şu; aralarında dünyanın en iyi inşaat şirketlerinin de olduğu söylenen AKP’li inşaat şirketleri nerede?
Ballı ihaleleri alıp mevzuata aykırı, bilime aykırı, uzmanların uyarılarına kulak tıkayarak dünyanın parasına inşaat yapan, sonra da ilk afette yaptıkları o gösterişli ama dayanıksız yapıları yerle bir olan o şirketler nerede?
Halkın 5’li çete diye adlandırdığı o şirketler, onların devasa iş makineleri nerede?
Neden deprem bölgesinde etkin bir çalışmaya katılmıyorlar? Yıllardır Türk milletinin sırtından tonla haksız kazanç sağladılar, şimdi Türk milletinin en zor günüde neden ellerini uzatmıyorlar.
Bunlar da yamandıkları iktidarla aynı tıynette çünkü. Türk milleti ölmüş, kalmış umurlarında değil. Normalde vicdan sahibi bir insan, böyle bir durumda çağrı, talimat beklemez, elindeki tüm imkanı seferber eder. Sorsan bunlar da destek oluyorlar. Örneğin Cengiz Holding, dün bir açıklama yayınladılar, deprem bölgesine “20 ekskavatör, 5 vinç, 45 kamyon, 13 4X4 araç, 5 sepetli araç, 2 yakıt tankeri, 2 looder, 2 bobcat, 5 lastikli yükleyici, 4 ışık kulesi, 25 lowbed, 66 jeneratör, 10 trafo direği, 40 projektör ve çok miktarda insani yardım malzemesi gönderilirken ilk aşamada AFAD’a 1,5 milyon TL’lık bağışta bulunuldu.”
Arkadaş, sizden para pul isteyen mi var? 20, 5, 45, 13… Bu rakamlar ne? Dostlar alışverişte görsün. İnsanlar orada “vinç” diye feryat ederken, Türkiye’nin en büyük inşaat şirketlerinden birinin gönderdiği “yardım” bu!
Cengiz’le, ağlayarak vinç isteyen vatandaşa sırtını dönen Nurettin Canikli arasında ne fark var?
Daha depremin ilk saatlerinde, İlber Ortaylı da inşaat şirketlerine çağrı yapmıştı sosyal medyadan. Onlar talimatsız iş yapamayacakları için talimat beklediler, bir gün sonra da güya yardım yaptılar.
Halbuki, deprem afetinde ilk 48 saat çok önemlidir. Bu seferberliğin ilk gün yapılması gerekiyordu, ikinci gün değil. İlk anda bu araçlar devreye girseydi, onbinlerce vatandaşımızı belki de kaybetmeyecektik.
Diyelim ki bu şirketler zaten Türk milletinin kanını emmek için var. Peki, Türk milletinin devleti olduğunu söyleyen AKP? Devlet niye böyle bir felaket yaşanırken, OHAL ilan edilmişken bu şirketlerin bütün araç gereçlerine el koymaz?
OHAL bunun için yok mu? 15 Temmuz’dan sonra OHAL ilan eden AKP, FETÖ’nün her şeyine el koymamış mıydı?
Devletin araç gerece ihtiyacı varsa, o araç gereç kimdeyse gider el koyar, kullanır. Erdoğan’ın deprem haberini alır almaz yapacağı ilk şey şuydu; bir kararname çıkaracaktı ve “Tüm Türkiye’de inşaat faaliyetleri durdurulmuştur” deyip bütün araç gereci deprem bölgesine yönlendirmesi gerekiyordu.
Şimdi kimileri, ortalık durulduktan sonra yıkılan binaları yapan firmaların göstermelik de olsa cezalandırılacağını düşünüyor. Kimse kendini kandırmasın, vinçlerine bile el koyamayan AKP, bunlara ceza mı kesecek?