AKP’nin yeni bakanlar kurulunun açıklanmasından sonra Türkiye’de zorlama bir iyimserlik havası estirilmeye çalışılıyor. Bizim kerameti kendinden menkul muhalifler de bu havayı üfürüp duruyorlar.
Günlerdir yeni kabinenin Türkiye’yi nasıl değiştireceğine dair iyimser yazıları muhalif olarak bildiğimiz yazarlardan okuyup duyuyoruz. Soylu’nun yerine gelen İçişleri Bakanı nasıl da “hukuk”, “insan hakları” diyormuş, Fidan, ne kadar donanımlıymış, Batılı ülkelerle Erdoğan’ın arasını nasıl bulacakmış…
Ama yeni bakanlar kurulunda en büyük heyecanı hiç kuşkusuz Mehmet Şimşek yarattı. Herkeste bir umut, ya ekonomi düzelirse?
Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesine en çok sevinen, Davutoğlucu Karar gazetesi tayfası. Zaten onların en büyük hayali, AKP’nin ilk on yılına dönmek. Gerçi onlar Babacan’la dönmeyi tercih ederlerdi ama Karar yazarı Mehmet Ali Verçin’in dediği gibi ha Babacan, ha Şimşek, aralarında fark yok.
İşte bu, tam da “Yetmez ama Evet” kafasıdır. Karar gazetesi yazarı, eski Tarafçı Yıldıray Oğur, “Yeni kabineden umutlanmak neden ayıp değildir?” başlıklı yazısında yeni kabinede için umut beslemeyi “Yetmez Ama Evet diyebilen rasyonel bir seçmen davranışı” olarak nitelendiriyor.
Kararcılar günlerdir Erdoğan muhalefetin söylediğine geldi, muhalefet kazanamadı ama fikirleri iktidarda temalı yazılarla muhalif görünüp AKP’yi desteklemeye devam ediyorlar. Kararcılar liberal olduklarından, Mehmet Şimşek’in ekonomiden sorumlu olmasına en çok bunlar seviniyor.
Kararcılar dışında Mehmet Şimşek’i selamlayıp üstüne bir de destek çağrısında bulunan isimlerin başında Özgür Demirtaş geliyor. Bugüne kadar AKP’nin ekonomi politikalarını eleştiren Demirtaş, ekonominin başına liberal biri geçince hemen destek çağrısında bulundu:
“Mehmet Şimşek’e hepimiz yardım etmeliyiz. Ucundan tutmalıyız. Siyaseti bırakıp problemi çözmeye odaklanmalıyız. Bu memleket hepimizin. Durum vahim.”
Mehmet Şimşek’e kadar gayet siyaset yapan Demirtaş, Mehmet Şimşek’e destek çağrısı yapınca sosyal medyada büyük tepki topladı. Ardından da yardım etmekten kastının fakir-fukara veya orta direk halk olmadığını, uzmanları, teknokratları, iş bilen insanları kastettiğini belirten bir paylaşım daha yaptı.
Özgür Demirtaş’ın AKP’nin iyi bir şey yapabileceğine dair taşıdığı umudu takdir etmekle birlikte, 21 yıllık tecrübemiz gösteriyor ki, AKP bu ülkenin hayrına bir şey yapmamıştır ve yapmayacaktır. Dolayısıyla iş bilen insanlar da Mehmet Şimşek’e yardıma koşmayacaktır. Çünkü Mehmet Şimşek tek başına yetkili değildir ve üstünde Tayyip Erdoğan vardır.
Şu ana kadar rasyonaliteye dönmekten ve İngilizce tweet atmaktan başka bir şey yapmayan Mehmet Şimşek’in de ekonominin dümenini döndürebileceğini pek mümkün görmüyorum. Bir şeyler yapmayı deneyebilir ama onun sonunun da Lütfü Elvan’dan farklı olacağını sanmıyorum. Çünkü nas hâlâ orta yerde duruyor.
Doların fırlamasını bile iyimser bir şekilde yorumlayan Selçuk Geçer gibi muhalif olarak bilinen iktisatçılar var. Mehmet Şimşek doğru yapıyormuş. Doları önce salmışlar, sonra faiz artırımı yapacaklarmış. Yabancı sermayeyi çekebilmenin tek yolu buymuş. Muhalif bilinen iktisatçılar bile liberal ve yabancı sermaye odaklı düşünüyorlar ve “yaparsa Mehmet Şimşek yapar” diyorlar.
Son olarak yine farklı bir muhalif kesimden Uğur Dündar da dün Mehmet Şimşek’e destek çağrısında bulundu. Mehmet Şimşek ve ekibine hepimiz yardım etmeliymişiz. Siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakıp sorunu çözmeye odaklanmalıymışız. Çünkü bu ülke hepimizinmiş, durum çok vahimmiş, başarısızlık ihtimalini düşünmek bile istemiyormuş. Ve mesajını “Başka Türkiye yok!” cümlesiyle bitiriyor.
Başka Türkiye yok, hepimiz aynı gemideyiz, vs. bunların hepsi AKP söylemidir. Kimi liberalliğinden, kimi korkaklığından, kimi teslimiyetten, kimi umutsuzluğundan, kimi de bilinçli olarak bu söylemlere sarılıyor.
AKP milletin anasını ağlatsın, 21 yılda ülkeyi yıkımın eşiğine getirsin, sonra Erdoğan bir tane adam atadı diye ya da ortaya bir politika attı diye tüm geçmişi unutup, AKP’yi ve Erdoğan’ı destekleyelim! Sözde muhalifler de bu oyuna figüran olsunlar.
Muhalif cephede zaman zaman bu şekilde AKP’yi destekleme eğilimi baş gösterir. Kimi Mavi Vatan der destekler, kimi antiemperyalizm der destekler, kimi yerli ve milli savunma sanayi der destekler, kimi liberalizm der destekler. Tüm bu kesimlerin temel güdüsü “Yetmez ama Evet” kafasıdır. Değiştiremiyorsan, kendine yakın bir nokta bulup razı olma ve razı etme çabasıdır.
Ancak iki gündür bu isimlere verilen tepkiler, Türk milletinin bu kafaya ve “aynı gemideyiz” söylemine pek de itibar etmediğini gösteriyor. Türkiye için en ümit verici şey, vatandaşın AKP’ye ve sahte muhalefete direncidir.
Mehmet Şimşek, bakan olarak istediği değişimi yapabilir mi göreceğiz. Ancak şimdiden görünen bir şey var, “aynı gemideyiz” söylemiyle AKP’yi destekleyen sözde muhalifler ne kendilerinde, ne AKP’de, ne de Türkiye’de hiçbir şeyi değiştiremezler.